Sassy Maid | Hyunlix +18

43. Tüyo

Cuma günü gelmişti. Felix erkenden kalkıp soframı hazırlamıştı, yan odalara geçmişti. "Yongbok! Kahvaltı yapmıyor musun?"

"Günaydın Bay Hwang! Ben yaptım."

Sesini takip edip neyle uğraştığına baktım. Perdeleri sökmüştü, iki makinede de yıkama başlatmıştı. "Perdeleri yıkama günü! Haftalık programımı öyle hazırlamıştım. Bir şeye mi ihtiyacınız vardı?"

"Hayır. Bugün sadece öğlene kadar çalışacağımı haber vermeye geldim. Yemeği ona göre ayarlarsın."

"Nasıl isterseniz efendim!" deyip önüne geri döndü. Bugün keyfi yerindeydi.

💎💎💎

Öğle vakti işten döndüğümde perdeleri komple yenilemişti, ev tertemiz kokuyordu.

Yukarı gidince onu odamda buldum. Sandalyeye çıkmış, dolabımın üst rafını düzenliyordu.

Kapıyı açtığım gibi elindeki kıyafetlerimle göğsünü örttü. Ama kaçırdığı bir şey vardı, şu an görünen kısmı eteğinin altıydı. "Hoş geldiniz!"

"Hoş buldum. Ne yapıyorsun?" derken yanına yaklaştım. Garip bir şekilde hiç panik olmamıştı. Hizmetçiyken bu odaya girmesinin yasak olduğunu unutmuştu.

"Üst rafınız çok karışmıştı, tekrar katlayıp düzenleyeyim dedim- Ah..."

Kalçasını avuçladığımda kendini çok kasıyordu. İyice okşayıp "Gevşe biraz." dedim.

Serbest bırakınca kalçası o alışık olduğum yumuşaklığa geldi. "Yongbok?"

"Efendim... mh..."

"Sürekli kurallardan bahsediyorsun ama daha ilk gün uyardığım şeyi önemsemiyorsun. Odama izinsiz girdiğin için cezalısın."

Kalçası tam başımın hizasındaydı. Onu oradan hiç indirmeden tangasını aşağıya çekip kurtuldum.

"Özür dilerim efendim... Eskiden kalma bir alışkanlık olmuştu- Ahh..."

Deliğinin üstünden dilimle geçtim. İki kalçasını okşayarak yanlara ayırdım ve orayı dilimle biraz daha uyardım.

Dayanamayıp bir elini arkasına götürdü ve başımı tuttu. Parmağımla deliğinin içine girdiğim gibi bacakları titredi. Zar zor ayakta duruyordu.

İleri geri yapıp deliğini gevşettim. Sonra tekrar yalamaya başladım. Biraz alışınca dilimle için girdim. "Ahhh..."

Hızlı hızlı gelgit yapmamla artık bacakları tutmadı ve olduğum tarafa düştü. Onu havada kaptım. Kucağıma geldiği gibi boynuma sarıldı. Yanakları kızarmıştı, ben de sıcaklamıştım.

"Cezan daha bitmedi."

Gözlerimin içine bakıp başıyla masum masum onaylayınca tatlılığına dayanamayıp yanağını ısırdım. Başını bana sürttü.

Onu yatağa yatırıp üstüne çıktım. Felix kendinden geçmişti, şu an ne yaptığımızı hiç sorgulamıyordu.

İkimiz de rahatça pozisyon aldıktan sonra ellerini enseme getirdi. Bir bacağını hafif kaldırarak penisime sürtündü. Birbirimizin dudaklarına bakarken "Şey... Banyonuza da bir iki kez girmem gerekti de... Biraz daha ceza alacak mıyım?" dedi.

Bu sözlerden sonra Felix'in nihayet beni affettiğini ve artık barışmak istediğini anladım. Sırıtarak "Evet, cezan arttı. İki tur becereceğim seni..." dedim.