Pazar sabahı uyanırken keyfim yine gayet yerindeydi. Rüyamda Hyunjin'i görmüştüm.
Camdan dışarı baktığımda etraf gri bulutlarla kaplanmıştı. Hava serin duruyordu.
Hazırlanıp odamdan çıktıktan sonra kapısının yarı açık olduğunu fark ettim. Başımı yandan çıkarıp içeriye baktığımda Hyunjin burada değildi.
Evin her yerinde onu aradım ama yoktu. "Sabahın 7'sinde nereye gitmiş olabilir bu adam?"
Zilin çalmasıyla hemen aşağıya indim. Kapıyı açtığımda terlemiş Hyunjin'i gördüm. Bahçede koşuya çıkmıştı. "Günaydın."
"Günaydın efendim, buyrun."
Nefes nefese mutfağa gitti. Su içtikten sonra bana döndü. "Telefonuna tarifini attığım karışımı yapar mısın? Bugün canım kahvaltı istemiyor."
"Tabii Bay Hwang, nasıl isterseniz." ^^
Yukarı çıkıp odasına girmeden önce merdivenin başından bana seslendi. "Duşa giriyorum. İşin bittikten sonra gel odamı topla."
"Tamamdır!"
💎💎💎
Tarife uyarak yaptığım yeşil suyu bardağa boşalttım. Aşırı merak ettiğim için dilimi hafifçe değdirdim, tadına baktım. "Böğ. Bir insan neden bunu içer ki?"
Odasına girdiğimde hâlâ duş alıyordu. İçeceğini yandaki komodine koyup camlarını açtım. Yatağını güzelce topladım, etraftaki eşyaları yerine koydum. Çıkmadan önce camı geri kapatıp perdeleri düzeltirken Hyunjin içeri geldi.
"Her yer tertemiz olmuş..."
"İsterseniz her sabah düzenli olarak odanızı da toplayabilirim Bay Hwang!"
Bunu duyunca bir süre sessizleşti. Hyunjin'in kendi sınırlarına karşı aşırı derecede hassasiyeti vardı. Bir süre birbirimize baktıktan sonra "Sanırım olabilir..." dedi.
"İstemediğiniz günler hiç gelmem." ^^ diye ekledikten sonra perdeyi tam düzeltip dış kapıya yöneldim.
Yanından geçerken bileğimi tuttu.
"Ellerine sağlık bu arada.""Rica ederim. Umarım beğenirsiniz." dedikten sonra başımı eğdim. Çıktığım sırada Hyunjin biraz halsiz görünüyordu.
💎💎💎
Öğlen olmuştu. Birkaç saattir odasından ses gelmeyince meraklanmaya başladım. Patronum normalde canı sıkılınca bile bana emir verirdi.
Kapısını tıklayıp yavaşça içeri baktım. "Bay Hwang?"
Öksürme sesi duydum. Yatağa baktığımda örtüsüne sarılmış bedenini gördüm. "Ya! Hyunjin!"
Yanına eğilip ateşini kontrol ettiğimde yanıyordu. Elim sıcak alnına değince hissetmiş olmalı ki uykusundan kalktı. Gözlerini tam açamıyordu. "Felix..."
Elini tutup "Kalk hastaneye gidelim!" dediğim gibi beni geri çekti ve yatağına oturttu.
"İyiyim ben..."
İç çekip boynunu da kontrol ettim. Onun için endişelenmiştim. Üstündeki örtüyü çekmem lazımdı. Ellerimi tutup kaldırmama engel oldu. "Mmh... Dur üşüyorum..."
"Hayır yanıyorsun! Hemen ateşini düşürmeliyiz." deyip örtüyü kaldırdım. Hyunjin'in iri bedenini doğrultmaya çalıştım. Kollarını bana sarıp yavaşça kalktı. Çenesini de omzuma gömdü.
"Ne diye sabahın köründe koşuya çıktın ki?! Soğuk havada terleyip üşüttün kesin."
Bir şeyler daha söylenirken üstündekini çıkardım. Atletiyle kalınca onu banyoya götürmek için ayağa kaldırmaya çalıştım. "Gel, ılık bir duş alman lazım."
Başını sağa sola salladı. Gözlerimi devirip kolunu çektim. "İnat etme ve gel."
"Çok yorgunum Felix..." deyip geri uzandı. Hiçbir şey dinlemiyordu.
Banyosuna girip bir kap suyla bez aldıktan sonra geri geldim. Örtüyü tam kaldırarak yanına oturduğumda baygın bir şekilde beni izliyordu.
Bezi ıslattıktan sonra saçlarını arkaya tarayıp alnına serdim. Hâlâ daha gözlerime bakıyordu.
İçeriden bir bez daha getirip ıslattım. Kolunu kaldırıp her yeri serinlettim.
"Bu senin iş kapsamına girmiyor. Yapmak zorunda hissetme..."
"Susar mısın?" derken diğer kolunu serinletmeye geçmiştim.
"Al, vücuduna sen yap. O sırada aşağıda çorba yapayım sana."
"Hayır, yanımda kal..." deyip doğrulmaya çalıştı. Kollarından tutup yardımcı oldum.
Gözlerime bakarak atletini çıkardı.
"Hiç enerjim yok. Sen yapabilirsin."Yutkunup vücuduna baktım. Yakından çok daha iyidi... Üstüne atlamak istiyordum.
Sırtını yatak başlığına yaslayıp oturmaya çalıştı. Bezi ıslattıktan sonra boynunu serinlettim. Yavaş yavaş göğsüne getirdim.
Bez ılıklaşınca tekrar suya batırıp sıktım. Göğüs uçlarına hiç değdirmeden aşağıya indim. Hyunjin'in vücudu yanıyordu. Ona baktıkça ben de yanıyordum.
Yutkunup kendime geldim. Alttaki karın kaslarını da ıslattıktan sonra en sona gelince durdum, birbirimize baktık.
"Daha iyi misin?"
Başını olumlu anlamda sallarken tekrar boynunu kontrol ettim. Bir nebze de olsa vücut sıcaklığı inmişti. "Camı 2 dakika kadar açacağım, tamam mı?"
"Hıhım..." deyip geri uzandı. Ayağa kalkıp üstümü düzelttim ve camları açtım. Odanın içi de çok sıcaktı, hava alması lazımdı. Bu sırada kaptaki suyu değiştirip bezleri yıkadım. Komodinin üstüne geri getirdim.
Camı kapattıktan sonra aşağıya indim ve ocağa su koydum. Pişireceğim çorba için malzemeleri hazırladım.
💎💎💎
5 dakika sonra yanına geri dönmüştüm. "İlacı buldum!"
Bu şekilde uyuyakalmıştı. Rolümden çıkıp gerçek yüz ifademe geldim ve hayran hayran ona yaklaştım. Uyanmaması için yavaşça yanına oturdum.
"Hyunjin... Beni duyuyor musun?"
Ses vermeyince elimi tenine değdirip yavaş yavaş gezdirdim. Bu sırada köprücük kemiklerine, kaslarına, göğüs ucuna bakıyordum. Yutkundum ve okşamaya devam ettim.
Bir ara çaktırmadan başparmağımı göğüs ucuna bastırıp sürtmeye çalıştım. Bununla kasılıp gözlerini açtı, bana döndü.
Ellerimi çekmedim, okşamaya devam ettim. O da baygın baygın beni izliyordu. "Hyunjin..."
"Hm..."
"Öpmek istiyorum..." derken hâlâ göğüs ucunu dürtüyordum. Son cümlemi duyduğu gibi kendine geldi. "Ne?"
Hiçbir şey demeden başımı göğsüne eğdim. Ucunu emdiğim gibi vücudu kasıldı. "Siktir, Felix... Ben hastayken mi bunu yapıyorsun..."
Dudaklarımı aralayarak emdiğim sırada elimi diğer göğsüne getirip avuçladım. Kaslı olduğu için epey sertti. Hyunjin ani bir hareketle saçlarımı tutup başımı biraz yukarı çekti. "İzin verdiğimi sanmıyorum?"
Arada mesafe olduğu için dudaklarım yetişemezdi. Gözlerine bakarak dilimi çıkardım ve ucunu dürttüm.
"Lütfen... Sadece 10 saniye..."
Saçlarımı serbest bırakınca ucunun üzerinden baştan sona dilimle sertçe geçtim. Ucu yukarı kaydığı sırada bırakmadım ve kendime çekerek emdim. Bu sırada parmağımla diğer göğsünün ucuyla oynuyordum. "Mmh... Hyunjin..."
İkimiz de nefes nefese kalmıştık. Saçımı okşarken konuşmaya çalıştı. "Seni becermemi istemiyorsan daha fazla şansını zorlama Felix..."
💎💎💎
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sassy Maid | Hyunlix +18
FanfictionBu hikaye +18 öğeler içermektedir! Genç iş adamı Hwang Hyunjin büyük malikanesinde kişisel hizmetçilik yapacak birini aramaktadır. Mülakata gelenler arasında geçen hafta gece kulübünde seviştiği çocuğu görünce şok olur. "Demek bana yalan söyledin Le...