17. Duygu

7K 416 445
                                    

‼️ BDSM AĞIRLIKLI SMUT İÇERİR ‼️

Hyunjin'in boynunu öpmeye başlamamla o da tangamı sıyırdı. Saçlarımız birbirine karıştı.

Hafifçe doğruldum ve eteğimi kaldırdım. Ben de görmek istiyordum. Dikleşmiş penisini kendime göre hizalayıp yavaşça içime alarak oturdum. O da kasıklarımdan tutup beni kendine çekiyordu. "Mmh..."

Tam en dibe girince canım acıdığı için kaşlarımı eğdim ve gözlerimi kapattım. Dudaklarımı emip kendine çekti. "Şu yüz ifaden beni öyle bir azdırıyor ki..."

Yavaşça kalkmaya çalıştım ve tekrar hepsini içime aldım. "Mmh... Hyunjin... Beni durmadan becermeni istiyorum..."

Tekrar kalkıp oturdum. İkimiz de epey ıslanmıştık, rahatça içinde gidip geliyordum. "Merak etme, bu gece durmayacağım." deyip ellerini kalçamla belim arasına getirdi ve vücudumu hareket ettirmeye başladı.

Yorulduğum için durmuştum. O zaten beni kaldırıp indirebiliyordu. "Felix..."

Nefes nefese "Hm..." dedim. Aşağı düşen eteğimi tekrar parmaklarına kıstırıp belimi geri tuttu. "Bugünden itibaren işler ciddileşecek. Sevgilim olmayı gerçekten istiyor musun?"

İçimde beliren heyecan duygusuyla birlikte başımı sallamaya çalıştım. Hâlâ daha durmadan beceriyordu. "Hıhım... İstiyorum..."

"O zaman artık bana aitsin."
Kalçamı ve sırıtımı okşayarak beni yatağa yatırdı, üstüme çıktı.

Şimdi yerçekimi engel olmadığı için hızlı bir şekilde içime girip çıkıyordu. Yatağın üstünde çarşafla birlikte yukarı gidip geliyordum.

Eldivenimi çıkarıp parmaklarımı yaladım ve Hyunjin'in göğüs ucunda gezdirdim. Bu hareketimle daha sert bir şekilde becermeye başladı. Gözlerine bakarken inliyordum. "Ah... Ahh... Hyunjin..."

Saçlarımı kulağımın arkasına taradı ve yanağımı yaladı. Ona dönüp dilimi çıkarmamla ıslak ıslak öpüştük. "Mmh..."

"Geliyorum Felix..." deyip altımıza baktı ve son hızda köklemeye başladı. Resmen altında sarsılıyordum. Çığlıklarım kesik kesik geliyordu.
"Ah- ah- ahh-"

Gözlerini kapatıp çenesini omzuma gömdükten sonra bütün penisini itip bastırdı. Sıcacık sıvısı içimde patladı. Bu hazla benim de kasıklarım gıdıklandı ve inleyerek boşaldım. "Ahh..."

Bir süre birbirimize sarılarak titredik. Bu seferki daha duygusal olduğu için zevkim ikiye katlanmıştı. Ara ara omzumu öpüyordu. Ben de onun saçlarını okşarken kulağını ve yanağını öpüyordum.

"Seni seviyorum..."
"Ben de seni seviyorum Hyunjin..."


💎💎💎


Ertesi sabah 10 gibi uyandım. Dün gece yaptığımız sexten sonra biraz daha samimi ve ciddi konuştuk. Artık resmen sevgiliydik.

Aklım başımdan gittiği için sevişirken ne dediğimi hatırlamıyorum ama Hyunjin söz verdiğini söyleyip bütün gece beni becerdi. (Flashback: 4. paragrafa bakınız.)

O sırada durmak istemesem de şu an perişan bir haldeyim. Yürüyemiyorum.

Yanımdaki beden de mışıl mışıl uyuyor tabii. Onun için hava hoş. Saatlerce içine koca bir şey almadı.

Hafifçe doğrulup yatak başlığına yaslandım ve bu şekilde oturup Hyunjin'i izledim. Sırtında tırnak izlerim vardı. Dün gece tam anlamıyla kendini kaybetmişti. Canım acıdıkça tırmalamıştım ben de.

Üstümdeki elbiseye baktığımda ön kısmını dün gece yırttığını hatırladım. Göğüslerimi yemek istediği için bir an önce oraya kavuşmak istemişti. Gülesim geldi, yatakta bu kadar sert olmasına bayılıyordum.

Yırtık kısmı aralayıp göğüs ucuma baktığımda kurumuş kan izlerini gördüm, ısıra ısıra mahvetmişti. "Öküz ya..."

Sesimi duyunca hareketlenip başını benim olduğum tarafa çevirdi. Huzurla uyuduğu için yüzünde tebessüm vardı.

Gün içinde soğuk ya da kaba gibi olsa da uyurken masum bir çocuğa dönüyordu. Hyunjin'in aile hayatını çok merak ediyordum. Çocukluğu nasıl geçmişti, neden ayrı evde kalıyordu?

Saçlarını severken uykulu bir şekilde elimi tuttu ve avcumun içini birkaç kez öptü. "Sevgilim..."

"Günaydın Hyunjin."

"Günaydın..."

Elim yumuşak yanağında öylece durdu. Tekrar uyuyakaldı, nefesleri derinleşti. O da çok yorulmuştu. Dün gece 4'e doğru yatmıştık.

Yanağını okşaya okşaya onu biraz daha sevdikten sonra ayağa kalkmaya çalıştım. Her yerim ağrıyordu.

Bunca zamandır aynı evde kalmamıza rağmen ilk defa banyosunu kullanacaktım. Burası bile yoğun bir şekilde Hyunjin'in parfümü kokuyordu ve ben hâlâ bu duruma alışamamıştım. Aynanın karşısına geçip bağcıklarımı açmaya çalışırken kapı çaldı.

"Gel."

Hyunjin başını çıkarıp "Yardım edeyim mi?" dedi. Şu an gözüme o kadar tatlı geliyordu ki dayanamayıp güldüm. "Evet, iyi olur."

"Neye gülüyorsun öyle?" deyip arkama geçti ve bağları çözmeye başladı.

"Hiiiç, bir sebebi yok." derken aynaya bakıyordum, o da arkamda şirin şirin gülümsüyordu.

Elbise gevşeyince üstten sıyırıp omuzlarımı açtı ve minik minik öptü. Hafif kasılsam da hoşuma gidiyordu. Başımı ona çevirince yanağımı da uzunca öptü. "Bugün kahvaltıyı ben hazırlayayım, sen duşa geç."

Alışkanlık olduğu için mi bilmiyorum ama hemen önüne geçip engel oldum.
"Hayır dur, bu benim görevim."

"Artık görev falan yok Felix. Sen hizmetçim değilsin, sevgilimsin."

Bakışlarım öne düşünce sımsıkı sarıldı.
"Buna alışman lazım bebeğim."

Başımı sallayıp onaylamamla saçlarımı öptü. "Senden sonra da ben girerim duşa. Bekliyorum."

Kapıyı kapatıp dışarı çıkınca gülümsedim. Şimdi ne olacaktı? İş? Maaş? Ev? Hayatım garip bir hal almıştı.

Ama huzurluydum. Hyunjin'in ilişki konusunda ciddi olduğunu bildiğim için korkmuyordum. Böyle şeylerde çok titiz ve hassas biriydi.

Üstümdeki aksesuarları da çıkardıktan sonra duşa girdim. Sıcak sıcak her yerimi yıkadım. Kendime gelmiştim resmen.



💎💎💎

Sassy Maid | Hyunlix +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin