KIRIK PARÇALAR |DÜZENLEMEDE|

Bedene Yapışan Kanlar

İlk kez Emir'den değilde Yeraltı Kralı'ndan okuyacağız.

Okuyucularımın dikkatine bu bölümde kan, öldürme içermektedir bu dikkate alarak okumanız tavsiye edilir.

Keyifli okumalar kiraz çiçeklerim🌸

Yıldızımızı parlatmayı unutmayın🌟

================================

Kırık camlar misali birbirimize batıyorduk ve kanıyorduk ancak iz bıraktığını bilmezdik...

Yeraltı Kralı'nın Anlatımıyla...

Öğleden sonra 15.47'de uçağımız inmişti buraya gelirken Emir Kuznetsov olarak gelmemiştim başka bir isim kullanarak gelmek durumundaydım, eğer ki kendim olarak gelseydim Kaimen'i elimden kaçırırdım ya da hazırlıklı beklerdi bende buna tahammül edemezdim.

Otel odasında koltukta oturuyordum elimde bir bardak viskiyi döndürüyorum bu akşamki yapılacak baskın için planları gözden geçiriyordum. Viskiyi önümdeki sahpeye bıraktım arkama yaslandım ellerimi önümde birleştirdim Luka karşımdaydı "İşler nasıl ilerliyor?" diye sordum.

Arkasına yaslandı "İçlerine adamları salldım yapacağımız baskında ilk iş girişte ki adamları." kafamı onaylar anlamda salladım "Eğer ki baskını direkt yapacaksak bu bize büyük bir kayıp veriri." dedim Luka kaşlarını çattı "Nasıl yani patron?" gülümsedim bu gibi sesle "Gece onları tuzağa çekin...bende Kaimen'i 7 kat toprağın altına gömeceğim" dedim Luka uzun zaman sonra ilk kez gülümsemişti.

Sahpeye uzandım bıraktığım viskiyi elime alarak oturduğum kanepeden kalktım cama yürüdüm "Git ve her şeyi kontrol et hiçbir şeyde eksiklik olmamalı." hızla oturduğu yerden kalktı kapıyı açarak çıktı saate baktığımda çoktan akşam 18.00 olmuştu bile.

Bu da demek ki İsveç'de saat sabah da 10.00'du pantolonumda ki telefonumu çıkardım onun ismini buldum Kanın Işığı diye kayıtlıydı aramak ve aramamak arasında kaldım en sonunda aradım bir süre çaldı kulağıma aniden uykulu sesle "Ben Savcı Vera...dava ile ilgili mi?" sabaha karşımı uyumuştu ama uykulu sesle cevap vermişti...

Ben cevap vermeyince "Her kimsen cevap ver." niye kimin aradığını bakmıyorsun demek istedim ancak onun yerine "Savcım..." dedim bıkkınlıkla nefesini verdiğini duydum "Burda olmadığın zaman bile beni rahatsız ediyorsun, Kuznetsov." demişti sesi halen uykulu çıkıyordu ben ise hiç uyumamıştım "Uyandığına göre kahvaltı yapmalısın ay ışığım." dedim.

Bir süre durdu cevap vermedi "Bunun için mi aradın?" diye sordu gülümsedim hava kararıyordu lüks yapıların ışıkları trafiğin sesi etrafta duyuluyordu "Hayır, sadece varlığın lazımdı bana." dedim. Nefes aldığını duydum o kadar içten nefes aldığını duydum ki benim bile içime dolmuştu "Peki...o zaman bittimi diyeceğin şey." yorganın hışırtısını duydum anlaşılan yataktan kalkmıştı "Bitti..." dedim. Anında cevap verdi "Biran önce evine dön Emir." demişti.

Evine dön...sen bunu söyledikten sonra o evden ayrılmana izin veremem...nefesimi verdim "Söz veriyorum saat kaç olursa olsun yanına geleceğim, şimdi bir şeyler ye." merdivenlerden aşağı iniyordu eve alışmıştı gülümsedim "Telefonu kapatırsan yiyeceğim Emir." dedi onu sinirlendirmek istemiyordum "Görüşürüz ay ışığım..." bana cevap vermesini bekledim "Görüşürüz...Emir." demiş ve kapatmıştı.

Hızla Luka'yı aradım "Hazırlanın baskına gidiyoruz." dedim Luka şaşkınlıkla "A-ama patron dah-" sözünü kestim "Sana ne dedimse o Luka." adamlardan biri içeride bekliyordu "İçeri sızmış adamlara haber salın içerdeki işaretmiş leşlerden kurtulsunlar." kafasını sallayarak çıktı.