Keyifli okumalar kiraz çiçeklerim🌸
Yıldızımızı parlatmayı unutmayın🌟
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Seninle uçurumun kenarında, altında okyanusun dalgaları ve gece karanlığında buluşalım.
Anahtarı aldım "Teşekkür ederim ama sana patronuna değil." dedim geri geri yürüdü "Ben bunu patrona söylersem savcı hanım bu sefer gerçekten ortadan kaldırılırım." güldüm arkasını dönerek yürümeye başladı "Size iyi günler savcı hanım." bu çocukta normal değildi aslında Emir etrafında ki kişilerin hiçbiri normal değildi.
Evett Vera buna sende dahil, yani tamam doğru sayılabilir ancak önceden gayet normal biriydim sadece bazıları kişiliğimi bozmuş olabilir bir dakika bana verilen araba hangisiydi anahtara bastım anında siyah arabanın ışıkları yandı nolur düşündüğüm araba olmasın yanına yürüdüm yanına vardığımda o arabaydı telefonumu çıkardım.
Emir'in ismini buldum çalmaya başladı ama açmadı beni görmezden geliyordu lanet olsun sana Emir Kuznetsov tekrar aradım tekrar çalmaya başladı bu sefer aramamı reddetti şaşkınlıkla gözlerimi açtım.
İyi bende binmezdim salak kız o zaman nasıl gideceksin ha soğuktan ölmeyi mi planlıyorsun tekrar aradım kendi kendime söylenmeye başladım "Yani açsan ne olur sanki ne dedim sana? Sen dedin bana istekli değilim diyen o zaman ne diye telefonumu açmıyorsun anlamıyorum? Üşüdüm ya iyi açma bende bir daha aramam!" dedim kulağımdan çekecekken "Savcım..." dediğini duydum işte rezil olmamın üçüncü seferi.
Bütün söylediğim şeyleri duymuştu Vera git kendini bir uçurumdan at bence çünkü gerçekten bugün ona üçüncü defa rezil olmuştum ve utanç yüzünden sesim dahi çıkmıyordu ama bozuntuya vermedim sanki söylediği şeyi duymamış gibi "Adi herif birde açmıyor telefonumu iyi bende açmam işin düşer Kuznetsov!" dedim ve yüzüne kapattım.
İyi bende yürüyerek giderdim ona söyledim bu araba ile gidersem dikkat çekerim diye yürümeye başladım ancak o napıyor al senin diyor ya adam ben bunu alabilecek kadar zengin miyim? Kafanı biraz çalıştır.
Tamam kabul ediyorum arabayı bana verince sevindim ancak bu bana ait değil ve ben kimseden bir şey kabul eden bir tip değilim yani küçük şeyler hariç o gelmiş bana Dünya'nın en pahalı arabasını hediye ediyor. Ey büyük Allah'ım lütfen bana acıda canımı al çünkü bu adi herif yüzünden gerçekten sonunda öleceğim.
İşte o an yolumdan saptığımı anladım benim neyim vardı böyle? İntikam uğruna yanında dururken neden saçma sapan hareketler yapıyordum ben kabullenmedim mi tekrar ona aşık olduğumu evet kabullendim...hemde gurursuzca ama unutmadığım tek şey intikamım ona dünya'nın en acı şeyini yaşatacaktım.
Kendimi onun en sevdiği rengi giyerek öldürecektim hemde en mutlu gününde bana kavuştuğu gün karşısında duracağım yer ve zaman fark etmeksizin kendi kalbimden vuracaktım bu bana acı verecekti ancak bu mermi acısı olmayacaktı çektiğim vicdan azabı olacaktı.
Bana ne demişti Sen hayatıma girdikten sonra en sevdiğim renk beyaz demekki kefenim rengini bana önceden söylemiştin kafamı yukarı kaldırdım aynı gökyüzü yer aynı yerdi ancak ben değişmiştim onun yanında olmak bana yaşam veriyordu.
Bizi o araftan ben çıkaracaktım senin yıkılışını izleyecektim dizlerinin üstüne çöküp kendimi öldürmemi isteyeceksin tıpkı ben geçmişte onları öldürmemen için yaptığım şey gibi Emir...ya da gecemavim.
Düşüncelerimi ardımdan gelen adım sesleri böldü kaşlarımı çattım ayakkabımın üzerinde döndüm ben takip ediyordu sitemle konuştum "Ne o Yeraltı Kralı? Bu sefer kendi isteğinizle mi geldiniz?" yürümeye başladım konuştuğunu duydum "Beni aramayacak mısın?" gülümsedim ancak o bunu göremezdi cevap verdim "Hayır!" dedim öfkeyle.
Sonunda yola çıkmıştım ancak donmuştum da, yine hasta olamazdım arkamdan geldiğini duydum saatime baktım saat beşi geçiyordu hızla ona döndüm ve koca göğsüne çarptım "Yavaş savcım kafan kaya kadar sert." umarım kafam kadar kafana taş düşer Emir.
Kaşlarımı çatarak ona baktım ancak bakma şeklim şu şekildi kafam yukarıda o bana aşağıdan bakıyordu sadece topuklu ayakkabı ile 1.75'dim ancak yine direk kadar uzun olan bu adamla konuşmak için kafamı yukarı kaldırmam gerekiyordu işaret parmağımı ona doğru tuttum "Senin yüzünden şimdi başsavcı ile konuşamayacağım!" omzunu indirip kaldırdı.
Ve nefesini verdi yoğun sesle "Savcım...sana söyledim benden başka biri yardım edemez." gözlerimi tek bir saniye bile üzerinden çekmedim "Hayır edebilir Emir...eğer gerçekten evlenirsem eşimle giderim." dedim damarına basıyordum geri adımladım ancak belimden tutarak beni kendine çekti sesi buz kadar soğuktu "Vera...benden başka hiç kimse yanında duramaz." bende senden başkasını istemiyordum.
Kafamı yana yatırdım "Kim böyle bir şey dedi ki sen bana demedin mi istekle yapmıyorum diye, bende seni zorlamıyorum evlen-" dememe kalmadan dudağımdan öptü ancak hızla geri çekildi nefesi iki dudağımın arasında hissediyordum boğuk bir şekilde "Hay ben o kurduğum cümleyi...kafayı yediriyorsun bana Vera...sadece sen." başlarım böyle işe kalbim yerinde durmalısın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK PARÇALAR |DÜZENLEMEDE|
RomanceVera, adaletin soğuk yüzünü temsil eden bir savcıydı; ancak geceleri, şehrin karanlık sokaklarında, suikastçı olarak başka bir kimliğe bürünürdü. Emir ise, mafyanın acımasız dünyasında kendi krallığını kurmuş bir adamdı. İkisi de, birbirlerinin varl...