Keyifli okumalar kiraz çiçeklerim🌸
Yıldızımızı parlatmayı unutmayın🌟
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Sonumuz belli olmayacak bir son...
Kabul etmem gerekiyordu fazlasıyla benziyorduk, ben Kanlı Ayın Kelebeği olmadan bile ona beziyordum bir adım atarak onlara yaklaştım yürüdüğüm anda ayakkabımın sesleri odada yankılanıyordu.
Emir elleriyle sandalyenin kollarını sardı üzerine eğildi "Kim emretti bunu yapmanı?" dedi sesinde hiçbir canlılık bulunmuyordu tam tersi buz kadar soğuktu adam alayla güldü bunu yaptığında Emir geri çekildi o kadar sert bir şekilde yüzüne yumruğu indirdi ki ben bile şaşırdım ancak karışmadım.
Adam ağzının içinde ki kanı tükürdü kafası çevirip Emir'e baktı alayla güldü sonra bana baktı kafasını yana yatırdı "Senin gibi bir kadının sonu belli." dedi kaşlarımı çattım "Diyeceklerini direkt söyle dolaylı anlatımlara girme." nefesini verdi Emir saçlarından tutarak kafasını geriye çekti.
Adamlarının birine işaret verdi, işaret verdiği kişi hızla arkasını dönerek bir yere gitti elinde demir sopayla geri geldi Emir'e yaklaştım "Bununla dövmeyeceksin demi?" canlı bırakmak zorundaydık kafasını bana çevirdi "Savcım sadece birkaç içi boş kemiğini kıracağım." şaşkınlıka ona baktım "Böyle anlaşmadık Kuznetsov!" dedim.
Adamın uzattığı demir sopayı eline aldı "Yine soy adımla sesleniyorsun savcım, ancak merak etme ben her şeyi anlattıracağım." demişti gözlerimi kapattım geri çekildim Emir'in sesini duydum "Elini ve ayağını çözüp zincire bağlayın!" dedi.
Hemen elleri ve ayağını çözdüler çırpınmaya başladı "BIRAKIN BENİ!" Emir boynunu çıtlattı ağzının içinde bir şeyler söylüyordu bana baktı "Geri çekil savcım sana değmesin." bir dahi ki sefere bu sorgu işini sana bırakmayacaktım.
Adama yürüdü hızla karnına demir sopayla vurdu adam dişlerini sıktı vurduğu yere tekrar vurdu sopayı indirdi "Tekrar soruyorum sana kim emretti savcıyı vurmanı." derin derin nefes alıp veriyordu ancak sorduğu soruya cevap vermemişti Emir geri çekildi boynunu çıtlattı arka tarafına yürüdü ve bu sefer sert bir şekilde sırtına indirdi sopayı.
Adama vurduğu anda göz göze geldik derin nefes aldım elimle dur işareti yaptım üzerlerine yürüdüm karşısında durduğum sert sesle "Yaşamak için cevap vermelisin." dedim adam acıyla bana baktı dişlerini sıktı tüm yüz kaslarını neredeyse belirgin hale gelmişti kafamı yana yatırdım "Sana bir soru sordum!" dedim sesimde tehditkar ton vardı.
Elimi Emir'e uzattım "Şu sopayı bana ver." dedim adam kafasını kaldırıp bana baktı ardından elimin arasında demirin soğuk yapısını hissettim sopayı ona doğrulttum amacım vurmak değil sadece gözünü korkutmaktı "Üçe kadar sayacağım eğer sorduğum soruya cevap vermezsen kafanı parçalarım." dedim alayla güldü "Bir" dedim sopayı diğer elime aldım "İki." geri adımladım ve sopayı kaldırdım "Üç." kafasına vurdum.
Ardından kafası kanamaya başladı yüzüne yaklaştım "Sana söyledim eğer sorduğum soruya cevap vermezsen diğerinde kafanı parçalamam." elimle kafasına vurdum Emir'e baktığımda duvara yaslanmış kolları göğsünün üstünde birbirine dolanmış halde beni izliyordu.
Nefesimi verdim "Benide kendine benzettin." dedim kafasını eğdi gülüp gülmediğini göremedim tekrar kaldırdığında kollarını ayrıdı bana doğru yürüdü kulağıma yaklaştı "İster kabul et ister etme ama sen benim kaderimsin." geri çekildi.
Adama yürdü "Soru sordan anlatırsın artık ha?" dedi adamın kafasına eliyle vurdu adam hızla kafasını salladı "Ben...sadece bana söylenen şeyi yaptım." dedi kaşlarımı çattım "Kim sana söyledi bunu?" dedim acı çekiyordu Emir kafasını kaldırdı çenesini sıktı "Biz sadece bize ne söyleniyorsa onu yapıyoruz." Emirle birbirimize baktık kafamı salladım.
Yani birden fazla kişilerdi adam bana bakarak konuştu "Dikkat et savcı...seni iyi şeyler beklemiyor." bunu söylediğinde ona doğru yürüdüm karşısında durdum "Bunu diyeceğini tahmin ediyordum." dedim Emir araya girdi "Kim size bunları söyleyen?" adama Emir'e baktı "Babanı vuran kişi." Emir gözlerini açmıştı yakasını kavradı "NERDE O!" dedi öfkeyle.
Aslı sorun şuydu eğer Emir'in babasını vurduysa o zaman bu demek oluyor ki o da birinin altında çalışıyordu Emir'in bileğini tuttum adam konuştu "Gerçek kimliği ile rahatça dolaşıyor ancak bizler bile onun nerede olduğunu bilmiyoruz." yani aradığımız adam içimizden biride çıkabilirdi belkide değildi.
Ama kim olabilirdi herkes gözüme şüpheli gelmeye başlamıştı Emir'in bileğini sıktım bana döndü gözlerimi kapatıp açtım güven vermek için ben ve güven vermek hemde düşmanıma...
Adamın yakasını bıraktı gözlerinde öfke vardı geri geri yürüdü soğukkanlılıkla adamın yanına yürdüm "Peki bu kişinin yüzünü gördün mü?" diye sordum kafasını hayır anlamında salladı "Hayır, bize hep başka biri tarafından mesaj gönderiliyor." dedi o zaman getiren kişinin yüzünü görmesi gerekiyordu hemen sordum "Mesajı getiren kişinin yüzü ya da onu bulmamızı sağlayacak başka bir şey var mı?" diye sordum.
Düşünmeye başladı ben onu izliyordum Emir yanımda durdu öfkeliydi nefes alıp verme şeklinden anlıyordum ancak bunun ona bir yararı yoktu tam tersi zararı vardı adam düşüncelerinden kurtulmuş olacak ki bana baktı "Evet...vardı." kafamı salladı "Yüzünü hiç görmedim ama kulağının arkasından boyuna kadar uzanan yanık ya da kesik izi vardı." Emir'le birbirimize baktık Emir hemen odada ki adamlara seslendi "Bu izden her kimde varsa araştırın!" dedi.
Kafamı ondan çektim ve adama tekrar baktım "Boyu, vücut yapısı, ona seslenme şekilleri veya yürüyüş tarzı?" dedim adam kısa süre düşündü sonra ona baktı "Ona...Ölüm diyorlar." Emir'e baktım "Böyle bir şey hiç duydun mu?" diye sordum kafasını salladı Cyrus'a sormam gerekiyordu araştırması gereken fazlaca şeyler vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK PARÇALAR |DÜZENLEMEDE|
RomanceVera, adaletin soğuk yüzünü temsil eden bir savcıydı; ancak geceleri, şehrin karanlık sokaklarında, suikastçı olarak başka bir kimliğe bürünürdü. Emir ise, mafyanın acımasız dünyasında kendi krallığını kurmuş bir adamdı. İkisi de, birbirlerinin varl...