Keyifli okumalar kiraz çiçeklerim🌸
Yıldızımızı parlatmayı unutmayın🌟
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Çiçekler içinde ölürüm belki bir gece ansızın, seni ne kadar çok sevdiğimi çiçeklerin yaprakları saysın.
O anın şokuyla gözlerimi kırpıştırdım cılız sesle "Ne yaptığını zannediyorsun?" dedim şimdi de yüzüne tokatı yapıştır Vera hayır bu sefer yapmayacaktım yüzü o kadar yakındı ki ne yapacağımı şaşırmıştım hızla kafamı çevirdim yolun ortasındaydık sadece "Emir...uzaklaş." diye bilmiştim.
O ise beni kendi kabanına sarmıştı "Gerçekten üşümüşsün." dedi kafam göğsüne yaslanmış bir şekilde duruyordu sakince "Telefonda söylemiştim." dedim hızla arkasına döndü bu sefer beni ön tarafa çevirdi tekrar kabanına sardı yürümeye başladık "Biz böyle nasıl yürüyeceğiz?" diye sordum güldü "Herkesin korktuğu ve yüzünü dahi bilmedi Yeraltı Kralı, sevdiği kadın için penguen gibi yürüyor diyecekler." dedi.
Hızla kafamı ona doğru çevirdim o ise çoktan kafasını aşağı eğmiş beni izliyordu "Ringde yüzünü gösteren benmiydim?" dedim gerçekten tuhaf bir şekilde yürüyorduk "Savcım onların hepsi benim adamlarımdı." ne "Nasıl yani?" merakla sordum "Savcım sence yüzümü gösterirdim mi? Boşuna yüzümü saklamıyorum eğer açığa çıkarsa Emir Kuznetsov'un başı derde girer." kafamı salladım.
Sakince "Ama ben biliyorum ya kullanırsam." o an durdu ormanın içine tekrar girmiştik elimi tuttu boğazdan gelen sesle "Hmm o zaman dul kalırsın." gözlerimi devirdim "Desene kedilerle yaşayan yaşlı teyze olacağım." ancak o kadar uzun süre yaşamayacaktım belki sen başkası ile uzun mutlu sürecektin ama ben o hayata dahil olamayacaktım.
Durdu bende onunla birlikte durdum "Kedileri sever misin?" diye sordu kafamı aşağı yukarı evet anlamında salladım elimi daha sıkı kavradı ama neden sorduğunu anlamamıştım "Neden sordun?" dedim yürürken kafasını bana taraf çevirdi "Hiç sordum öyle." dedi.
O öyle söyleyince bende artık üstelemedim ancak merak ettiğim şeyler vardı ve bunları öğrenmem gerekiyordu "Hep insanları böyle mi sorgularsın." kafasını bana bu sefer çevirmedi yolda ilerlerken "Daha acımasız oluyorum hatta bazıları canlı çıkmıyor." dedi bunu benden iyi kimse bilemez Emir çünkü ben bunları canlı izledim.
Ağaçların arasında el ele yürüyorduk altımızda karlı zemin biz bastıkça ezilen sesleri ve nefes verdikçe çıkan buharlar gülümsedim benim yanımda zayıf oluyordun ancak karanlık tarafında vardı benimde kanlı tarafım.
Benziyoruz kaderim hemde fazlasıyla ama ne var biliyor musun? Sen bana içten içe özlem duyarken bende intikam ile yanıp tutuşuyordum doğru seni hala seviyorum ama bu intikamımı unuttuğum anlamına gelmez bu sessizliği o bozdu "Geçmişte aşık olduğun biri vardı mı Vera?" evet ismimle sesleniyordu bunu genellikle ciddi olduğu zamanlar yapardı.
İlk kafamı aşağıya eğdim derin nefes aldım dışarının soğuk havası içimi üşütmüştü sonra kafamı kaldırdım ona bakmadan "Geçmişte vardı... Kuznetsov." ve ben ne zaman ciddi olsam onun soy ismini kullanırdım.
Sonra ona baktım "Sen beni 7 yıl bekledin ben ise 4 yıl boyunca o adamı sevdim..." aslında 6 yıldı...ancak ben kalan o iki yılı intikam ateşi ile yanıyordum intikamımım o kadar baskındı ki aşkımı söndürdüğünü zannetmiştim ancak böyle değildi tam tersi arka planda duruyordu.
O adam sensin Emir...ve bundan pişmanlığım olduğu kadar mutlu olduğum anlarda oldu devam ettim "...güzel zamanlardı o beni tanımıyordu ancak ben onu tanımak için her şeyi yapıyordum. Hatta..." ilk göz göze geldiğimiz zamanın resmini çizmiştim. Konferanslarına katılmıştım şirketinde bile avukat olmak için gelmiştim ancak sen beni ararken ben binlerce defa senin etrafında olmuştum.
Cümlemi yarıda kestiğim yerden sordu sordu "Hatta?" gülümsedim ona baktım "Bunun cevabında ilkbaharda vereceğim." dedim kaşlarını çattı "Neden bahar." elimi elinden ayırdım hızla önünde durdum "Mevsimlerden en çok baharı seviyorum." dedim ve o gün benim ölümümdü.
Geri geri yürümeye başladım o ise üzerime yürüyordu aslında Emir düz yürüyor ben ters yürüyordum kaşlarımla işaret ettim "Peki sen hangi mevsimi seversin?" diye sordum düşünmeden cevap verdi "Yaz." dedi merak ettim "Neden yaz?" diye sordum gülümsedi "Çünkü onda küçük bir anım var." merak etmiştim "Bana anlatır mısın peki?" dedim.
Kafasını yana yatırdı nefesini dışarı verdi erkeksi sesiyle "O adamı söylersen belki?" kendini merak ediyorsun ha "Sen iyi tanıyorsun Emir." dedim düşünür gibi yaptı "Aklıma kimse gelmiyor savcım." bende onu taklit edip kafamı yana yatırdım "O zaman o adamı söyleyemem." dedim ve hızla ters yürüdüğüm yolu düz döndüm.
Yine onun yerine gelmiştik durduk sessizce "Emir ben acıktım." dedim bu tuhaftı acıktığım pek aklıma gelmezdi çünkü bana baktı "Evde olsaydık sen yapardın savcım." düz surat ifademle ona baktım sitemle "Ordan bakınca senin özel şefin gibi mi duruyorum!" dedim gülecekti ancak nerede olduğumuzu bildiği için bunu bastırdı "Doğrusu sadece ben yersem neden olmasın?" umuarım yediğin yemek boğazında kalır.
Sitemle "Ben sana açım diyorum sen bana diyorsun ki evde olsaydık yapardın." kafasını sallıyordu içeri girdik "Senin hakkında bir şey daha fark ettim savcım." kaşlarımı çatarak ona baktım parmağı ile alıma bastırdı "Sadece yakın olduğun insanlarla fazla konuşuyorsun ve sadece onlara gülümsüyorsun." demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRIK PARÇALAR |DÜZENLEMEDE|
RomanceVera, adaletin soğuk yüzünü temsil eden bir savcıydı; ancak geceleri, şehrin karanlık sokaklarında, suikastçı olarak başka bir kimliğe bürünürdü. Emir ise, mafyanın acımasız dünyasında kendi krallığını kurmuş bir adamdı. İkisi de, birbirlerinin varl...