8.BÖLÜM: OYUN İÇİNDE OYUN💫

14 1 0
                                    


Medya: Bu saatten sonra yansam ne olur? (İkilem)

Yıllar önce

            Banyodaki ince ses tüm aile fertlerini oflatıyordu. Efsun duşa girmiş ve harika köpük deneyimini eşsiz bir şarkıyla taçlandırmıştı. "La la la. Kediler miyav dedi. La la la. Köpekler hav hav."

            "Yine ne kedileri ne köpekleri yaramaz. Çık artık şu banyodan."

       Efsun kapı aralığından kendisine kızan babaannesine baktı. Islak saçlarının üzerinde hâlâ biraz köpük vardı ve bedeni havluya sımsıkı sarılmıştı. "Tamam çıkacağım. Hadi gel. İçerdeki o şeyler senin de hoşuna gidecek."

    Küçük kız tırnağıyla kafasını kaşıyıp "Acaba ne?" diye mırıldandı. Duş başlığını tüm vücudunda dolaştırıp duşunu tamamladı ve askılı kot tulumunu giyinip içeri geçti. Babaannesi pencerenin önündeki büyük sedire elinde tesbihle oturmuş, büyük çerçeveli kalın gözlüklerinin ardındaki minik gözlerini kısarak ona bakmaya başlamıştı.

            "Gel hadi! Bak, hayırsever bir amca bize neler getirmiş." Yerdeki oyuncakları görünce hayırsever amcayı daha görmeden sevmeye başlamıştı. Yerde birbirinden güzel oyuncak bebekler, Bobi'ye benzeyen çok güzel pembe bir ayıcık, türlü türlü kız elbiseleri ve şekerlemeler vardı. Babaannesi elindeki karton kutuyu açıp içindeki çikolatalı pastayı minik kıza gösterdi.

"Bak! Sen seversin. Hadi bakalım yengen tabakları getirsin de birer dilim yiyelim." Efsun neşeyle ellerini çırpıp mutfağa doğru koştu. Eline aldığı ayıcıklı tabak ve minik çatalla babaannesinin hemen yanına yalanarak ilişti. Şimdi sulanan ağzıyla başa çıkmak çok daha zordu.

            Bakışları amcasını bulduğunda oldukça neşesiz olduğunu fark etmekte gecikmedi. Yüzü sirke satıyordu. Efsun'a attığı öldürücü bakışlar minik kızın yutkunmasına sebep oldu. Adam çekip gittiğinde anlamsız bakışlarla babaannesini taradı. O sırada Burcu sevimsiz yüzünü bozmadan yanına yaklaştı ve babaannesinin elindeki pastayı çekip aldı. "Bu benim." Kıskanç bakışları kuzenine nefret tükürüyordu. Efsun, yerdeki oyuncaklara dokunmak istediğinde Burcu hepsini kaba bir hareketle toplayıp kucakladı. "Bunlar benim. Senin için değil, benim için geldi."

            Efsun mutsuz bakışlarıyla babaannesini baktı. Yaşlı kadın Burcu'ya bakışlarıyla ateş püskürüyordu. Bu eşyaları kendilerine kimin gönderdiği içinde ayrı bir merak konusuydu. Amcasının bu pahalı şeyleri alacak kadar parası yoktu. Eğer hayırsever biri tarafından alındıysa bu öfkenin sebebi neydi? İç çekip elbiseleri vücuduna tutan Burcu'ya ters ters baktı. Yumruklarını sıkıp başını öç alacağının sinyallerini vererek salladı. Bunu onun yanına bırakmamaya kararlıydı.

            Akşam olup da el ayak çekildiğinde pembe geceliğiyle parmak uçlarında yürüyerek mutfağa gitti. Tüm gece yapacaklarının heyecanından uyuyamamıştı. Buz dolabını açıp o şahane pastaya dudaklarını yalayarak baktı. Gözleri buz dolabının ışığıyla pırıl pırıl oldu.

    "Çok güzel!" dedi dudaklarının arasından. Eline geçirdiği çatalı ışığı açmadan pastaya geçirdi ve odalardan gelen horultu seslerine aldırış etmeden tüm pastayı yarım saat içinde yalayıp yuttu. Sadece bir dilimini Burcu için ayırmış gerisini afiyetle mideye indirmişti.

            Yeniden ayaklanıp parmak uçlarında Burcu'nun odasına geçti. Gelen tüm eşyaları şımarıkça kendisine saklamış ve karşılığında Efsun'un gazabıyla karşılaşmıştı. Başucuna geçip yatağında mışıl mışıl uyuyan kuzenine alayla baktı. Kendisini fazla hafife alarak büyük bir hata yapmıştı. "Hi hi!" Yapmayı düşündüğü şeyi hatırlayınca kıkırdadı. Elindeki bir dilim pastayı büyük bir zevkle Burcunun suratına bocaladı. Kızın yüzü çikolatayla kaplanmış, karanlık odada canavarsı bir görüntü kazanmıştı. "Hi hi!"

YILDIZLARIN MELODİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin