27. BÖLÜM: YILDIZLARIN MELODİSİ 2 DÖNENCE 🌟 KÖRDÜĞÜM

6 2 0
                                    

🎶 Medya: Bir şehri sevmek (Simge, Ozan Bayraşa, Mavi gri) 🎶

    Şüphe toprağa düşen bir zehir gibiydi. İçinden binbir lezzette ve kokuda çiçeği çıkaran toprak bu zehrin varlığıyla tüm maharetini askıya alıp güne küsüyordu. Güney beni düştüğüm yalan girdapından çekip çıkarmıştı. Yeniden ait olduğum yerde vatanımdaydım. Fakat hayat hiç ummadığım bir anda beni dumura uğratmıştı. İçime düşen şüphe tohumu iyi düşünmeye çalışsam da kalbimden beynime doğru kök salmış ve içimdeki tüm iyi niyeti yavaş yavaş kurutmuştu.

    Balta dövmesi... Zahir Bey'in göğsünde gördüğüm o dövme Zişan'ın peşine düştüğümüz gece gördüğüm dövmenin birebir aynısıydı. Aynı renk ve dokuda, bedenin aynı yerinde santim oynamaksızın gözlerime ilişiyordu. Bana olan tuhaf davranışları saniyeler içinde beynimi defalarca tokatladı. Sebepsizce istenmediğimi, zahir bey ve ablası tarafından kötü bakışlarla karşılandığımı biliyordum. Onları üzecek ve kızdıracak hiçbir şey yapmadığım halde neden bana düşmanca tavırlar içerisinde oluyorlardı bilmiyordum.

    "Efsun Hanım! Demek sonunda döndünüz!" Barın Bey bana ilk defa Güney'in ters bakışlarına toslamadan sarıldı. Düşüncelerimden sıyrılıp dostça kabul ettiğim sarılışa karşılık vermekte zorlanmadım. "Evet. Neyse ki kötü günler geride kaldı. Artık buradayım." Beni Sare Hanım ve Zahir Bey'in arasından geçirip Güney'le birlikte içeriye buyur etti. Bizi nefis bir ziyafet sofrası karşılamıştı. Klasik tarzda pahalılığı her halinden belli olan büyük bir masanın etrafında altın işlemeli peçeteler tabakların arasında birbirinden nefis yemekler sırayla dizilmişti. Büyük rahat sandalyeleri oymalı tarzda klasik Fransızların tarzlarını andırıyordu. Masadaki herkesle selamlaşıp bana ayırılan yere oturdum. Güney'in yanındaki kadife dokulu sandalyeye rahat olmadığını hissettirerek, hafif öne eğimli bir şekilde oturdum. Harun bey baş köşede, Sare Hanım ise kayınvalidesi ve teyzesi Ahuzar Hanım'la yan yana oturuyordu. Zahir Bey ise anlamsız bir şekilde bu ailede çok önemli olduğunu düşündürür tarzda diğer baş köşeyi işgal ediyordu.

    Ahuzar Hanım'ın nefret dolu bakışlarını umursamadan önümdeki kadehten bir yudum aldım. O sırada bana ilgili bakışlar atan Ceyda'yı bu yemekte görmek aklımın ucundan bile geçmiyordu. Güney hemen yanıma oturmuş, Ceyda ise aynı hizada tam karşısında yerini almıştı. Benim için iyi bir gece olmayacağının ilk sinyallerini çoktan almıştım. Harun bey her zamankinin aksine spor bir tarzda kaliteli giysilerle yine karşımdaydı ve neyse ki şu dolandırıcılık hadisesinden ötürü bana kızgın görünmüyordu. Belli ki bana atılan iftiraların gerçekliğine inanmamış ve nifak tohumlarının aramıza sınırlar çizmesine müsaade etmemişti. Bu sevecen yakın davranışlarından hoşlansam da bazen olması gerekenden daha fazlasını yaşadığımı düşünmeden edemiyordum.

    Geleceğimizi önceden bildikleri için enfes bir sofra hazırlamış karşımıza da olabilecek en şık halleri ile çıkmışlardı. Harun bey bir şey demesi gerektiğini düşünmüş olacak ki Ceyda'yı kırgın ve kıskanç olan bakışlarına aldırmadan bana takdim etti. "Ceyda Hanım'la daha önce tanışmıştınız. Pek hoş bir karşılaşma olmamıştı fakat telafisi elbette mümkün." Harun Bey, hayal görüyor olmalıydı. Benim Ceyda'yı sevmem normal bir durum değildi. Hatta ihtimal dahilinde bile değildi. Güney olmasaydı da yüzüne baktığımda onunla görüşmem için bir sebep göremiyordum. İçimden bir ses ondan uzak durmam gerektiği fikrini kafama bir balyoz gibi indiriyordu.

    "Hoşgeldiniz Efsun Hanım!" dedi olabildiğince nazik ve anlayışlı görünmeye çalışarak. Bu numaralarla beni kandırabileceğini umarım zannetmiyordu. "Hoşbulduk. Siz de hoşgeldiniz!" dedim mesafeli bir tavırla. Buram buram sahtelik kokan gülüşüyle çatalı kavradı ve önündeki köfteden küçük bir parça koparıp ağzına aldı. Gözlerim Güney'e odaklandığında beni görmezden gelmeye çalıştığını fark etmiştim. Bence ateşle oynuyordu. Olabilecek muhtemel tartışmamızı uzun süre tolere edemeyeceğim çok iyi biliyordu. Her ya da geç bu konuyu yeniden gündeme getirip eteğimdeki tüm taşları boşaltacaktım.

YILDIZLARIN MELODİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin