🎶BENİ UĞURLA - EMİRCAN İĞREK🎶
Merhaba arkadaşlar. İkinci kitapla yeniden karşınızdayım. İlk kitabın adı "Yansıma" olacak.
İkincisi ise "Dönence"
Hikayemizin sırları biraz olsun aralandı fakat henüz yolumuz uzun. Pek çok farklı konu bizleri bekliyor. Yeni kurguma hazırlık yapmaktayım. Henüz hiç yayınlamadım. Yazılmış bölümlerim var ama güçlenmeden paylaşmam. "Hüsran" bittiğinde ona da hız verip başlayacağım. Umarım hep benimle kalırsınız. Bizim için güzel şeyler olacak. Buna tüm kalbimle inanıyorum. Yorum ve yıldızlarla desteğinizi bekliyorum. Hoşçakalın.İnstagram: seyma_yldz_koc ☺️
Bugün takvimden bir yaprak daha kopardım. Onun hayatımda olmadığı, ona dair hayaller kurmamın anlamsız olduğu ve bir daha oğlumu göremeyeceğimi kabullenerek geçirdiğim fazladan bir gün daha. Şu an elimde kahve İtalya'nın en gözde şehirlerinden biri olan Venedik'e uzaktan bakıyorum. Büyük bir gökdelenin gösterişli dairelerinin birinde gelip geçen vapurları, kayıkları ve gondolları izliyorum. Yaz sezonu... Binlerce insan tatil amaçlı akın akın buraya geldi. 2 ay 5 gün 22 saat oldu ayaklarım bu toprağa basalı.
Senden ve oğlumdan çok uzaklardayım. Artık yeri yurdu bilinmeyen tek kişi Yiğit değil. Geçmiş ve gelecek arasında sıkışıp kalan ruhum aramıza giren kilometreleri düşünerek kahroluyor. Güney... Senden ayrı geçen her gün sadece neşemden değil ömrümden de bir şeyleri alıp götürüyor. Uyumak istiyorum. Uyumak hatıraların beynimde bıraktığı derin izleri göz kapaklarıma düşürüyor. Gözlerim hep caddenin üzerinde. Beyaz, lüks bir aracın kapımın önünde durmasını, seni bana getirmesini bekliyorum. Duyduğum her melodide seni özlüyorum. Sesinin tınısını, şarkılarındaki o manalı sözleri arıyorum. Rüzgara küskünüm. Bana yemyeşil ormanların, tuzlu suyun, saksımdaki çiçeğin kokusunu getiriyor ama sensizliği kabullenen kalbime seni hatırlatan o menekşe kokusunu getirmiyor.
Başımı kollarımın arasına aldım. Yine seni yaşadığım saatlerden birindeyim. Meydandaki büyük saat gürültüyle gece yarısını vuruyor. Muhtemelen terasında elindeki gitarla bir şeyler çalıp bestelemeye çalışıyorsun. Ya da sadece beni düşünüyorsun. Belki kızgınsın belki de hasret. Hangisini yaşadığını tahmin etmek güç.
Buralarda hava iyice ısındı. Göçmen kuşlar yeniden yuvalarına dönmeye başladı. Doğa canlandı. Her şey nefis görünüyor. Biraz önce kısa bir yağmur yağdı. Etrafta mis gibi toprak kokusu. Ben eskiden çok gülerdim. Tüm bunlar senden önce neşe verirdi bana. Artık hayatımdaki boşluğunu yalancı gülüşlerim dolduramıyor. Artık içimdeki kara bulutlar neşeli kahkahalarımla dağılıp ruhumu güneşin kollarına teslim edemiyor. Kalbim üşüyor. Bir poyraz ki beni kirpik uçlarıma kadar dondurduğunu hissediyorum. Esen her rüzgar acaba senin sesini bana getirir mi diye yaralı bir umut açtırıyor yüreğimde.
Sığamıyorum bu koca iklime. İnsanların arasına karışıp seni hiç tanımamışım gibi büyük büyük rol kesemiyorum. Aralarında geçmişim hiç yokmuş gibi davranamıyorum. Yiğit'in bir yerlerde benden uzakta yaşadığını bile bile onu var olmamış sayıp yoluma devam edemiyorum. İnsanların hiç bilmediğim o dilini yabancı karşılayamıyorum artık. Senden bu kadar uzakken konuşmaların ne olduğu ya da beni ne kadar ilgilendirdiğinin bir önemli olmuyor. Farklı yemekleri tatmak gibi bir hevesim de yok. Yabancısı olduğum bu diyarda adımlarım sana çıkmadıktan sonra olacak hiçbir şey kalbime işlemiyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARIN MELODİSİ
Teen FictionEfsun, kendisini istismar eden adamla evlendirilmeye çalışılan kimsesiz bir kızdır. Evlendiği gece hayatını karartan adamı öldürdüğü için hapse düşer. Oradayken oğlu Yiğit'i dünyaya getirir ve teyzesine emanet eder. Teyzesi aylar sonra bebeğin öldüğ...