Medya: kördüğüm (Tuğçe Kandemir) 🎶🎶İnsan bazen bildiklerinin bazen sevdiklerinin esiri olurdu. Bildikleri sarsıcı olsa da en acı gerçekleri yalanla cilalayıp ömrüne işlemek çoğu zaman zor gelirdi. Ben hiçbir zaman çok güçlü bir kadın olmamıştım. Yaralı bir tarafım vardı. Haylaz, muzır, tembel fakat mücadeleden asla vazgeçmeyen delinin tekiydim. Çocukken de. aynı davranışların beni bulduğunu söyleyebilirdim. Başarılı ve zeki olduğumu söylerlerdi ama hiçbir zaman kendime cesaret konusunda on üzerinden on verememiştim. Kendimi hep diğerlerinden farklı bir yere oturtmuş ve zamanımın çoğunu asla gerçekleşmeyecek hayaller kurarak geçirmiştim. Küçük kızın büyük hayalleri vardı ama hayat ona karşı fazlasıyla acımasız olduğundan bunları dillendirecek cesareti bile kendinde bulamazdı.
Yüreğimdeki feryatların hiçbiri susmadı. O koğuş odasını düşledim. Oğlumu benden aldıklarında yaşamam için onu bulmak hayatımın en önemli gayesi haline gelmişti. Ve sonunda en büyük arzuma ulaşmış ve Yiğit'e kavuşmuştum. Kafamda ona dair pek çok senaryo yazılıp çizilmişti ama hiçbiri şu anki durumumuza uymuyordu. Yiğit annesini bilmiyordu. Yıllar geçmişti ve onunla yaşadığı hatıralar yok denecek kadar azdı. Sare Hanım'ın annesi biliyor ve içinde bulunduğu hastalık onun iyiliği için bizi susmaya mecbur ediyordu.
Onunla geçiremediğim her güne büyük bir pişmanlıkla bakıyordum. Oğlumun en güzel günlerini görememiş, bebekliğini o sevimli hallerinin tadını çıkaramamıştım. Çok geç sayılmazdı aslında ama insan satın alamadığı en değerli şeyin zaman olduğunu düşündüğünde kavuştukları için yeterince sevinemiyordu. Yiğit'in iyileşmesi her şeyden önemliydi. Çünkü o iyi olmadığında kalbimdeki oyuğun her geçen gün biraz daha büyüdüğünü düşünüyordum.
Güney'e olan kırgınlığım geçmemiş bilakis perçinlenmişti. Benden o kadar çok şey saklamıştı ki ona bir daha nasıl güvenirdim bunun cevabını vermek oldukça güçtür. Onu deliler gibi sevdiğimi biliyordum. Bir gün birine güveneceksem ve onu hayatıma kabul edeceksem o kişi yalnızca Güney olabilirdi. Aklım ve kalbim öyle çaresizdi ki ikisine de söz geçiremeyişimin derin mağlubiyetini hissediyordum.
Sabah saat 8:00 sularındaydı. Kendimi ilk fırsatta Yiğit'in odasına atmıştım. Ona gerçek adıyla hitap etmemek bile canımı bu kadar yakarken nasıl yabancı biri gibi davranacaktım bunu ben de bilmiyordum. Odasındaki yatağın kenarına onu uyandırmamaya gayret ederek sessizce oturdum. Gözlerim güzel yüzünde dolaştı ve ellerim ona dokunmamak için benliğimle savaş halindeydi. Tıraşlı başına, dökülen kirpiklerine ve kaşlarına rağmen öyle güzeldi ki güzelliğine benzetme bulmak bile benim için imkansızdı.
Bakışlarım odasında gezindi. Harun Bey onun için en kaliteli mobilyaları, en sağlıklı ve güzel oyuncakları seçmişti. Zengin bir adamdı ve Yiğit onun tek oğlu olduğu için her şeyin en iyisini seferber ettiğini bu eve her geldiğimde rahatlıkla görebiliyordum. Babam olduğunu öğrendiğim o günden beri ondan köşe bucak kaçmaya başlamıştım. Karşılaşmamak için sofraya oturmak dahi istemiyordum ama Yiğit'i kazanmak için buna mecburdum.
Günlerdir beni sarıp sarmalayan ölü toprağını üzerimden atacak ve oğlumu hayatıma kazandıracak her şeyin üstesinden gelmek için mücadele edecektim. Zahir Bey tutuklanmıştı. Onun tehlikeli olabileceğini düşünen Harun bey evden kovar kovmaz ilk fırsatta olan biteni polise anlatmış ve Harzem'in cinayetiyle şüpheli konumda olduğunu bildirmişti. Nüfusunu düşününce bu işin Zahir'in yanına kalmayacağı konusunda biraz daha güven duymaya başlamıştım.
Yiğit'e güzel bir kahvaltı hazırlama planını devreye sokmanın zamanı gelmişti. Üzerimdeki pijamalardan kurtularak daha sağlıklı, iyi bir görünüme kavuşacaktım. Bana her fırsatta kenar mahalle kızı muamelesi yapan daha doğrusu bunu aşağılık bir hareketmiş gibi üzerimde deneyen o insanlara, ihtiyacım olduğunda gerçek bir hanımefendi olabileceğimi kanıtlayacaktım. Harun Bey'i ve soyadını istemiyordum. Ama Kendimi kimseden daha aşağılık göstermek gibi de bir derdim yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLARIN MELODİSİ
Novela JuvenilEfsun, kendisini istismar eden adamla evlendirilmeye çalışılan kimsesiz bir kızdır. Evlendiği gece hayatını karartan adamı öldürdüğü için hapse düşer. Oradayken oğlu Yiğit'i dünyaya getirir ve teyzesine emanet eder. Teyzesi aylar sonra bebeğin öldüğ...