Berk iş için uyandığında annesi odaya girdi. "Kahvaltı hazır oğlum. Hadi gel seni bekliyoruz." "Siz niye uyandınız ki? Erken değil mi?" "Yok canım ne erkeni? Biliyorsun biz öyle pek geç kalkamıyoruz." dediğinde Berk kafa salladı ve beraber aşağıya inip mutfağa girdiler. "Hayırlı sabahlar oğlum." babası konuştuğunda ona baktı ve sandalye çekip oturdu.
Kahvaltıya başladıklarında annesi ve babası sürekli konuşuyorlardı ama onun içinden konuşmak gelmiyordu. Belki de onlar olmadan yaşamaya alışmıştı ve şimdi garip geliyordu. Annesi seslendiğinde ona baktı.
"Bugün pazara gitmem lazım Berk. İki haftadır gidemiyorum evde doğru düzgün bir şey yok." "Çıkmadan bırakırım ama bende de çok yok. Günlük para alıyorum, anca yol mol derken gidiyor." "Tamam tamam çok bir şey almam zaten." kahvaltısını bitirip kalktı ve odasına girip üstünü değiştirdi. Telefonunu ve cüzdanını alıp evden çıktı.
Çıktığı gibi Ömer'i görmeyi beklemiyordu. Yanından geçip gitmek istedi ama yaklaştığında durdu. "Berk, eve geri mi döndün?" "Evet. Öyle oldu." "Pek isteyerek olmamış anlaşılan." "Boşver Ömer. Sen nasılsın? Ağrın oluyor mu?" dediğinde Ömer iç çekti.
"Bu konuşamadıklarımızı bir gün harfi harfine konuşacağız Berk. Bu arada iyim, ağrım olmuyor artık." "Sevindim, dikkat et kendine. Kimseye de yaklaşma bir daha böyle bir şey olmasın yani." "Sen nasıl istersen. Dikkat ederim ben kendime ama sen de dikkat et olur mu? Üzme kendini, yalnız değilsin sen." "Değilim, arkadaşlarım sağolsun hep yanımdalar." dediğinde Ömer'in yüzü düştü ama hemen gülümsedi.
"İyi ki varlar o zaman. Sen hep iyi ol." "Sen de. Benim şimdi işe gitmem gerekiyor da." "Tamam, görüşürüz o zaman. Hayırlı işler." "Sağol, sana da." dedi ve birbirlerinin yanından geçip gittiler.
"Uzun zamandır görüşemiyoruz Ömer. Sence de normal mi bu?" Leyla sitem ettiğinde Ömer "Haklısın ama araya bu bıçakalnma işi girdi biliyorsun." Dedi. "Biliyorum. Neyse yarın buluşalım o zaman. Hem sen bana evlenme teklifi de etmedin Ömer." "Evlenme teklifi mi?"
"Aynen. Ayarlasana bir şeyler, millet görsün yani." Ömer böyle bir şey yapmak istemiyordu. Herkesin her şeyi yeterince öğrendiğini düşünüyordu. "Gerek yok Leyla. Bizim neden evlendiğimizi de biliyorsun. Daha fazla reklam etmeyelim." Dediğinde Leyla ofladı. "Anladım Ömer tamam. Zaten ben hak etmiyorum sen de haklısın."
"Öyle bir şey demiyorum Leyla. Tabi ki hak ediyorsun ama o kişi ben değilim." "Seninle evleneceğim Ömer. Nasıl o kişi sen değilsin?" "Neden anlamak istemiyorsun? Bak kalbini kırmak istemiyorum ama sana karşı bir şey hissetmediğimi biliyorsun." "Hala mı ya? Hayır başkasını da sevdiğini görmedim bu zamana kadar yani. Anlamıyorum seni gerçekten."
"Hala Leyla. Öyle sana bana öğretilen gibi değil. Seversin deyince sevilmiyor kusura bakma." "Sevdiğin biri var mı Ömer? Bunu daha önce hiç konuşmamıştık." Dediğinde Ömer eliyle yüzünü sıvazladı. Var dese bir türlü yok dese bir türlü olacaktı. "Hayatımda biri yok. Sen de böyle şeyler sorma." "Neyse en azından hayatında yokmuş. Aldım ben cevabımı."
"Tamam şimdi kapatıyorum." "Hadi görüşürüz." "Görüşürüz." Telefonu kapatıp masanın üzerine koydu ve başını masaya yasladı. O nelerin hayalini kurmuştu ve ne yaşıyordu. Hem de aklına gelmeyecek biriyle. Berk zaten evine geri dönmüştü ve evlenme teklifi falan etseydi kesin hemen haberi olurdu. Hatta görme ihtimali bile vardı. Hem bu yüzden Hem de gerçekten istemediği için kabul etmemişti. Aslında Leyla için de üzülüyordu ama bu durumu o seçmişti ve onun için de elinden bir şey gelmiyordu.
Aybike, Süsen'in saçlarını taramış şimdi de örüyordu. Bugün onlarda kalacaktı çünkü annesi ve babası köye gitmişlerdi. Abisi de arkadaşlarının yanına gideceğini söyleyince o da yeni arkadaş olduğu kıza gelmişti. Aslında Asiye'den başka samimi olduğu kimse yoktu. Gerçi o da kuzeniydi ve ilk arkadaşı Süsen sayılırdı.
"Saçların ne kadar güzel keşke benimkiler de düz olsaydı." Dediğinde Süsen arkasını döndü. "Ne? Şaka mı yapıyorsun?" Dediğinde Aybike kafasını sağa sola salladı. "Çok güzel senin saçların. Minik minik buklelerin var ne güzel. Ayrıca çok da fazla hem seni sevimli de gösteriyor." Dedi ve önüne döndü.
Aybike gülümseyip "bakması zor. Ne biliyim çok da yakışmıyor sanki." "Asla öyle düşünme. Gayet de yakışıyor, fıstık gibi kızsın maşallah. Hem keşke benim saçım da kıvırcık olsaydı ya. Daha iyi olurdu." "Teşekkür ederim. Galiba insan hep kendinde olmayanı istiyor." "Galiba. Aslında olduğumuz gibi de çok güzeliz." Dediğinde Aybike örmeyi bitirip tokayı taktı.
"Film izleyelim mi?" Süsen sorup ayakladığında Aybike omuz silkti. Süsen bilgisayarı getirip yanına oturdu ve açtı. Filmi açtığında izlemeye başladılar. Aybike'nin saçı önüne geldiğinde Süsen elini kaldırıp dokundu ve kulağının arkasına iliştirdi. Aybike ona dönüp gülümsediğinde o da gülümsedi ve tekrar filme döndüler.
Kaan: Ya çok saçma bu ama.
Tolga: Ne çok saçma? Oğlum sen manyak mısın böyle konuya mı girilir. Mesaja bak.
Kaan: Kafamda senle tartışıyordum ve bir anda yazmak istedim.
Tolga: Ne tartışıyordun acaba deli?
Kaan: Aramızdaki durumu başkasında görsen tepki verirmişsin ya o işte. Aşırı saçma.
Tolga: Yorma kafanı canım sal. Ben sana ne diycem.
Kaan: Ne diyeceksin?
Tolga: Yarın iş çıkışı yatılı bir yer bulayım kaçalım birkaç saatliğine.
Kaan: Eve atamadın otele atacaksın yani.
Tolga: Aynen? Sorun mu var?
Kaan: Yoo kaçalım kabul ama benim çıkışımı beklemen lazım geç çıkıyorum.
Tolga: Beklerim sıkıntı değil.
Tolga lavaboya sıkıştığı için telefonu bırakıp ayağa kalktı. Ömer'e gelmişti ve oturuyorlardı. Ömer çayları getirip sehpaya koydu. Koyarken Tolga'nın telefonunun ekranının açık olduğunu gördü.
Bildirim geldiğinde üstte göründü. Ömer önce gördüğü mesajı sonra da ismi görünce şaşırdı. "Kaan mı?" Diye fısıldarken Tolga lavabodan çıktı. Ömer yerine oturduğunda salona gelip yanına oturdu ve telefonu eline aldı. Diğer eliyle de çayı alıp bir yudum içti. "Eline sağlık kardeşim." Dediğinde Ömer hala şaşkınlığını üstünden atamamıştı.
Ona bakmayı bırakıp açık olan televizyona döndü. Hala gördüğü şeyin gerçekliğini sorguluyordu.
Kaan: Seni özledimmmm. Kesin sen de beni ve öpüşmelerimizi özledin di mi?
🫠👄🎈
*Tolga bir tık patlamış olabilirsin canım kb.*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Seyrederdim BxB - ÖmBer
Fanfiction(Tamamlandı)- Gittikçe daralan ruhum muydu, yoksa sokaklar mı?