Berk işten çıkıp eve geldiğinde saat epey bir geçti ama yine de Ömer'i arayıp konuşmak istiyordu. Yatağına uzanıp "Off bitmişim yine." Dedi ve derin bir nefes aldı. Telefonunu açıp saati görünce önce bir düşündü. Üç buçuğu geçiyordu ve uyuyor olabilirdi. Yine de sesini duymadan, günü bitirmek istemiyordu. Ailesinin evinde olabileceğini düşünüp önce mesaj attı.
Berk: Ömer, kendi evinde misin?
Yazıp beklemeye başladı. Telefonu göğsüne koyup biraz gözlerini kapattı. Telefon titrediğinde açıp baktı.
Ömer: Hayır.
Berk: Konuşsak ses gider mi diğer odalara?
Ömer: Gidiyor, geldin mi işten?
Berk: Evet yeni girdim eve. Seninle konuşmak istedim.
Ömer: Sonra konuşalım Berk. Yat dinlen.
Berk: Yarın izin günüm Ömer, geç uyanırım. Sen neden uyumadın bu saate kadar?
Ömer: Sence? Seninle aramız kötüyken hayat bile duruyor benim için.
Berk: Sana açıkladım Ömer. Zaten işim varken yeni bir işe niye ihtiyaç duyayım ki?
Ömer: İş mi benim sorun ettiğim ya. Ben seninle beraber olacağız ve sen bunu istemiyorsun diye kızıyorum. Yoksa iş miş umurumda değil.
Berk: Dikkat çekeriz Ömer. Ben bizi biliyorum, olmaz. Baban da istemez hem, canını sıktığına değmez.
Ömer: Babama küfredeceğim şimdi. Ayrıca değer ya sen her şeye değersin ve beni gram umursamayan babamı da takmak istemiyorum.
Berk: Ömer yapma lütfen baban seni çok seviyor.
Ömer: Evet o kadar çok ki anlatamam. Neyse
Berk: Bir şey mi oldu?
Ömer: Olmadı. Sen bu işi kabul ediyor musun etmiyor musun?
Berk: Ömer benim bir işim var ve başka bir iş istemiyorum. Teşekkür ederim ama yeni yeni huzur bulmuşken tekrar kaybetmek istemiyorum.
Ömer: Peki, sen bilirsin. İyi geceler.
Ömer son mesajı da atıp direkt çıktığında Berk ofladı. Bu kadar ısrar edişini anlamlandıramıyordu. Zaten araları iyidi ve güzel gidiyordu her şey. Durup dururken ilişkilerini tehlikeye atmalarının hiçbir açıklaması yoktu. Yatağında iyice uzanıp yan döndü ve gözlerini kapattı. Telefonu tekrar titrediğinde açtı.
Ömer: Yemeğini ye öyle uyu Berk. Yorgunsun biliyorum ama ihmal etme.
Yorgunca gülümseyip parmaklarını oynattı hızlıca.
Berk: Seni seviyorum çok. Yemeğimi gelmeden önce yedim meraklanma. İyi ki varsın, iyi geceler.
Yazdığında Ömer bir süre bir şey yazmadı ama şu yazdığı bile Berk'e iyi gelmişti. Onu sevdiğini bir an bile unutturmuyordu, hep hissettiriyordu.
Ömer: ❤️
"Hadi Berk kalk artık da ekmek al." Berk yatağında biraz tepinip kalktı. "Deliricem ya çocuk gibi ekmek almaya gidiyorum. Adam bana bin tane laf sayıyordu şimdi kendisi evde oturuyor." "Söylenme ben duyuyorum seni. Kalk da git hadi." Annesi aşağıdan tekrar seslenince odasından çıkıp yüzünü yıkadı. Daha sonra da pijamalarını değiştirip evden çıktı.
Çıkar çıkmaz serin,güneşli ve güzel bir havayla karşılaşıp derin bir nefes aldı. Sağa dönüp bakkala yürüdü ve içeri girdi. "Günaydın Berk." Emirin sesini duyduğunda arkasını dönüp kafa salladı. "İş yok mu bugün." "İzin günümdeyim. Sen napıyorsun?" Elindeki ekmek ve sütü gösterip güldü. "Hımm ben de ekmek için gelmiştim." Deyip ekmek dolabından 3 tane alıp poşete koydu. Emirin yanından geçip kasaya parayı verdi ve birlikte çıktılar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seni Seyrederdim BxB - ÖmBer
Fanfiction(Tamamlandı)- Gittikçe daralan ruhum muydu, yoksa sokaklar mı?