22

165 7 6
                                    

"Dudağımı kanatmışsın." Tolga sigarasını yakarken Kaan da telefonunun kamerasından yüzüne bakıyordu. Yine Kaan Tolga'ya gelmişti ve ıssız, kimsenin olmadığı bir yere gitmişlerdi. Sigaradan bir duman çekip ona döndü ve çenesine dokunup kendisine döndürdü. "Olmamış bir şey." yaklaşıp kanayan yeri öptü ve parmağıyla sildi.

"Ben sana bir şey sormak istiyorum Tolga." "Sor ama kafamızı bozma." "Yok yok. Biz böyle öpüşüyoruz falan da sen daha önce hiçbir erkekle böyle bir şey yaşadın mı?" "Hayır ilk kez senle oluyor." dediğinde Kaan elinden sigarayı alıp içine çekti. "Peki, ne düşünüyorsun?" Tolga tekrar elinden alıp dudaklarına götürdü.

"Hiçbir şey. Bana sakın sevgili olalım falan deme anında kaybolurum." "He hatta evlenelim ne dersin? Manyak." "Ee ne düşüneyim? Bize ters böyle şeyler. Sen bana yanaşmasaydın aklıma bile gelmezdi." dediğinde Kaan yüzünü buruşturdu. "Konuşmayınca çekici oluyorsun. Lütfen konuşma." "Sen de boş boş konuşma o zaman. Ne dememi bekliyorsun anlamıyorum ki." "En azından içinde bulunduğun şeye saygı duyabilirsin bence. Mesela iki erkeği el ele, öpüşürken görürsen garipseme." dediğinde Tolga sigarasını bitirip izmaritini camdan aşağı attı.

"Görürsem döverim. Öyle ulu orta olmaz." Kaan elini kaldırıp omzuna vurduğunda elini tutup kendine çekti. "Şöyle ters hareket yapma diyorum lan canına kastın mı var?" "Tam bir şerefsizsin Tolga. Bir dahaki buluşmamıza sizin mahalleden birkaç kişiyi de getireceğim ki seni dövsünler." "Dövmekle kalmaz, ebemizi sikerler. Dene istersen." dediğinde Kaan göz devirdi.

Yaklaşıp dudaklarını boynuna sürttüğünde eli kafasına gitti. "Hem laf ediyorsun hem de yaklaşmadan duramıyorsun Tolga'cık." Tolga gülüp dudaklarını öpmeye başladığında geri çekilmedi. Karşılıksız bırakamazdı. Biraz ayrılıp "gitmeden önce o izmariti al yoksa seni döverim." "Hıhım döversin. Şimdi bana biraz izin ver hadi."


"İyisin ama di mi?" "İyim Berk, geçti gitti düşünme artık." "Tamam düşünmem ama ağrın falan oluyor mu?" Diye sorduğunda Ömer gülümsedi. Berk ona mesaj atınca aramak istemişti. Aradığından beri de iyi olup olmadığını soruyordu. "Ağrı kesici kullanıyorum ama birkaç gündür gerek kalmıyor." "Dikişlerini ne zaman aldıracaksın?" "Yarın bir pansumana gideceğim. Ondan sonraki günlerden birinde de aldırırım." "Şey istersen gelebilirim." "Hala beni düşünmen sana daha fazla aşık olmama sebep oluyor Berk." dediğinde Berk birkaç saniye bir şey söyleyemedi. Bunları duymak bile onu rahatsız ediyordu. Arada başka biri vardı.

"Hani arkadaş gibi olacaktık? Niye böyle konuşuyorsun Ömer?" "Haklısın özür dilerim. Kendimi tutamadım." "Neyse ben sana bir şey daha söyleyecektim ama araya olaylar girdi unuttum." "Dinliyorum." "Geçen gece eğlenceden çıkarken Leyla'yı gördüm. Başı dönmüştü yanına gittim, su falan aldım. Haberin olsun yani, hasta falan olabilir." "Birkaç gün önce de başı dönüyormuş, midesi kötüymüş annem demişti." "Anladım, umarım kötü bir şey yoktur. Sen yine de bir hastaneye falan götürmeyi teklif et istersen. Bazı aileler böyle şeyleri ciddiye almazlar." "Teşekkür ederim Berk."

"Benim kapatmam lazım artık. İşe dönmem gerekiyor." "Tamam dikkat et kendine. Kolay gelsin seni sev-" "Sağol. Hoşçakal." telefonu kapattıklarında Ömer yine yaptığı aptallıkla alnına vurdu. Bazı şeylerin eskide kalmasını bedeni kabul etmiyordu.


İş bittiğinde kıyafetlerini giyip çıktı ve otobüse bindi. Eve gidip annesi ve babasını görmek istiyordu. Ne kadar istenmese de onların yaşı vardı ve arada kontrol etmek iyi olabilirdi. Babası zaten arada annesine kötü davranıyordu, bunun için de görmek istiyordu.

Seni Seyrederdim BxB - ÖmBerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin