48

133 6 15
                                    

Ömer arabayı sahile çekmiş ve camı açmıştı. Radyodan sessiz bir müzik çalarken, elindeki sigaradan bir nefes daha çekti içine. Hava serindi ama huzur veriyordu. Sevgilisiyle arası biraz soğuk olduğu için yalnız gelmişti ama şuan yalnız olmak ona iyi gelmişti. Yine de işten sonra hiç konuşmadıkları için onu düşünmeden edemiyordu.

"Sanki normalde hiç düşünmüyorsun da bugün düşünesin tuttu Ömer." Kendi kendine söylenip telefonunu çıkarttı ve galeriye girdi. Beraber çekindikleri ve onun Berk'i çektiği fotoğraflara baktı. Hepsine tek tek bakıp yakınlaştırırken Berk'in araması ekrana düştü. "Hissediyor özlediğimi yemin ederim ya."

Gülümseyerek aramayı yanıtlayıp, telefonu kulağına götürdü. "Efendim." "Naber Ömer?" "İyi. Öyle biraz sigara keyfi yapıyorum. Sen napıyorsun?" "Televizyon izliyordum ama aklım sende olduğu için odama geldim. Bana hala kızgın mısın?" Diye sorduğunda Ömer'in içindeki ufacık kızgınlık da dağılmıştı. "Değilim yavrum. Sen bunu düşünüp niye canını sıktın? Benim sana olan kızgınlığım öyle çok uzun sürmez zaten." "Olsun, ben yine de merak ettim." "Eve geçeceğim ben de birazdan." Dediğinde Berk iç çekti.

"Ömer, bugün hiç sana sarılamadım da neredeysen söyle de yanına geleyim." "Off nasıl aşığım sana. Sen gelme yavrum ben gelirim tamam mı?" "Tamam. Gelince mesaj at." "Görüşürüz hayatım." Dedi ve telefonu kapattı. Ömer elindeki izmariti atıp arabayı çalıştırdı. Sahilden çıkıp ana yola girdi ve sürmeye devam etti. Yavaş yavaş mahalleye yaklaştığında direksiyonu sağa çevirdi ve Berk'in evinin olduğu sokağa girdi. Radyoya uzanıp müziğin sesini kıstı ve evin arka tarafına çekti arabayı.

Durduğunda Berk'e mesaj attı ve beklemeye başladı. Yine günü Berk'siz kapatmayacaktı. Sağ tarafın kapısı açıldığında içeri Berk girip direkt boynuna sarıldı. "Çok mu özledin beni?" Gülerek soru sorduğunda Berk "önceden haftada bir görmek lüks oluyordu ama şimdi her gün görmeme rağmen yetmiyor Ömer. Her gün daha fazlasını istiyorum." Dedi. Ömer biraz ayrılıp yanağını okşadı. "Doyamıyorsun bana." "Sanırım evet. Sensiz geçen zamanlar cehennem gibiydi."

Berk'in söyledikleri Ömer'i mutlu ediyordu çünkü sevilmek, Berk tarafından bu denli sevilmek hoşuna gidiyordu. "Gün boyu yanımda olmana rağmen seni özlemem biraz şov gibi." Dediğinde Berk gülüp yanağını öptü. "Benim de böyle bir etkim var canım ne yapayım." "Var var. Fenasın başa belasın yavrum." Deyip yanağından makas aldığında Berk biraz daha sarıldı.

"Keşke bugün beraber uyusak." Berk bunu söyleyip iç çektiğinde Ömer saçlarını öptü. "Kollarım rahatsa bana uyar. Biliyorsun önceliğim sensin." Dediğinde Berk kafasını kaldırıp ciddi olup olmadığına baktı. Sonra arabanın içini süzüp "arabada uyuyabilir miyiz ki?" "Yani hava güzel, araba geniş -kısmen- kollarımı açınca daha da bir geniş oluyor. Bence harika bir fikir. Sence?"

"Bilmem ki. Olabilir aslında ama bizim kapının önü pek uygun değil." "Haklısın canım. Şöyle güzel manzaralı, kimsenin olmadığı bir yere gidelim. Mışıl mışıl uyuruz, kimse de rahatsız etmez." "Tamam olur ama ben çıkıp üstüme düzgün bir şeyler giyeyim. Sabah erken uyanıyor bizimkiler, pijamalarımla döndüğümü görmesinler." Dediğinde Ömer kafa salladı.




Arka koltukta, Ömer Berk'in göğsüne başını yaslamış Berk de saçlarını okşuyordu. Uyumak yerine sürekli konuşup gülüşüyorlardı. Berk kafasını kaldırıp arabanın tavanına bakınca "Keşke üstü açık olsaydı arabanın." Dedi ve sonra kendi kendine gülüp "Sanki benim bir arabam var da buna laf ediyorum." Dedi. "Neden üstü açık olsaydı dedin canım?" "Yıldızları izlerdik diye düşündüm. Güzel olurdu." "İki araba var bizde biliyorsun. Satarım ikisini de bir üstü açık çekerim evin önüne." "Hayır hayır sakın. Yıldızları izlemek için araba mı satıp alınır Ömer? Çıkar dışarıya bakarız yani."

Seni Seyrederdim BxB - ÖmBerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin