43

116 6 19
                                    

*Uzunca bir bölümle geldim. İyi okumalar<3*


"4. Haftaya gireceğiz ve Ömer hala içerde. Babası niye bir şey yapmıyor." Berk isyan ettiğinde Emir üzgün bir şekilde ona baktı. "Yapmaya çalışıyorlar ama Sarp gitti. O gelmediği sürece de çıkması zor." O öyle konuşunca Berk kafasını sağ tarafa çevirip gözyaşlarını sildi. "Kendini çok yıpratıyorsun. Sen böyle yaptıkça ben de üzülüyorum." "Zaten herkesi üzmekten başka bir işe yaramıyorum." Diye sessizce konuştuğunda Emir eline dokundu.

Berk ona dönüp baktı ve "daha iyi bir hayatı hak ediyorsun Berk." Deyip elini tuttuğunda Berk geri çekti. Emir bakışlarını kaçırıp "hiç vazgeçmiyorsun." "Neyden?" Diye sorduğunda Emir irkildi. İçinden söylediğini sanmıştı ama belli ki becerememişti. "Hiç, yani üzülmekten. Kendini üzmekten." Dediğinde Berk biraz onu süzdü. Son zamanlarda hareketleri, konuşmaları tuhaf geliyordu ve ondan uzaklaşma isteği doğuruyordu.

Evin kapısı çaldığında Berk ayağa kalktı ve kapıya yürüdü. Annesi ve babası çarşıya çıkmışlardı ve Emir geldiğinden beri birlikte oturuyorlardı. Kapıyı açtığında arkadaşlarını gördü ve kenara çekildi. "Hoşgeldiniz. Doruk, Ömer'den bir haber mi var?" Diye sorduğunda Doruk ayakkabısını çıkarıyordu. "Yok maalesef. Telefon da edemeyiz biliyorsun. Geçen haftalarda iki kez konuştuğunuz için avukat izin alamam diyor." Dediğinde Berk sıkkınca kafa salladı.

Arkadaşları içeri girdiğinde kapıyı kapattı ve peşlerinden salona girdi. "Emir, Ömer'in yakın arkadaşlarından. Tabi benim de arkadaşım artık." Dediğinde Emir üçüne de selam verdi. "Ben seni tanıyorum ama siz başka yere taşınmıştınız sanki di mi?" Diye sordu Süsen. "Evet ama yapamadık geri döndük. Ben de seni tanıyorum. Çocukken çok atarlı giderli biriydin aklımda kalmış." Dediğinde Kaan güldü. "Hala öyle. Manyaktır kendisi." Süsen yastığı ona fırlattığında, son anda eliyle yakaladı ve yanına koydu. "Ben halimden gayet de memnunum kardeşim. Senin gibi gevşek değilim." Dediğinde Kaan sırıttı. "Gevşeklik benim en sevdiğim özelliğim. Sağol yavrum." Deyip öpücük attığında Süsen göz devirdi. Çok çabuk sinirleniyordu ve Kaan da onu sinirlendirmeyi seviyordu.

"Sen neler yapıyorsun Emir?" Diye sordu Doruk. Ona bakıp "şuanlık bir işim yok. Boş boş geziyorum. Sen birader?" "Bizim inşaat şirketimiz var ben orada çalışıyorum." "İşçi misin? Sende de hiç öyle bir tip yok ama." Dediğinde Doruk gülümsedi. "Müdür olarak çalışıyorum." Dediğinde Emir şaşırdı. "Ee tabi babanın şirketi. Başka ne olacaktın ki? Benimki de soru." "5 sene, her yaz inşaatta çalıştım. Şimdi de üniversiteden mezun olduğum ve eğitimimi tamamladığım için o mevkiyi hak ettim. Yani öyle 'babamın şirketi' gibi basite indirgemeyelim." Dediğinde Emir kaşlarını çattı.

"En son kelimeyi anlamadım ama hayırlı olsun ne diyim. Allah bol kazançlar versin." "Teşekkürler. Umarım senin de iyi bir işin olur." Dedi ve bakışlarını yanında oturan ve sürekli bir gözü telefonda olan çocuğa çevirdi. Göz kırpıp "yine ne karıştırıyorsun?" Diye sorduğunda Kaan ona baktı. "Tolga'dan mesaj bekliyorum. Ömer'le ilgili bir gelişme var mı diye sordum da." Dediğinde Berk araya girdi. "Ömer mi? Ne olmuş Ömer'e?" "Yok kankam bir şey olmadı. Haber var mı diye merak ettim." Berk kafa sallayıp arkasına yaslandı ve elleriyle oynamaya başladı.

"Berk, karnın acıktı mı? Geleli bayağı oldu ve bir şey yemedin?" Emir sorduğunda Doruk şüpheyle baktı. "Yok pek canım istemiyor ama sen acıktıysan bir şeyler hazırlayabilirim." "Ha yok ben sen açsan diye demiştim. Bir şey istersen falan sipariş ederim." Dediğinde, Berk kafa salladı.

Berk hepsine baktığında içinden 'keşke Ömer de burada olsaydı.' Diye geçirdi. Hem onun arkadaşı hem kendi arkadaşları vardı ve o da olsaydı güzel vakit geçirebilirlerdi. Ayağa kalktığında Emir "bir şey mi oldu? Diye sordu endişeyle. "Su alacağım sadece, gelirim şimdi." Dedi ve salondan çıktı.

Seni Seyrederdim BxB - ÖmBerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin