20. Bölüm

1.9K 105 8
                                    

Bolca yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. Keyifli okumalar!

Yirminci Bölüm: DATE

Hayatımın en utanç verici anının, az önce Yasemin teyzenin bizi mutfakta öpüşecekken basması olduğunu düşünürdüm. Ta ki annem, herkese çocukken yaptığım şeyleri anlatmaya başlayana kadar.

Mutfaktaki o olayın sonunda, Adal'da ben de utanacaktık ve olay böylece kapanacaktı. Yani en azından ben kapanmış gibi davranacaktım. Ama burada utanan tek kişi bendim. Benim dışımdaki herkes ise keyifle gülüyordu. Yani bunların hiçbiri komik bile değildi aslında!

"Piraye abisine çok düşkün." dedi annem Yasemin teyzeye bakarak. 'Sende anlarsın' bakışları vardı yüzünde. Yasemin teyze bana dönüp imalı bir şekilde gülümsediğinde oturduğum yerde yok olmak istedim. Onun anladığı şeyin, abi düşkünlüğü olmadığından emindim. Kadın resmen bizi bastığı için zevke gelmişti... Gözlerimi kısarken bakışlarımı keyifli bir surat ifadesi ile bizi izleyen Adal'a çevirdim ve ona atabildiğim en kötü bakışları attım. Ne vardı dibime dibime girmeseydi? Hayır madem girecekti, yalnız olduğumuz bir anı tercih etseydi keşke! "Çok kıskanır Barbaros'u." diyerek annem devam ettiğinde işleri daha da çirkinleştireceğini biliyordum. Fenalaştığımı hissederken Eylül'e imdat bakışları attım ama asla beni umursamadı. Çünkü bu hikaye, onun en sevdiği hikayeydi. "Kızın birini Barbaros ile gördüğünde ortalığı ayağa kaldırmıştı. Kızı dövmek için dövüş kursuna falan gidecekti de zor tuttuk."

"Kaç yaşındaydı o zaman?" diye sordu Elif teyze gülüşleri arasında. Gözlerimi kapattım ve bu anın bitmesini bekledim. İkizlerin gülüş seslerinin artması kulağıma dolarken, bir ara onları döveceğimi de aklıma not etmiştim. "Geçen sene falandı herhalde." dedi annem düşünceli çıkan sesiyle. Salondaki gülüşler artarken, oturduğum yerde hafifçe dikleştim ve yüzüme ciddi bir ifade yerleştirmeye çalıştırdım. "Kızın gözü göz değildi ama Elif teyze." dedim abartı dolu bir ifade ile. Değildi gerçekten de. Abimden hoşlandığını falan söylemişti. Yani o kimdi ki benim abimden hoşlanıyordu? O kızı bulamamış olmak hala içimde bir yaraydı. "Ayrıca sahte Chanel çantalarını herkese orijinal diye yutturmaya çalışıyordu."

"Bence de." diyerek araya girdi Eylül ciddiyetle. Sonunda kuzen olduğumuzu hatırlamıştı galiba! "Kronik yalancılık vardı kızda." diye devam ettiğinde hızlıca kafamı sallayarak onayladım onu. Tamam birazcık abartıyor olabilirdik ama bunu buradaki kimse bilmiyordu sonuçta.

"Ay teyze..." diye mırıldandım bakışlarımı annemin biricik ikizine çevirirken. Bir yandan da yüzüme samimi bir tebessüm yerleştirmiştim. Ben yandıysam, herkes yanmalıydı. "Hatırlıyor musun, Ege sitedeki üç kızı aynı anda idare etmişti." diyerek devam ettiğimde, Eylül'ün dudakları kıvrılmıştı. Egemen alttan alttan bana kötü bakışlar atarken, Adel'in de ona kötü bakışlar atıyordu. Ne demişti atalarımız; gülme komşuna gelir başına. Egemen bu kadar çok gülmeyecekti. "Ortaya çıktığında çok büyük olay patlamıştı da, kızların babası kapımıza dayanmıştı."

Teyzemin bakışları aydınlanırken, annem gülerek başını iki yana salladı. Teyzem kızların babasını ikna etmeye çalışırken ki zamanı anlatırken, memnuniyet dolu gülüşüm ile arkama yaslandım. 

Yasemin teyze ile yaşadığımız o anda, bize devam etmemizi söylemiş ve kapıyı kapatarak içeri kaçmıştı. Tabi bu beni utancın yanında büyük bir şoka sürüklemişti. O anda Adal'ı kendimden uzaklaştırmış ve olayın gerçekliğini sorgulamıştım. Onun da benden bir farkı olduğu söylenemezdi tabi.

Annemin seslenmesi ile kendimize geldiğinde, ben utangaçlığımı üzerimden atmaya çalışırken Adal tamamen olayın beni utandıran kısmı üzerine düşmüş ve utangaçlığımın geçmesine izin vermemişti. Bende onu tehdit etmiştim ama işe yaradığı pek söylenemezdi.

YULAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin