asker yeşili/ 15

13.6K 830 289
                                    

Bölümü beğendiyseniz yıldıza basmayı ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın 🧡

Ayrıca hikayemizi paylaşarak destek olursanız çok mutlu olurum☀️🌹

🧡🔥☀️

kaptanzey_

"Ben edepsiz hayalleri olan bir adam olmadım Milan. Ama beni buna zorluyorsun." Sesi kısık bir tonda esrarengiz bir melodiydi.

Benim ise yeni bir gizeme değil cevaplara ihtiyacım vardı.

"Şimdi söyle bana. Seninle ne yapmalıyım?"

Kalbim öyle hızlı atıyordu ki yerinden fırlayıp çıkacak diye ödüm kopuyordu. Bana söylediği sözlerin altında ki anlam utanç vericiydi. Şayet doğru anladıysam. Ama bunu sormamın imkanı yoktu. Sorabilecek cesarete sahip olsam bile alacağım cevaba hazır değildim. Beni utanç verici bir duruma düşürebilirdi. Kendimi ne zannettiğimi sorabilirdi. Böyle bir utanca hazır değildim.

"Üzerimden çekilir misiniz Üsteğmen'im?" diye sordum. Ama ses tonum bunun bir soru olmadığını belirtiyordu. Her ne kadar sesim titremiş olsa da bu bir uyarıydı. Az önce özürler sıralayan kız şimdi kendi sınırını çizmişti. İçimde büyüyen bir korku vardı çünkü. Rol icabı kolunu omzuma dolaması farklı, sadece kendi güdüleri ile beni duvara yaslayıp aramızda ki mesafeyi kapatması farklıydı. Şuan bir görevde değildik. Bana bilgim dahilinde yaklaşmamıştı ve bu beni tahmin edemeyeceğim şekilde savunmasız hissettirmişti.

"Hiçbir şey söylemeyecek misin?"

"Söyledim ya... Çekilin üzerimden."

"Başka bir şey Şûle. Senin hakkında hissettiklerim ile ilgili... hiçbir şey söylemeyecek misin?"

Yani o benimle ilgili hayaller kuruyordu öyle mi? Sormama bile gerek kalmadan kendisi söylemişti.

Ben bir de onun evinde kalmıştım. Salak gibi gün boyu onun yatağında uyumuştum!

"Beni evinize neden getirdiğinizi anlamış oldum. Şimdi çekilirseniz gitmek istiyorum."

"Şûle!" dedi inleyerek. "Yanlış anladın, öyle bir amacım yok." Bundan oldukça rahatsız olmuştu. Ama böyle düşünmemek için hiçbir sebebim yoktu. Beni evine getiren bir adamın bana bu sözleri söylemesi, niyetini başka herhangi bir düşünceye yer bırakmayacak kadar açık ediyordu zaten.

Onu iterek aramızda ki mesafeyi açtım. "Evet, hep öyle derler zaten." Ona sığınmak bu kadar iyi hissettirmişken benimle ilgili düşünceleri aramızda gelişen tüm ilişkiyi zedelemişti. Onunla gerçekten arkadaş olabilirdik. Ama mahvetmişti her şeyi.

Salona girip kapüşonlu hırkamı alırken bileğimden yakalasa da kolumu göğsüne geçirerek buna izin vermedim. Benim de onun gibi bir asker olduğumu unutuyordu sanırım.

"Konuşabilir miyiz? Lütfen."

Cevap bile verme gereği duymadım. Arkamı dönüp onunla kısa bir ân göz göze gelsem de yanından geçmeye yeltendim. Kolunu önüme koyarak beni durdurdu. "Söylediğim saçma sapan sözleri unut Milan. Yemin ederim sana böyle bir şey için yaklaşmadım."

Kolunu indirip yanından geçtiğimde arkamdan nefesini bıraktığını işittim. Onu dinlemeyeceğimi anlamış olmalıydı. Yapabileceği başka bir şey yoktu. Kapıyı aralayıp dışarı adımımı atarken, "Seni bırakmama izin ver." diyerek kapının üzerinde ki anahtarı çıkardı. Hiç pes etmiyordu.

Gökkuşağının Kayıp Rengi (Asker Konulu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin