çimen yeşili/ 24

11.6K 995 316
                                    

Oy sınırı 430

Bu arada arkadaşlar arada panoya bakın bugün yeni bölümü çok soran olmuş genelde bölüm atacaksam oradan veya ig hesabından duyuruyorum.

                           kaptanzey_

Satır aralarını unutmayalım pliss🫠🤗

🧡☀️🔥

Milan, "Acil bir görev sanırım." diye kısık bir sesle konuştu.
Hepsi şaşkındı aniden çıkan görev karşısında.

Metehan sandalyesini geriye itip ayaklanırken, "Şimdi mi? Hemen?" diyerek sorguladı. Âni görevlere alışık olabilirlerdi ama onlar genelde kurtarma veya destek ekibi olarak gittiklerinde gerçekleşen bir durumdu. Yalnızca bir kişinin görevlendirildiği ve hiçbir hazırlık olmadan gönderildiği acil olan görev ne olabilirdi ki?

"Sanırım."

Hepsinin yüzü düşerken nasıl bir tepki vermeleri gerektiğini de bilmiyorlardı. Milan'ın zaten geldiğinden beri yüzü asık ve dalgındı. Milan kendini bir kafesin içine almış orada tek başına yaşıyordu sanki. Bu yüzden onunla yakın olmak kolay değildi. Ama onunla aynı ortamda bulunan herkesin içten içe hissettiği bir duygu vardı. Onunla yakın olma isteği. Milan'ın etrafına yaydığı farklı bir enerji vardı. Tıpkı keşfedilmeyi bekleyen bir kitap, az bilinen güzel bir şarkı gibiydi Milan.

Onunla nasıl bağlantı kurabileceklerini bilmiyorlardı ama onu farkında olmasalar da onu önemsemeye başlamışlardı. Milan'ın çekingen oluşu da bunun bir sebebiydi.

"Ben seninle geleyim." diyecek oldu Çağrı ama Milan ona bir yabancıya bakar gibi baktığında yerinde kaldı.

"Ben giderim."

"O zaman sarılalım. Akşam bize mutlaka haber ver." Ferhan Milan'ın reddetmesine izin vermeden sarılıp yanağına tüy kadar hafif bir öpücük kondurdu. Onun içinde herkese yetecek kadar sevgi ve neşe vardı sanki.

"Veririm." diye mırıldandı Milan geçiştirerek. Görevinin yalnızlık olduğunu bilseydi o da Ferhan'a sıkı sıkı sarılır ve ciddi bir cevap verirdi.

İkisi ayrıldı. "Dikkatli ol ufaklık."

Metehan'a dönüp onu onaylayarak başını salladı.

"Ya böyle minik bir şeyi nasıl tek başına göreve gönderiyorlar ki?"

"Minik dediğinin senin varlığını silmesi üç saniyeyi bulmaz yalnız." Barlas sanki keskin nişancı olan kendisiymiş gibi bir gururla söylemişti bunu.

Ekin inanmıyormuş gibi tek omzunu silkti. Egemen ise onun sözlerinden rahatsız olmuş baygın gözlerle onu izliyordu.

Milan'ın ise söylenenleri duyduğu söylenemezdi. Alık alık timdekilerin yüzüne bakıyordu. Aklı ise tamamen Uğur Demiraslan'daydı.

"Kendine güzel bak Milan." Diyen Eymen'in sözleri ile silkelenip kendine geldi. Dudaklarında manidar bir tebessüm belirdi.

"Siz de." dedi kısık bir sesle.

Egemen yüzbaşı elini onun omzuna koydu. Kimseye ayrı bir ilgi gösterdiği söylenemezdi ama Boran Timi'nin her üyesi onun için önemliydi. Hepsi birbirinden zeki ve güçlü üyelerden oluşan timi sadece bu özellikleri için değil; hassas ve merhametli oldukları için de önemsiyordu. Ve timin en hassas üyesi yanında onlardan kimse olmadan bir göreve çıkıyordu. Görevi en iyi şekilde tamamlayabileceğinden emindi ama aniden gelişmiş olması onu da tedirgin etmişti.

Gökkuşağının Kayıp Rengi (Asker Konulu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin