barut rengi/ 27

12K 1.1K 276
                                    

Arkadaşlar jdjdjdj bu bölüm de bana küfrediceksiniz sanırım (çok yüklenmeyin)(bölüme odaklanın)

Sınır 500 oy

Ayrıca cidden oy vermeyene ben de hakkımı helal etmiyorum hadi bakalım jjejdj

Bolll yorum yapın

Okurken acıklı şarkı fln açın ben dinlemiyorum dram o yüzden bulamadım djdjdj

°°°

Milan duyduğu şey ile sarsılırken duvara yaslanıp derin bir nefes aldı.

Timle birlikte aradıkları hain kendi annesiydi.

Olabilir miydi?

Onun annesi bunu mu yapıyordu başından beri? Dayısı biliyor muydu peki?

Hayır, imkanı yoktu bunun.

Yıllarca eğitim almıştı. Vatanım da vatanım diye dolanmıştı her yerde ve şimdi annesiydi hain öyle mi?

Bir hışımla mağaranın çıkışına yöneldi. Kendisine dönen gözlere aldırmadı. Bir yol bulmalıydı. Bir şeyler yapmalıydı. Annesi böyle bir şey yapmış olamazdı, olmamalıydı.

Kayalıkların olduğu bölgeye ulaştığında içini kaplayan bir soğukluk vardı. 'Annem yapmadı' bile diyemiyordu kendine.

Peri Aksu her seferinde güvenini öyle zedelemişti ki artık bir yabancıya inanmak daha kolay geliyordu. 'Belki yanlış duymuşumdur' bile diyemiyordu. Hiçbir şey onu savunmasına yetmezdi, onu haklı çıkaramazdı zaten.

Sadece küçük bir ân içindeki hisse tutundu. İnanamıyordu. Sanki bu olamazmış, imkansızmış gibi geliyordu kıza.

Şimdi onların yüzüne nasıl bakacaktı? Bu görevi nasıl aklı selim bir halde bitirecekti? Tim ile verdikleri çabaların hepsi boşmuş gibi geldi. Annesi bile ihanet ediyorsa vatanına belki de hiçbir şeyin anlamı yoktu, olmamalıydı.

Şimdi onu nasıl affedecekti ki?

"Öyle bir şey yaptın ki anne..." dedi kısık bir sesle. "Olmayan varlığını da sildin benden."

Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. "Sana dair hiçbir şey kalmadı ben de."

"En acısı da benden bana da bir şey kalmadı anne..."

İçinde kalan son umut parçalarını kendi elleriyle yok etti. Emir netti. Ne yapılması gerekiyorsa yapardı Milan. Tüm duygularını sildi. Bir bordo bereliye sadece bir defa emir verirdiniz, geri dönüşü olmazdı. Emri geri çekseniz bile bir işe yaramazdı. O saatten sonra ne yapacağı kesinlikle bordo berelinin inisiyatifine kalırdı.

Milan bugüne kadar hep merhametli olmuştu. Bugün artık merhamet yoktu. Çünkü bugün o artık Milan değildi. Aklını kaçırmıştı. Onu bulan delilikle yaşamak zorundaydı sanki artık.

Aklından kalan son kırıntılara tutunmuş gibi hissediyordu kendini.

Şimdi belki de kendini bırakması, pes etmesi gereken yerdeydi. O kadar yorulmuştu ki artık. Ama yapamazdı.

Bir yandan babası olma ihtimali olan adamın onu çocuklarından uzak tutmak için buraya sürdüğünü düşünüyordu. Yalnızlığa zorla ittirilmişti.

Elinde kalan tek şey turna kuşuydu.

Çağrı'yı düşünmeyi de reddetti. Böyle bir durumda onu düşünmek tüm psikolojisini daha da berbat edecekti ve sağlam durmaya ihtiyacı vardı genç kadının.

Gökkuşağının Kayıp Rengi (Asker Konulu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin