Bölümün tamamı için uyarı geçiyorum.Kriz yönetiminde ne kadar kötü olduğundan tüm dünyanın haberi vardı ama bu yaşadığı kriz hepsinden çok farklıydı. Daha önce bedenine söz geçiremediği çok olmamıştı. Aile evinde yaşadığından ve aşk hayatı da bembeyaz bir sayfa gibi temiz olduğundan dolayı kendisine o anlamda çok dokunmamıştı. Yalan yok, ergenlik döneminde hormonları tavan yapmış her genç gibi o da videolar izlemişti ama bunların hiçbiri eşcinsel türünde değildi. Ancak adamlara da baktığını kabul ediyordu. Sebebini öğreneli çok olmamıştı. Erkekler de onu tahrik ediyordu. Tahir Zeybek onu deli gibi tahrik ediyordu. En kötüsü de, kötü demeli miydi bilmiyordu, eğer Atakan tamam deseydi Tahir ona istediği gibi dokunurdu.
Atakan istemiyor değildi. İstiyordu ama gerçekliğe dökmeye cesareti yoktu. Ona göre bu basit bir şey değildi. Seks yaptığın kişiye güvenmen gerekiyordu. Güveniyordu. O kişinin senin bedeninin en uç noktasını göreceği gerçeğine karşı kendi bedenine de güvenmen gerekiyordu. İşte o iş biraz çalkantılıydı. Sarışın çocuk, bedenini beğenmiyordu. Tahir'in vücudunu görmüştü. Atakan onun gibi sağlıklı bir bedene sahip değildi. Sıskaydı. Sırtında sivilce izleri vardı ve şu an bakmaya bile utandığı erkekliği %99 Tahir'inkinden küçüktü. Baya bir küçüktü. Kompleks yapmıyordu ama eh işte insan düşünüyordu. Üstelik bu onun ilk seks deneyimi olacak olması dışında bir erkekle bu işi yapmak daha farklıydı. Tahir'e sokmayı, sokmak demek ne kadar iğrenç bir laftı, girmeyi düşünemezdi bile.
"Yok, artık." dedi oturduğu klozette oturmaya devam ederek. Aklından bin bir tane saçma düşünce geçiyordu.
Atakan'la bin bir saçma düşünce.
"Atakan?" Kapı tıklatıldığında ise hala Eyfel kulesiyle yarışacak kadar dimdik duran erkekliğine baktı. Minyatür bir Eyfel Kulesi.
"Efendim?" Acaba sesinde erekte olduğu belli oluyor muydu? Olmazdı herhalde.
"İyi misin?"
"Sanırım."
"Ne demek sanırım?"
"İyiyim!" Bağırmasına hiç mi hiç gerek yoktu ama kontrol düğmesini çoktan kırmıştı. Öyle bir düğmenin varlığından çok da emin değildi ya neyse.
"Niye bağırıyorsun? Kapıyı açsana."
"Açamam."
"Neden?"
Tahir'in sinirlenmişe benziyordu. Sanırım işler iyice sarpa saracaktı. Hem daha biraz önce yorgunluktan zor haldeyken bu şey hangi enerjiyle böyle şaha kalkmıştı? Acaba ayak fetişi falan mı vardı?
"Iyy."
"Ne oldu?" Tepkisini niye içinden veremiyordu? İğrendiğini duymuştu işte. "Sevgilim, şu kapıyı açar mısın?" Tahir'in sesi şimdi daha ılımlı geliyordu. Bu Atakan'ı biraz olsun iyi hissettirmişti. Çocuk gibi davranmayı bırakmalıydı.
"Açacağım ama gözlerini kapat." Ayağa kalkıp kapının önüne geçmişti.
"Niye?"
"Hadi."
"Tamam, kapattım." Kapıyı yavaşça aralıktan kafasını çıkardı. Gerçekten kapatıp kapatmadığını kontrol ediyordu. Kapatmıştı. Kapıyı tamamen açıp Tahir'in tam karşısına geçti.
"Tahir, ben erekte oldum." Bir şeyleri bir anda söylemekte ustalaşıyor muydu?
Tahir gözlerini o kadar hızlı açmıştı ki Atakan onun malum bölgeye bakmasından önce çenesini zor yakalayabilmişti. Çenesini kavradığı için Tahir hiçbir şey görememişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıfır Hata
Teen Fiction"Beceriksiz bir aşçı olduğunu kabul ediyor musun?" Kabul etmiyordu. Bu mesleği yapabilmek için ailesinin yaptığı fedakarlıkları göz ardı edemezdi ama karşısındaki adam onu mahvediyordu. Hissettiği duygular yüzünden canı yanıyordu. "Evet." "Evet ne...