Uzun yolculuklarda hiçbir zaman uyuyamayan biri olmuştu. Zaten çok yolculuk da yapmamıştı. İstanbul'a saatler süren yolculukta oturduğu koltuğu kendisinden küçük görünen bir gençle paylaşmıştı. Kendisi ince bir yapıya sahip olduğu için koltuğa rahatça sığmıştı ama yanında oturan çocuk için bu geçerli değildi. Boyu Atakan'dan uzun olduğu için bacaklarını onun tarafına doğru uzatmıştı. Özel alanı ihlal olduğu için saatler boyunca diken üstünde oturmuştu. Yine de çocuğa bir şey diyememişti, diyemezdi.
Türkiye'nin en kalabalık şehrine geldiği belli oluyordu. Yaklaşık üç saat önce otogara gelmişti. Babasının arkadaşı Orhan bey o geldiğinde çoktan otogarda onu bekliyordu. Atakan bunun için minnettardı. Hiç bilmediği bir şehirde yalnız kalmak onu korkutuyordu. Orhan bey onu sıcakkanlılıkla karşılamış ve hemen aracına bindirip onun için ayarladığı eve getirmişti. Küçük bir apartman dairesiydi ama bir sorun vardı. Bu evi paylaşacağı bir ev arkadaşı vardı. Şimdi de oturmuş o ev arkadaşını bekliyorlardı.
"Seni yorgun argın tuttuk böyle, kusurumuza bakma."
Atakan oturduğu koltukta iyice küçülüp estağfurullah, dedi. Onun için beklemek sorun değildi. Evi biriyle paylaşmak sorundu. Titreyen ellerini belli olmaması için bacaklarının üstünde birleştirdi.
"Benim patronun yeğeni kendisi. Çok eve uğramaz zaten. Biraz haylazdır ama bence anlaşırsınız." Umarım, dedi içinden. Evi biriyle paylaşacağını babası ona söylememişti.
Atakan gerginlikten evi bile inceleyememişti. Kafasını kaldırıp küçük oturma odasına göz gezdirdi. Sanki biri burada yaşamıyor gibiydi. Orhan Bey'in telefonu çaldığında yeşil gözlerini ona çevirdi.
"Alo?" Saçları çoktan kırlaşmış adam yavaşça ayağa kalktı. "Anladım." Başka bir şey söylemedi. Telefonu kapatıp arkasındaki çocuğa döndü. "Bir süre yalnız kalacaksın. Bazı işleri olduğundan gelemeyecekmiş."
"Öyle mi?" dedi gergin bir sesle. "Böyle ayıp olmaz mı Orhan amca?" Başkasının evinde yaşamak gibiydi.
"Yok, oğlum ne ayıbı?" Yaşlı adam elini cebine atıp anahtarı ona uzattı. "Al bakalım." Anahtarın yavaşça aldı. "Bugün dinlen. Yarın sabah erken saatte evden çıkman lazım.Evin önüne servis gelecek."
"Çok teşekkür ederim. Her şey için."
"Babana benden selam söyle, o bana yeter. Bir sorun olursa beni ara."
Yaşlı adam ona Allah'a emanet deyip evden çıktığında hiç bilmediği şehirde hiç bilmediği bir evde yapayalnız kaldı. Bu sefer başarısız olmayacaktı. Hata yapmayacaktı.
-T
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıfır Hata
Fiksi Remaja"Beceriksiz bir aşçı olduğunu kabul ediyor musun?" Kabul etmiyordu. Bu mesleği yapabilmek için ailesinin yaptığı fedakarlıkları göz ardı edemezdi ama karşısındaki adam onu mahvediyordu. Hissettiği duygular yüzünden canı yanıyordu. "Evet." "Evet ne...