Hayatı boyunca temiz biri olduğunu düşünmüştü. Zaten mesleği gereğince temiz olması lazımdı. Ancak ev arkadaşı Öztürk, ona kendini sorgulatıyordu. Esmer çocukta bambaşka bir temizlik aşkı vardı. İşin garip yanı bundan öyle çok zevk alıyordu ki evdeki temizlik 3 gündür sürüyordu. Mehmet ve Öztürk'ün kavga ettikleri günden beri de 3 gün geçmişti. Bu benzerlik elbette ki tesadüf değildi.
"Öztürk biraz dinlensen mi acaba?" Esmer çocuk duşakabini temizlemek için hazırladığı beyaz sirke ve karbonat karışımını 15 dakika bekletmişti, şimdi de kuruluyordu. Ancak bu kurulama işlemi öyle sertti ki neredeyse camları yere indirecekti.
"Yok kanka devam, bas."
Gerçekten de aynı şekilde silmeye devam ettiğinde Atakan elindeki bezi kovaya attı. Bu amansız temizlikte onun payına düşen kapı silmekti. Aslında Öztürk sen karışma ben yapacağım dese de Atakan asla buna izin vermezdi. Bu evde o da yaşıyordu.
"Öztürk sana bir şey soracağım." Bu sırada bezi sıkmış ve kapıyı silmeye devam etmişti.
"Sor."
"Mehmet yüzünden mi böylesin?"
Öztürk'ün olduğu taraftan çat diye bir ses geldi. Atakan korkmuş bir şekilde ona baktı. Esmer çocuk elinde tuttuğu duşakabin kapısının koluyla bakışıyordu. Evet, kırmıştı.
"Bir yerine bir şey oldu mu?" İyi görünüyordu ama yinede sormak istemişti.
"Bunu gidip Mehmet'in bir yerlerine sokmak istiyorum." Öztürk elindeki kolu sinirle fayansın üzerine attı.
"Hadi bitirelim de dışarı çıkalım. Hem konuşuruz olmaz mı?"
Aslında Atakan günlerdir onunla konuşmaya çalışıyordu ama Öztürk hiç konusunu açmıyordu. Bugün kendisinin izin günü olduğu için dışarı çıkabilirlerdi. Hem belki bu, günlerdir evden dışarı adımını atmamış Öztürk'e iyi gelirdi.
"Nereye gideceğiz?" Elindeki bezi nihayet bırakmıştı. Zaten sildiği yerleri dakikalardır bir daha silip duruyordu. Atakan da acele edip tüm kapıyı silmeye devam etti. Bir yandan da cevap veriyordu.
"Sen nereye istersen."
"Mehmet'i dövmeye gidelim mi?" Atakan bu soruyu hiç beklemiyordu. Arkadaşının suratına baktı ve epey ciddi olduğuna tanıklık etti.
"Biz nasıl döveceğiz ki Mehmet'i? Ben daha önce kimseyi dövmedim." Mehmet'i dövmek falan da istemiyordu.
"O ayı, zaten bizi gözü kapalı harcar ama benim bir planım var. Var mısın?"
Atakan yapacakları şeyden korksa da onu yalnız bırakmak istemedi. Hem onun yanında olursa kötü bir şey yapmasına engel olurdu.
"Varım." dedi sirke ve deterjan kokulu ortamdan bunalmış bir şekilde. Zaten biraz daha burada dururlarsa ikisinden biri kokudan bayılacaktı. Hazırlanıp on dakika içinde evden çıktılar. Hava daha kararmadığı için şanslılardı.
"Ne yapacağız?" Minibüse binmişlerdi ama nereye gittiklerini bile bilmiyordu. Otobüs yolda ilerlerken bir sağa bir sola gittiğinden düşmemek için yukarıdaki demire tutundu.
"Mehmet'in evine gidiyoruz. Bana yalan söylemek neymiş, göstereceğim ona."
"Ama bir kere onu dinleyip işin aslını öğrensen olmaz mı?" Mehmet belki ona o günkü konunun abisi Tahir olduğunu söylerdi. Hatta belki değil kesin söylerdi. İkisi çok yakındı. Mehmet böyle bir şeyi Öztürk'ten saklamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıfır Hata
Genç Kurgu"Beceriksiz bir aşçı olduğunu kabul ediyor musun?" Kabul etmiyordu. Bu mesleği yapabilmek için ailesinin yaptığı fedakarlıkları göz ardı edemezdi ama karşısındaki adam onu mahvediyordu. Hissettiği duygular yüzünden canı yanıyordu. "Evet." "Evet ne...