Çamlıca'da insanlar ikiye ayrılırdı: hizmet edenler ve hizmet edilenler. Atakan şimdiye kadar tek bir bölümde yer almıştı ve bundan da memnundu. İnsanlara yemek yapmayı ve yüzlerindeki memnun ifadeyi görmeyi seviyordu. Hayatında belki birçok kez hata yapmıştı ama mesleği konusunda pişman olmamıştı.
"Eğleneceğiz işte. Bu kadar kasmayın arkadaşlar. Hem bu Çamlıca'da bir gelenekmiş." Genç kız hevesli bir şekilde konuşmaya devam ederken Atakan'ın bakışları etraftaki insanların üzerindeydi. Hepsiyle her gün beraberlerdi ama Atakan, şefler dışındakilerin çoğunun adını bilmiyordu. Halbuki bu restoran garsonuyla, bulaşıkçısıyla, aşçısıyla bir bütündü. "Mete şefim, siz biliyorsunuzdur. Eskiden nasıl yapılıyordu?"
Aleyna galiba ortamdaki en heyecanlı insandı.Öğlene doğru tüm çalışanların olduğu whatsapp grubuna gelen mesajla herkes Çamlıca'da toplanmıştı. Tahir yoktu. Atakan onun bir reklam çekimiyle meşgul olduğunu biliyordu. Evet, adam reklamlarda oynuyordu. Aslında şaşırmamak gerekirdi ama Atakan'a ilk söylediğinde sarışın çocuk baya şaşırmış ve ona bir sürü soru sormuştu.
"O kadar da karışık bir şey yok." Mete dakikalardır insanların hiçbir şey anlamadan birbirlerine bakmasına bir son vermek istemiş olmalıydı. "Herkes yaptığı işleri değiştiriyor. Garsonlar yemek pişiriyor, şefler garsonluk yapıyor. Bazıları müşteri oluyor. Strese gireceğiniz bir şey değil. Zevkli oluyor." Mete'nin yüzüne bakılırsa bu işten gerçekten hoşlandığı belli oluyordu.
İnsanlar biraz olsun meraklarını giderdiğinde restorandan içeri kıdemli diyebilecekleri insanlar içeri girdi. Atakan gelenlere baktığında ne yapacaklarını şimdi daha net anlayabileceklerini düşünmüştü. Serra onlara her şeyi açıklardı.
"Herkes burada sanırım." dedi Serra bakışlarını herkesin üzerinde gezdirirken. Atakan, Tahir yok demek istemişti ama çenesini tuttu. Tahir'in olmadığını zaten herkes fark etmiş olmalıydı. "Şimdi arkadaşlar, öncelikle bugün güzel bir gün olacak." Atakan, Serra hakkında ne düşüneceğini bilmiyordu ama restoranda yaşanan taciz olayından sonra ona karşı iyi duygular beslemiyordu. Çünkü Serra konunun muhattabı olan Nisa'dan özür bile dilememişti. Garson kız da şu an aralarındaydı. Garson kızların olduğu tarafta heyecanlı bir şekilde Serra'yı dinliyordu. "Biliyorsunuz ki Çamlıca'da çalışmak stresli bir iş. Bu yüzden Davut Bey böyle arada sırada etkinlikler yapılmanın çalışanlara moral olacağını düşünüyor. Bugün aslında her zaman yaptığımızdan farklı bir şey yapmayacağız. Yine yemek pişireceğiz ama bu sefer herkesin sorumlulukları farklı olacak."
"Kimin neden sorumlu olacağına nasıl karar vereceğiz, Serra Hanım?" Garsonlardan birinin sorusundan sonra Serra elindeki kağıtları herkese dağıtmaya başladı.
"Burada herkesin ne yapacağı yazıyor."
Atakan kendisine uzatılan kağıdı alıp adını bulmaya çalıştı. Kendi isminin karşısında gördüğü 'müşteri' kelimesiyle rahatlamıştı. Oturup yemek yemek çok zor bir iş olmasa gerekti.
"Atakan ikimiz de müşteriyiz." Aleyna'nın ses tonuna bakılırsa o durumdan mutlu değildi.
"Ben de garsonum."
"Mete şef ben de garson olmak istiyordum." Genç kız gerçekten üzülmüş olmalıydı.
Atakan kağıdı incelemeye devam ediyordu. Aradığını bulması biraz zaman almıştı ama nihayetinde Tahir'in ismi de kağıtta yazıyordu. Bu da demek oluyordu ki o da gelecekti. Sanki onun düşüncelerini duymuş gibi Aslan "Tahir nerede?" diye sordu. Atakan nihayet birilerinin onu sormasına sevinmişti.
"Tahir şef de mi katılacak?"
"Aman ya." İnsanların neden bu kadar mutsuz bir şekilde konuştuğuna anlam veremiyordu. Tahir elbette gelecekti. Niye bu kadar gerilmişlerdi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sıfır Hata
Teen Fiction"Beceriksiz bir aşçı olduğunu kabul ediyor musun?" Kabul etmiyordu. Bu mesleği yapabilmek için ailesinin yaptığı fedakarlıkları göz ardı edemezdi ama karşısındaki adam onu mahvediyordu. Hissettiği duygular yüzünden canı yanıyordu. "Evet." "Evet ne...