Elizin uyanması beni çok mutlu etmişti ama urazın elinden yemek yemesi şokunu atlatamamıştım odaya girdiğim de ikisi de kıkır kıkır gülüyordu . Ben ise şaşırmış bir şekilde aspara bakıyordum o ise kafasını çeviriyordu , bu işte bir bit yeniği olduğunu anlamış ve kaşlarımı çatmıştım bunu fark eden eliz ve uraz biraz ürkek bir şekilde bana bakıyorlardı . Hemen gülümsedim ve şakayla karışık bir şekilde sizin aranızda ne dönüyor acaba diye soruyordum , urazın biraz öksürüğü tutmuştu bu öksürük gerçek miydi yoksa gerildiği için olan bir öksürük müydü ? O sırada aspar de telaşlı bir şekilde uraza su verip sırtını ovalıyordu eliz ise hiç bir şey yokmuş gibi davranmaya çalışıyor ama bir şeyler olduğunu çok belli ediyordu . Ortamı biraz yumuşatmak için gülümsedim ve sakin olun da olayları bana da anlatın bakalım dedim . Eliz ve Uraz biraz rahatlamışa benziyorlardı , aspar aniden kolumdan tuttu biraz hava alalım mı dedi bende daha yeni hava aldık niye bir daha çıkıyoruz ki dedim o da beni dinlemedi ve kolumdan çekiştirdi durdurmaya çalışsam da durduramıyordum çünkü aspar benim iki katımdı ve bu bitkin halde de onu durdurmam zordu . Uzun bir çekiştirmenin ardından teras katına gelmiştik , aspar bana şirin şirin gülümsüyordu ama bende bunu yemezdim hemen koluna bir tane vurdum ve neler dönüyor çabuk dökül bakalım dedim o ise sakin ol diyordu ben de ona eğer olanları anlatırsan sakin olurum aspar bey dedim . Aspar biraz tavrımdan korkmuş olacak ki havaya baksana yıldızlar çok güzel dedi bende anlık olarak kafamı kaldırdım ve yıldızlara daldım , aspar bunu fırsat bilmiş ve yanımdan kaçmıştı arkamı döndüğümde koştuğunu fark ettim , koşarken bir yandan da içecek bir şeyler alıp geliyorum diye bağırıyordu . Bende artık pes etmiş ve terasın köşesinde duran eskimiş banka oturdum , canım sıkıldığı için biraz gökyüzünü izlemeye koyuldum ve yaşadıklarımın zihnimde dolanmasına izin verdim o kadar çok olay yaşamıştım ki gün içerisinde nefes almayı unutmuşum gibi hissediyordum bunları düşünürken gözlerimin sıcakladığını ve dolduğunu anladım . O an kendimi serbest bırakmanın iyi geleceğini düşünerek ağlamaya başladım ama ağlamam gitgide şiddetleniyordu ve artık hıçkırarak ağlamaya başladığımı fark ediyordum . Ağlarken anlayamasam da bir yerden bir şeylerin düştüğünün sesi geliyordu sonradan fark ettim aspar elinde ki poşeti bırakmış ve yanıma gelerek bana sımsıkı sarılmıştı , o bana sarıldığı an biraz da olsa sakinleşmiştim . Aspar sakinleştiğimi fark edince beni geriye doğru çekmiş göz yaşlarımı siliyordu artık ben söylemeden ne için ağladığımı fark edebiliyordu . Aramızda artık bir bağ vardı onun bana olan aşkından olan bir bağ mıydı yoksa ikimizin birbirine olan anlayışından ötürü olan bir bağ mıydı ? Ağladıktan sonra üstüme bir yorgunluk çökmüştü bunu fark eden aspar hadi kafanı omzuma koyda biraz dinlen dedi karşılık vermeden dediğini yapıp kafamı onun sıcacık omzuna yaslamıştım biraz gözlerimi kapatayım derken uyuya kalmıştım . Uyandığımda etraf çoktan aydınlanmıştı , kafamda bir ağırlık hissediyordum aniden dün geceyi hatırladım ve kafamdaki ağırlığın asparın kafasının olduğunu anladım . Benim uyandığımı anlayan aspar kafasını kaldırmış küçük hanım güzel uyudunuz mu bari diyordu bende eh işte diyerek onunla uğraşıyordum o da gülüyordu sonra aspara sakin bir ses tonuyla eliz ve urazın arasında ne olduğunu sordum o da aslında aralarında tam olarak bir şeyin olmadığını , urazın elizi önceden gördüğünü ve hoşlandığını söylemişti .Birde dün diğer arkadaşlarla yarış yapmak istemişler dedi sonrasında da bizimki durur mu sence kazanmak için gaza bastıkça basmış ve kontrolü kaybetmiş o sırada da eliz koşarak yoldan geçiyormuş yani anlayacağın bizim salak uraz yarış hırsı yüzünden fark etmeden hoşlandığı kıza çarpmış oldu . Duyduklarım karşısında ağzımı açık asparın ağzından dökülen sözcükleri dinliyordum , o da eliyle çenemi kapatmış bana gülüyordu bende olayı öğrenince senin gibi şaşırdım demişti, biraz daha konu üzerine sohbet ettikten sonra eliz ve urazın odasına gittik ikisi de önüne gelen kahvaltı tabağını büyük bir iştahla yiyorlardı sonunda buhar maskeleri çıktığı için uraz ağzı doluyken neredesiniz siz diyordu . Eliz de çifte kumruları rahat bıraksana diye bana trip atıyordu ben de şaşırmıştım çünkü elize hiç aspardan bahsetmemiştim hemen gözlerimi uraza çevirdim o ise beni görmezden geliyordu büyük ihtimalle biz yokken uraz her şeyi dökülmüştü sanki mahalle dedikodusu yapan teyzelerden biri gibiydi resmen . Hemen elizin yatağına gittim ve bırak şimdi bu konuyu ağrıların nasıl oldu dedim o da düne göre biraz daha iyi olduğunu ve benim endişelenmem gerektiğini söylemişti sözünü bitirdiği an ona sarılmıştım bir daha sakın dikkatsiz davranma diye sitemli bir şekilde tembihlemiştim o da sırtımı sıvazlayarak merak etme deyip beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Biraz böyle kaldıktan sonra hemşire odaya gelip son kontrolleri yaptı ve ikisinin de taburcu olabileceğini söyledi , sonunda eliz kendini toparlamıştı artık biraz daha rahat hissedebileceğimi düşünürken annemin bana nasıl kızacağı aklıma geldi çünkü evden aniden çıkmış ve ona hiç bir şekilde haber vermemiştim evde beni neler bekliyordu acaba düşüncesi bile ürkütücü geliyordu . Aspar ve ben eşyaları toplamış eliz ve urazın taburcu olmaları için gereken kağıtları imzalıyorduk , aspara onları eve sen bırakabilir misin benim eve gitmem gerekiyor yoksa annem 3. Dünya Savaşını başlatacak dedim o da tamam dikkatli git ve eve vardığında haber et dedi ben de tamamdır komutanım deyip gülerek adımımı attım fakat aspar aniden bana seslendi , arkamı döndüm ve ne oldu dedim o da eve nasıl gideceksin dedi ben de yürüyerek tabi ki dedim o da bana hemen kızgın yüz ifadesini takındı ve küçük hanım acaba sizde bir muayene olsanız mı çünkü aklınız pek başınızda durmuyor gibi dedi . Bende yok canım deyip gülsem de aspar kolumdan tuttu ve beni gene sürüklemeye başladı bende ona acaba aspar bey bu sefer beni nereye sürüklüyorsunuz dedim tabi hava açık bu sefer yıldızlara bak bahaneniz de yok acaba sıradaki bahaneniz ne iple çekiyorum diye sitem ediyordum o ise hiç bir şey demiyordu sonra aniden durdu ve bir taksi çağırdı bana hadi bin dedi bende ona binmeyeceğim dedim o da hadi dedi bir kez daha hayır dedim ve en sonda bana kaba kuvvet uygulattıracaksın demi dedi bende hadi dene de bak ne oluyor dedim . Bunu dememle bir aspar beni çoktan arabanın içine itmiş ve çıkmayım diye kapıları taksici abiye kilitlettirmişti sonrasında ise yolu tarif etmişti ben ona seslensem de duymamazlıktan geliyordu . Araba hareket etmeye başlamıştı ve aspardan uzaklaşıyordum peki içimde neden bir boşluk hissi oluşuyordu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Yoksun
RomanceÜzüntü çukurunda boğulup teker teker anılar tablolarına uğrayarak gerçek sevgiyi bulmayı çalışan bir aşığın psikolojik çöküntüsünün yaşantısı Bir aşığın sevgi ararken sevgiden vazgeçişi İlaçlarda onun gibi geçici