Bölüm 35 - Eşsiz Macera

7 0 0
                                    

Zaman belki de duruyordu ya da farkına varmadan öylece dalmıştım ta ki elizin iyi misin diye sarsmasıyla kendime gelesiye kadar ...

Uraz bir anda evet sevgili misafirler aslında misafir olan benim ama hadi bu seferlik siz misafir olun dedi gülerek sonrasında ise lafı uzatmadan konuya giriyorum dedi. Bu güzel günün kapanış etkinliğini ben sayın uraz ve yardımcım aspar hanım öhm öhm pardon bey hazırladık dedi , aspar uraza bakış  attı ve ortada kovboyların sessizliği oluştu . Eliz  etkinliğimizi acaba tam olarak ne zaman söylemeyi düşünüyorsunuz misafir gibi davranmayan ama misafir olan uraz bey dedi , olanlar karşısında şaşırmış sadece onları izliyordum çünkü tatlı bir şekilde tartışıyorlar mı yoksa fırtına öncesi ufak çaplı bir savaş mıydı bilemiyordum . Artık olaya müdahale etmem gerektiği kanısına vardım ve lütfen değerli savaşçı arkadaşlarım sakinliğimizi koruyalım ve merak konusu olan etkinliğimizi öğrenelim , buyurun lütfen uraz bey dedim . Uraz o kadar çok havaya girmişti ki ses tonunu bir haber spikeri edasıyla kullanarak  bugün ki etkinliğimiz görüp görebileceğiniz en eğlenceli en maceralı etkinlik olacak dedi , elizin sabrı tükenmişe benziyordu ki uraza eğer daha da uzatırsan sevgilim demem kovalarım seni annenden terlik yememiş olabilirsin ama sevgilinden yemene az kaldı dedi , bunu duyan uraz asparın arkasına saklanarak koruyun beni aspar hanım dedi  tabi asparda bunu duyduktan sonra asla urazı korumaycağı için  benden bu kadar daha da uzatmanın anlamı yok hanımefendiler kısaca buradan 4-5 kilometrelik bir mesafede ada var ve orada biraz vakit geçirip yüzme planlaması yaptık haliyle acıkıcağımızı da varsayarsak piknik malzemeleri de alacağız yanımıza . Eliz derin bir oh çekerek sonunda düzgün bir açıklama duyabildik dedi ve bana dönerek o zaman urazla ben piknik malzemelerini hazırlayayım sende asparla eşyalarını hazırla dedi , bende ama tüm iş size kalıyor dedim o da sen merak etme hadi yazlığa gidin dedi asparda inatçılık yapma da işe koyulalım küçük hanım dedi ve kolumdan tutarak yazlığa doğru götürmeye başladı . Kapının önüne geldiğimiz de aspar bir an güldü bende neye gülüyorsun dedim o da bana buraya ilk geldiğimiz de küçük çocuk gibi oyun oynayacağım diye düşmüştün ve kapıyı açma şeklimizi hatırladım dedi , o an biraz utanmıştım çünkü hevesime yenik düşüp asparın  başına iş açmıştım  . Kafamı öne eğdim  ve sessizce durdum , bunu fark eden aspar eliyle kafamı okşar gibi yapıp merak etme düştüğün için sana kızgın değilim sadece canın yandığı için üzülüyorum dedi . Acaba hayatta canımız yandığında bizim gibi hissedebilen var mıdır diye hep merak ediyorum çünkü buna tamamen inanmak benim için güç geliyor hepimiz farklı duygular farklı hisler taşıyoruz ve üstüne üstlük hepimiz bir acıyı asla aynı oranda yaşayamıyoruz çünkü hepimizin hayata bakış açıları farklı duyguları yaşama baskınlığı farklı elbette birbirimizi anlayabiliriz asla anlayamayız diye bir kanı da bulunmuyorum ama birbirimizin duygularını gerçekten hissedebilir miyiz bu  çok düşündürücü ve cevabı neredeyse çok zor olan bir soru . Aspara dönerek lütfen üzülme  artık canım acımıyor dedim o da bana yalan söyleme lütfen küçük hanım çünkü yürürken az da olsa sendeliyorsun  dedi , ne diyeceğimi bilemediğim için hadi artık eşyaları toparlayalım  zaman kaybetmeyelim diyerek konudan kaçtım . Arkamdan gülerek gelen aspar peki küçük hanım acaba olmayan eşyalarınızı nasıl hazırlamayı düşünüyorsunuz dedi bende ona dönerek  aspar bey hatırlatırım bana hiç bir şey söylemeden buraya getiren ve böyle planlamalar yapan sizsiniz herhalde bunun için de bir çözümünüz vardır diye düşünüyorum dedim  , o da bana şaşırmış bir şekilde tebrik ediyorum küçük hanım çok doğru bir tespitte bulundunuz , anneniz ile konuşurken sizin için ufak bir çanta hazırlamasını rica ettim ve sen fark etmeden alıp buraya getirdim dedi . Ben kaçınıcı şok tabancası ile vurulduğumu sayamaz hale gelirken aspar karşımda kıkır kıkır gülüyordu , tabi ya aspar bey siz anca gülün buradan baktığınızda çok komik bir manzara var değil mi dedim ve hızlıca yukarı katın merdiveninden çıkmaya başladım asparda arkamdan gelirken bir yandan da tamam kızma küçük hanım seninle uğraşmayı seviyorum çünkü sinirlendiğinde yanakların domates gibi kızarıyor dedi ve bir kez daha gülmeye başladı . Bardakta ki son damlayı da taşıran aspar beye doğru döndüm ve çabuk bana çantanın yerini söyle arından da herkesin havlusu güneş kremi bunları kontrol et ekstra olarak da eliz ve urazın ayarladığı piknik malzemelerini kontrol et çünkü onlar tartışmaktan elbet bir şeyleri unutmuştur ha bir de kendini de hazırla mümkünse dedim ve kaldığım odaya doğru gittim . Artarda sıraladığım cümleler karşısında dona kalan asparın merdivenden aşağıya indiğini duyabiliyordum ama artık zaman kaybetmemem gerektiğini de biliyordum bu yüzden tahmin ettiğim gibi yatağın hemen yanı başında olan çanta mı açtım ve mayo mu giymeye koyuldum ayağımdan ötürü yüzmek zorlasa bile en azından arkadaşlarıma ve ortama uyum sağlamak adına uğraşıyordum , işlerimi hallettikten sonra hafif bir makyaj yapıp merdivenden aşağıya  inmeye koyuldum . Ben merdivenden inerken aspar da yukarı çıkıyormuş beni gördüğün de durdu ve küçük hanım sanki biraz büyümüş mü ne dedi bende her zaman büyüğüm ama sen bunu kabullenmiyorsun dedim , o da bana her zaman küçük olduğumu ve unutmadan bir şey yapması gerektiğini söyledi bende bu sefer ne yapacaksınız aspar bey dedim  , o da bir düşüneyim dedi ve yanağımdan hızlıca öpüp yukarı doğru koştu . Artık asparın ufak çaplı çocuksu haline alıştığım için bu yaptıklarına şaşıramıyordum  ,  eliz hazır mısınız diye bağırıyordu bende evet hazır sayılırız asparı bekliyorum dedim o da tamam  arabaya eşyaları yerleştirelim dedi bende ne arabası diye şaşkınlık geçirerek eliz ve urazın yanına gittim bir de ne göreyim bu çılgın savaşçı arkadaşlarım araba kiralamış sebebi de çok basit adadan akşam döneceğimiz için işin üşütmeyelim diye kiralanmıştı . Aspar hey bensiz nereye gidiyorsunuz dedi bende merak etme hırsız değiliz kaçmıyoruz dedim o da bana ama kalbimin hırsızısın dedi  ;  ben , eliz  ve uraz  aspara iğneleyici bir bakış attık . Uraz asparın omuzuna dokunarak kardeşim hiç benden romantik olma dersleri almıyorsun ve herkesin midesini bulandıracak sözler söylüyorsun dedi , eliz uraza dönerek senden alacaksa hiç almasın daha iyi dedi çünkü herhangi bir romantikliğini göremedim bu zamana kadar dedi resmen yaşlı çiftleri andırır gibi tartışıyorlardı bende arkadaşlar artık daha da zaman kaybetmeden eşyaları arabaya yerleştirsek mi daha da geç olmadan dedim . Sonunda ikna olmuşlardı ve artık yola koyulmuştuk  , bakalım bizi ne tür maceralar bekliyordu bu eşsiz etkinlikte...

Sen YoksunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin