Karşımda ki yabancıya anlamsız gözlerle bakıyor ne olduğunu anlamaya çalışıyordum o ise bana anlamlandıramadığım bir şekilde samimi gözlerle bakıyordu zihnimin içinde acaba bu kim ve neden yanıma gelip bana dokunmuştu diye sorguluyordum aniden ondan bir atak geldi ve merhaba dedi şaşkınlığımı gizleyememiş olacağım ki merhabanın ardından iyi misin sorusunu duymuştum kekeleyerek e-e-evet demiştim o da gülümsemişti birden dayanamayıp neden bir anda yanıma gelip böyle davrandığını sormuştum o da kitap okuduğumu gördüğü için kendine kitap okuma arkadaşı bulduğunu söylüyordu bu cevabı alınca kafam da ki bazı anlamsız sorular son buluyordu , sonrasınnda o da yanıma oturmuş sohbet etmeye başlamıştık .
Saatler ben farkına varmadan suyun akış hızı gibi akıyor sanki uzay boşluğunda gibi süzülüyordum yabancı olan o kişi bana karşı o kadar samimi ve içten konuşuyordu ki uzun süreli olan o harabeden çıkmanın verdiği rahatlıkla birleşip pamuk yumağı oluşmuştu resmen içimde hava kararmaya başladığı için gitmem gerekiyordu yabancı bana bir daha ne zaman görüşürüz diye soruyordu ben ise çok dışarı çıkmadığımı söylüyordum biraz yüzü asılmış gibiydi ama bir yarışçının yarışı kazanmada ki azmi gibi bana nasıl ulaşabileceğini sormuştu içimden şaşırmama rağmen mimiklerime yansıtmamaya çalışıyordum , telefon ya da herhangi bir sosyal medya hesabından ulaşabileceğini söylemiştim o da çantasından bir kalem ve kağıt çıkarıp numarasını yazıp bana vermişti lütfen eve gittiğinde bana haber ver demişti* ve orada yollarımız ayrılmıştı havanın çarpıcı okyanus mavisinden gözlerimi alamıyor aynı zamanda da evin yolunu tutuyordum .
Eve varmış düşünüyordum, üstümdeki ağır yaralar hafiflemiş canımı daha az acıtıyordu ama hala benimleydiler ve izleri kalacaktı bunu biliyor olmak daha da kötüydü , bunları düşündükten sonra bugün karşılaştığım yabancıyla yaşadığım garip an aklıma gelmiş ve ona yazmadığımı fark etmiştim hala benden haber bekliyor olmalıydı ama yazmalı mıydım açıkçası kendimi yeni bir insanla tanışmaya hazır hissetmiyordum aniden içimdeki bir ses yazmamı söylüyordu ama ben aramayı tercih etmiştim ve telefonu elime alıp kağıttaki numarayı tuşlayıp aramıştım bir iki defa çaldıktan sonra hemen telefonu açmıştı sesi biraz endişeliydi bana neden daha erken aramadığımı soruyordu bende kendimi iyi hissetmediğimi uzandığımı söylüyordum aslında gene zihnimde ki düşüncelerle savaşmış zihin yorgunluğu çekiyordum , o ise dinlenmemi söylüyordu neredeyse yarım saat konuşmuştuk telefonu kapatırken beraber kütüphaneye gidelim diye teklifte bulunmuştu bende uygun olduğum bir vakitte gidebileceğimizi söylemiştim. kaderin beni yerden yere vurmasından sonra kayan yıldızdan dilek tutturuyor gibi yaptığı tesadüfler beni hayrete uğratıyordu, yeni hikayem böylece başlıyordu bende hangi sürprizlerle karşılaşacağımı bilmeden onların peşinden sürükleniyordum...
* " lütfen eve gittiğinde haber ver "aslında çok basit kelimelerden oluşan basit bir cümle ama içine ve anlamlarının derinliğine bakıldığında seni önemsiyorum ve yahut sana değer veriyorum bu yüzden kendine dikkat et sana bir şey olursa üzülürüm anlamına geliyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Yoksun
Roman d'amourÜzüntü çukurunda boğulup teker teker anılar tablolarına uğrayarak gerçek sevgiyi bulmayı çalışan bir aşığın psikolojik çöküntüsünün yaşantısı Bir aşığın sevgi ararken sevgiden vazgeçişi İlaçlarda onun gibi geçici