Sen Yoksun

Bölüm 34 - Başka Manzaralara Seyahat Etmek

Eliz başka bir manzaraya bakarken bende başka bir manzaraya bakıyordum yani birimiz uraza birimiz aspara bakıyordu . Sizce de aşık olduğumuzda karşımızda ki insanda farklı manzaralara  farklı duygulara seyahat etmek istemez miyiz ? aslında hepimiz için bazı seyahat rotaları aşk kılavuzun da bulunuyor ama biz bazen rotadan sapmak ve  aşk kılavuzunda olmayan sadece bize ait olan gizli manzaraları görmek isteriz kimi zaman mutlu olsak da bu manzaralar da kimi zaman ise istenmeyen sonuçlar ile karşılaşabiliriz . Aramızda ki  sessizliği bozmak adına elize hadi dökül bakalım nasıl tanıştınız dedim o da bana ama önce ben sordum neden ilk ben cevaplamak zorundayım  dedi  , bende bana önceden bir şeyler anlatacağını söyleyip hiç bir şey anlatmayan sensin o yüzden ilk senin anlatman gerek dedim . Bu söylediklerimden sonra haklı olduğumu anlayan eliz bir anda küçük kuşlar gibi her şeyi bir bir ötmeye başladı ve uraz ile nasıl tanıştığını aslında tanışmalarının kaza ile olduğunu söyledi bende ona eee detaylar nerde eliz hanım dedim o da bana bir dur ya utanıyorum zaten diyordu .  Bende tamam tamam bir şey demedim anlat dinliyorum dedim  aslında urazla eliz kütüphaneye giderlerken sürekli aynı otobüste denk gelip birbirlerine bakıyorlarmış ama ne eliz ne de uraz  hiç sohbeti başlatacak bir harekette bulunmamış sonra bir gün  kütüphane çıkışı eliz otobüse yetişmeye çalıştığı için yola aniden fırlamış o sırada da uraz ve arkadaşları ne akla hizmet ise motorla yarış yapıyormuş  tabi yarış yaptıkları için uraz hızını alamamış ve yola fırlayan elize çarpmış bunun sonucunda da hastanede tanışma fırsatları olmuş . Vay be efsanevi tanışma hikayesi dedim  ama aklıma takılan şey nasıl hemen kaynaşıp sevgili oldunuz çabuk anlatt sabırsızlıktan yerimde duramıyorum dedim eliz de bana gülerek hiç şaşırmadım sabırsız olmana ama bekle asıl en can alıcı noktaya geliyoruz hatırlıyor  musun  hastanede asparla odaya girdiğiniz de uraz bana yemek yediriyordu evet hatırladım,   urazın elinden yemek yemene fazlasıyla şaşırmıştım dedim  o da gülerek aslında yemek yeme  kısmından  öncesi var  tabi siz oda da olmadığınız için görmediniz ben uyandığımda urazın beni izlediğini fark ettim gözlerimi açtığım da ise gözleri dolmuştu  bende şaşkınlıkla ne olduğunu anlamaya çalışıyordum o ise bir anda ayağa kalkıp serumu ile yanıma gelmiş ve bana aniden sarılmıştı öylece dona kalmış ve ne yapacağımı bilememiştim . Sonrasında ise urazın şükürler olsun sonunda uyandın dediğini duydum  ve ağlamaklı bir ses tonuyla hoşlandığımı kızı kendi salaklığım yüzünden kaybetmek asla istemezdim dedi , o an benim de gözlerim doldu ve bir şey diyemedim  sonra ise odaya yemek geldi  bende yeni uyandığım için  uraz yedirmeyi teklif etti utandığım için sadece kafamı sallayarak onayladım dedi sonrasında da odaya siz geldiniz gerisini biliyorsun zaten dedi . Peki sevgili olma olayınız dedim hala orayı anlamamakta ısrarcı gibisiniz eliz hanım dedim o da sende radar gibisin kaçış olmuyor dedi bende gülerek biraz öyleyim sanırım dedim o da neyse artık anlatayım da üstümde ki yük kalksın  dedi  . Hatırlarsan sana bir şeyler söyleyeceğimi ama daha zamanı olduğunu söylediğim zamanda urazla flört gibiydik ama daha fazla yakındık bir kaç gün geçtikten sonra da bana çıkma teklifi etti ve bende kabul ettim anlayacağın üzere eğer kabul etmeseydim zaten şuan burada bunları konuşuyor olmazdık dedi . Bende tanışma hikayeniz baya etkileyiciydi dedim  o da bana sıra sende  asparla nasıl tanıştınız nasıl sevgili oldunuz dedi bende işin açıkçası biz sevgili değiliz aramız da bir şeyler var ama biliyorsun içimde ki kabuk bağlayan yaralar iyileşmiş olsa da izleri hala canımı acıtıyor dedim  . Bunu söylediğim de o zamanlar ne halde olduğumu gören eliz biraz suratını asmıştı ama benim üzülmemi istemediği için hemen tatlı gülümsemesini geri kazanıp  bana o zaman tanışma hikayenizi anlat  dedi bende ona sahilde tanıştığımızı ve olayların nasıl geliştiğini anlattım eliz ise bana biraz kıskandım bakıyorum da aspar sana karşı çok ilgili ve çok düşkün dedi bende elizin koluna hafifçe vurarak susar mısın zaten utanıyorum demin rüya da olduğumu sanıp aspara bu kadar yakışıklı olduğunu bilmiyorum dedim o  da bir anda bana rüya olmadığını iltifat için teşekkür ettiğini söyledi fark ettiğim anda yastığa gömüldüm demin o yüzden sana hiç bir şey söyleyemedim dedim . Karşımda kahkahalara  boğulan eliz gülmekten öksürmeye başlamıştı ben sakinleşmesi ve öksürüğünün geçmesi için sırtını sıvazlıyor ve hafifçe vuruyordum  aniden uraz ve aspar ellerinde limonata ve tabaklar ile gelmişti ben bir anda bağırarak KEKİ FIRINDA UNUTTUM DEDİM ve koşmak için ayağa kalktım ama aspar kolumdan tuttu merak etme küçük hanım ben fırından çıkardım sakin ol bakalım dedi . İçime su serpilmişti çünkü o kadar uğraşmışken kekin yanmasını istemezdim , aspar bir anda küçük hanım yapacağım şeyden sakın korkma dedi bende ne yapacaksın ki demeye kalmadan elleriyle gözlerimi kapatmıştı çoktan sonradan ufak çıtırtı sesleri duyuyordum ve aspara bir şey mi oluyor dedim o da o zaman gözlerini açalım bakalım dedi , gözlerimi açtığında karşımda mumlarla dolu bir pasta vardı üstünde ise iyi ki doğdun küçük kız kardeşim yazıyordu elizin bana doğum günü sürpriziydi . Gözlerim dolmuş ve pastayı üflemek yerine elize koşarak sımsıkı sarılmıştım o da gülerek hey sakin ol bakalım dizin acımıyor muydu senin ufaklık dedi ve saçımla oynadı , bende ona *yanımda olduğun sürece yaşadığım acının bir önemi yok dedim ve sürpriz için teşekkür ettim .Pastayı üfledikten sonra  ise urazla asparı bir işçi gibi çalıştırarak elizle pasta ve limonatanın keyfini çıkardık , bizden sonra kendi pasta dilimlerini alan uraz ve aspar  yanımıza oturdular  ve hep beraber keyifli dakikalar geçirdik  sonrasında ise aspar ben bulaşıkları götüreyim dedi uraz da aa bende yardım edeyim sana canım asparcığım dedi  bunu duyduğum da uraza bir bakış attım o da bana baktı ama hemen oradan ayrıldı döndüklerinde ise bir kez daha şaşırmıştım çünkü ellerin de hediye paketleri ile geri dönmüşlerdi  . Bende yeter artık beni sürekli ağlatma gibi bir niyetiniz mi var dedim hepsi bir gülerek sulu gözlü olduğun için durumun bizden kaynaklı olduğunu düşünmüyoruz dediler bende gözlerim dolu bir şekilde onların gülmelerine eşlik ettim, güzel dostluğumuz , arkadaşlığımız acaba ilerde de böyle ilerleyebilecek miydi ... 

* Sevgili okurlarım  yanımızda daima olup tüm mutlu anlarımızı acılarımızı bilen insanlar vardır ne yazık ki ben bu duyguyu çok yaşayamadım belki de hayatın terazisi bana eşit düşmedi bilemiyorum artık çünkü yanımda olduğuna inandığım insanlar beni genellikle en kötü olduğum zamanlarda bıraktı umarım sizin yanınızda da böyle insanlar yoktur ve gerçekten duygularınızı paylaşabileceğiniz insanlara sahipsinizdir ...