Dünyadaki tüm zaman dilimleri o an durmuştu ...
Aspar beni öpüyordu ve ben hiç bir şey yapamadan olduğum yerde kalakalmıştım sanki zihnim buz kalıpları gibi donmuş ve düşünemiyor haldeydi , ben asparı engelleyemeden o durmuştu ve gözünden yaşlar akıyordu ben ise şaşkınlığımdan ötürü hiç bir şey yapamıyordum. Aspar bir şeyler söylemeye hazırlanıyor gibiydi ama benim yüz ifadem onu endişelendirmişe benziyordu ki göz yaşlarını silip bana sımsıkı sarıldı , sarılırken bir yandan özür diliyor ve bir yandan da bana şu sözleri söylüyordu o sevdiğin çocuk kim bilmiyorum neden bu kadar canın yanıyor bilmiyorum ama ben artık bunlara dayanamıyorum bir volkanın birikmesi gibi bende biriktim seni üzgün görmek beni çileden çıkarıyor ve benim elim kolum bağlı olduğu için daha doğrusu hiç bir şey bilmediğim için sana yardım edemiyorum çok canım yanıyor... Bu sözleri söyledikten sonra hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı onun bu ağlayışı resmen içimi dağlamıştı ben birini seviyordum bir başkası beni seviyordu aşk üçgeni miydi yoksa şansızlık üçgeni mi bilmiyordum yaşanılan olaylar bir rüzgarın yaprakları sürüklemesi gibi beni sürüklüyor ve her defasında şaşırtıyordu . Aspar sakinleşesiye kadar ona sımsıkı sarıldım yavaş yavaş ağlama hıçkırıkları hafifliyor ve nefesi normale dönüyordu , asparın biraz daha iyi olduğunu anladığım vakit geri çekilmeye hazırlanıyordum ki beni kendine çekerek sımsıkı sarıldı ve ağlamaklı olan ses tonuyla lütfen biraz daha böyle kalalım sana çok ihtiyacım var dedi. Sözleri içimi köz gibi yakmış ve o köz sanki daha da harlanıyordu kalbimde . Asparda o an kendimi görüyordum dört duvarın arasında bir tutsak gibi çaresiz ne yapacağını bilmeyen duvarlara boş gözlerle bakan bir halde canı yanıyor ama merhemi yok ilacı yok ortadaki tek şey bilinmezlik , o da benim gibi bilinmezlik acısına kapılmış ve elindeki tüm çıkış kapılarını denemiş ama hep sonuçsuz ve çaresiz kalmıştı .
Zihnimden bunlar geçerken artık bu duruma biraz el atmam gerektiğini hatırlayıp sakince aspara artık sarılmayı bırakmalıyız dedim o da bana zorluk çıkarmadan kollarını gevşetmişti , aspardan biraz uzaklaşarak banka oturmuştum o da yanıma oturmuştu ve artık konuşma yapmam gerektiğinin farkındaydım ama asparın meraklı gözleri karşısında ağzımı bıçak açmıyordu çünkü ağladıktan sonra küçük çocuklara benziyordu ve ben asla küçük çocuklara kıyamıyordum içimden ben bu çocukla ne yapacağım diye geçiriyordum , aspar bana hadi ama konuşmayacak mıyız diye sitem ediyordu bende ayağa kalkıp saçını okşadım ve karşımda küçük bir çocuk varken konuşmak çok zor aspar bey yoksa minik aspar bey mi demeliydim diyerek dalga geçtim o da bana kızgın surat yaparak sitem ediyordu ben ise karşısında kahkaha atıyordum ve üzgünüm ama bu haldeyken seni ciddiye almak çok zor geliyor minik aspar bey diyerek daha çok gülüyordum o da artık pes etmiş ve benimle beraber gülüyordu . Üzüntü ve acıyla başlayan dakikalar yerini neşeli kahkahalara bırakmıştı . İçimden acaba aspar ve ben ilerde de beraber gülebilecek miydik merak ediyordum ...
Uzun bir süre asparla birlikte gökyüzünü izlemiştik , hava kararmaya başlamıştı artık eve gitmem gerekiyordu . Artık ben kalkayım saat geç oluyor annem merak eder demiştim aspara o da bana tam bir şeyler diyecekti ki telefonu çaldı arayan urazdı bir dakika açmam gerekiyor bekleyebilir misin dedi bende tabiki de sorun değil beklerim dedim . Aspar telefonu mutlu bir şekilde açmıştı fakat yüz ifadesinden bir şeylerin ters gittiğini anladım ve aspara ne olduğunu sordum fakat aspar hiç bir şey söylemeden yanımdan koşarak ayrıldı arkasından aspar diye bağırdım ve koşarak ona yetişmeye çalıştım , ona yetiştiğimde kalbim yerinden fırlayacak gibi çarpıyordu zar zor nefes alıyordum . Aspar sonunda beni fark etmişti zar zor nefes aldığımı görünce yanıma gelmişti ve hızlı hızlı bana olanları anlattı uraz kaza yapmıştı ve durumu ciddiydi aspar da telaşlandığı için acilen gitmesi gerektiğini söyledi , hareketlerinden de o kadar çok anlaşılıyordu ki aspar çok korkmuştu çünkü uraz onun en yakın arkadaşıydı ve ona bir şey olursa asparın sonucunda iyi olmayacağını biliyordum . Aspar giderken bana da haber ver dedim o da tamam diyebildi sadece bu haldeyken çok fazla bir şey söylemesini bekleyemezdim zaten , aspar gittikten sonra arkasından onun gidişini izledim ve bende eve doğru yürümeye başladım . Vedalaşırken böyle bir olay olması tüm atmosferin heyecanını almış üstüne üzüntüye sürüklemişti yolda yürürken bunları düşünüyordum . Her heyecanla başlayan işin sonu her zaman heyecan ya da mutlulukla bitmiyordu çünkü biz masallarda değildik kalbimiz masallarda gezerken biz gerçeklik uçurumundan kaçmaya çalışıyorduk ...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Yoksun
RomanceÜzüntü çukurunda boğulup teker teker anılar tablolarına uğrayarak gerçek sevgiyi bulmayı çalışan bir aşığın psikolojik çöküntüsünün yaşantısı Bir aşığın sevgi ararken sevgiden vazgeçişi İlaçlarda onun gibi geçici