Bölüm 5- Bu Sabahta mı Uyandım

50 2 0
                                    


Ertesi gün okul olduğunu bilmek kadar üzücü bir şey yoktu o kadar derdinizin arasında bir de zorunlu olarak ders görmek onları anlamaya çalışmak bir insan daha kendini anlamlandıramıyorken neden okuldaki dersleri anlamak zorunda kalır ki  çok tuhaf geliyor  gerçekten, gene günüm zihnimdeki benle konuşarak geçmişti sürekli kendine cezalar veriyor kendini yıpratmak için elinden geleni ardına koymuyordu neydi kendine olan bu garezi neydi bu kendiyle bitmek bilmeyen savaşı gerçekten ölmeyi isteyecek kadar değer mi veriyordu ona onsuz olsa yaşayamaz mıydı nefes alamaz mıydı uyuyamaz mıydı asıl sorum ise onsuz sabahlara uyanamaz mıydı maalesef kalbimin cevabı onsuz olmak çöldeki susuzluktan daha beterdi onun gözlerinin küçük çocuk gibi gülüşlerini görmediğinde onun o sıcacık kokusunu hissedemediğinde o huzurlu hissettiren sesini duyamadığında , onsuz yaşamak ölümden daha da beterdi...

Okul sabahı her zaman ki gibi kendime gelememiştim gözlerim şiş , yanaklarım kızarmış ,burnum tıkanmış ve bu sabahta mı uyandım düşüncesiyle kalkmıştım yataktan ,  hazırlanmak için sandalyemdeki kıyafetlerimi aldım giyinmeye koyuldum yavaşça ceket giymeli miyim ona karar vermeye çalışıyor bir yandan da kahvaltıya oturmam gerektiği düşüncesi kafamda birbirini kovalıyordu en sonunda ceket giyme kararı aldım ve sıcak kokuların geldiği kahvaltı masasına oturdum  canım gene bir şeyler istemiyordu iştahım kesilmiş bahanesiyle gene zar zor bir iki lokma yemiştim yemek yemek nasıl bir işkence gibi gelebilirdi en çok sevdiğim şey iken bir çok anlamlandıramadığım birleştirilmesi gereken yapboz parçaları  var gibiydi ama etrafa dağılmış olan ve kaybolan  yapboz parçalarını bir daha nasıl bulacaktım ya yırtılıp bir bir silinirlerse hayattan ya bir daha hiç göremezsem oysa bir gün göremediğimde ki endişe şuan bin katına çıkmıştı...

Sen YoksunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin