Yaren, Çiçek ve Kuzey’le yapılan sohbetler, şakalar ve gülüşmeler akşamı keyifli bir hale getirmişti. Ancak ben, içkilerin etkisiyle biraz fazla kaçırmıştım. İçkiler etkisini göstermeye başladıkça, kendimi biraz sarhoş hissetmeye başlamıştım.
Alkole hiç dayanıklı sayılmazdım, ve genelde hemen etkisini gösterir.
Gözlerim hafifçe bulanmıştı ve başım dönüyordu. İçimden bir şeyler yapmak zorundaydım; yoksa bu akşamın kötü geçmesi işten bile değildi. Yavaşça, masadan kalkarak Yaren’e, “Yaren, ben lavaboya gideceğim. Biraz yalnız kalmam gerekiyor,” dedim, sesimde hafif bir titreme vardı.
Yaren, endişeyle, “Tamam, Derin. Dikkatli ol, tamam mı?” dedi, gözleri üzerinde bir an daha kaldı.
“Tamam, merak etme,” dedim, gülümseyerek ve lavaboya doğru yola çıktım.
Lavaboya doğru yürürken, adımlarım biraz dengesizdi ve etraftaki sesler bir an daha yüksek gibi geliyordu. Lavaboya ulaştığımda, kapıyı açarak içeri girdim. İçerideki soğuk hava, başımı biraz hafifletmeye yardımcı oluyordu. Aynanın karşısında durarak kendime gelmeye çalıştım.
Derin: “Kendine gel, Derin. Sadece biraz su iç, başını soğut, her şey yoluna girecek,” diye düşündüm, kendime telkinler vererek.
Biraz su içtikten sonra, yüzümü soğuk suyla yıkadım. O sırada biraz daha sakinleşip kendime gelmeye başlamıştım. Gözlerimi kapatarak derin bir nefes aldım, biraz rahatlamıştım ki, lavabonun kapısı açıldı ve içeri Bahar Hoca girdi.
Bahar Hoca, siyah elbisesiyle içeri adım attığında, zarif bir şekilde hareket ediyordu. Onun bu geceki şıklığı, her zamanki soğuk ve mesafeli tavırlarının ötesinde bir etki yaratıyordu. Mavi gözleri, barın loş ışığında parlıyordu. Yanında getirdiği hafif bir parfüm kokusu, içeri dolarak hemen dikkatimi çekti.
Bahar Hoca, beni dikkatle inceledi ve “Derin, iyi misin?” diye sordu, endişeli bir ses tonuyla.
Bahar Hoca’nın sesi, sarhoş halimle bile oldukça net ve etkileyici gelmişti. Başımı hafifçe sallayarak, “Biraz fazla içmiş olabilirim. Sadece biraz yalnız kalmak istiyorum, teşekkür ederim,” dedim, hafifçe gülümseyerek.
Bahar Hoca, lavabonun yanında durdu ve “Görünüşe göre çok içmişsin. Sana yardım edebilir miyim?” diye sordu, nazikçe.
Bu nazik önerisi beni biraz daha rahatlatmıştı. “Sanırım bir süre burada kalmalıyım. Ama sizin yardımınız iyi olur,” dedim, minnettarlıkla.
Bahar Hoca, “O zaman, biraz oturmak ister misin? Ben seni destekleyebilirim,” dedi, bana yaklaşarak ellerini uzattı.
Onun bu nazik hareketi, içimde garip bir his uyandırdı. Bahar Hoca’nın elleri, omuzlarımdan nazikçe tuttu ve beni dışarı çıkartıp bir bankın üzerine oturtturdu. “Biraz otur, su içmeye devam et,” dedi, sesinde gerçekten bir kaygı vardı.
Ben, “Teşekkür ederim, hocam,” dedim, gözlerimi ona dikerken.
Bahar Hoca, “Rica ederim. Senin iyi olduğunu görmek istiyorum,” dedi, hafif bir gülümseme ile.
O an, Bahar Hoca’nın bu yakın ilgisi beni biraz daha rahatlatmıştı. Lavabonun içindeki sessizlik, barın gürültüsünden tamamen uzak, huzurlu bir an yaratmıştı. Bahar Hoca’nın sıcak bakışları ve nazik tavırları, içimdeki gerginliği biraz olsun hafifletmişti.
Bahar Hoca, “Belki bir şeyler konuşmak istersin. Her şey yolunda mı?” diye sordu, bana dikkatle bakarak.
Ben, “Evet, sadece biraz fazla içtim. Yavaş yavaş iyileşiyorum,” dedim, hafifçe gülümseyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak Aşkın Gölgesinde (Öğretmen x Öğrenci GxG)
RomanceDerin, sıradan bir öğrenci olarak başladığı okul hayatında, İngiltere'den gelen gizemli ve soğuk Bahar Arslan'ın öğretmeni olmasıyla dünyası altüst olur. Farklı geçmişlere ve karakterlere sahip olmalarına rağmen, aralarındaki çekim inkâr edilemezdir...