28. Bölüm

245 23 0
                                    

Hastaneden taburcu olduktan sonra Bahar ile birlikte eve döndüğümüzde, içeri girer girmez evin darmadağın olduğunu fark ettim.

Şaka mı lan bu yaa daha yeni düzenlemiştik.

Bu manzara beni biraz sarstı, ama Bahar hemen yanıma gelerek, "Burada kalamazsın, evde düzenlenene kadar benimle kalmalısın," dedi.

Bahar’ın bu teklifi beni rahatlatmıştı; ona güveniyordum ve yanında olmak, yaşadıklarımın ardından ihtiyaç duyduğum bir şeydi.

Bahar’ın evine gittiğimizde, beni hemen yatak odasına götürdü. "Dinlenmelisin," diyerek yatağa uzanmamı sağladı. Kendimi yatağa bıraktığımda, vücudumdaki yorgunluk ve ağrılar daha belirgin hale geldi. Bahar, "Ben sana yiyecek bir şeyler getireceğim," dedi ve mutfağa yöneldi.

Yatakta beklerken, telefonum çaldı. Arayan Yaren'di. Onun sesini duyduğumda, içimde bir sıcaklık hissettim. "Nasıl olduğunu merak ettik," dedi endişeli bir sesle. Ona daha iyi olduğumu, ama eve dönmenin henüz mümkün olmadığını, bu yüzden Bahar ile kaldığımı söyledim. Yaren, "En azından yalnız kalmayacaksın, bu iyi," diyerek beni rahatlatmaya çalıştı. Konuşmamız kısa sürdü, ama Yaren’in sesini duymak bana moral verdi.

Kısa bir süre sonra Bahar, elinde bir tepsiyle içeri girdi. Tepside bir kase tarhana çorbası vardı. Bahar, "Sana tarhana çorbası yaptım," dedi gülümseyerek. Çorba çok güzel görünüyordu, ama kendimi çok halsiz hissediyordum.

"Görünüşe göre çorba çok güzel ama sanırım yiyemem," dedim. Bahar, "Neden?" diye sordu şaşkınlıkla. "Kolumu kaldıracak halim yok," diye açıkladım, "Belki birisinin yardımı ile yiyebilirim."

Biraz böyle küçük kaçamaklar yapabiliriz.

Bahar, gülümseyerek kaşığı çorbaya daldırdı. "Tamam, küçük bebek," dedi şakayla karışık, "Ben sana yediririm."

Onu bunu boşver de şuan acilen Bahar'dan küçük bebek istiyordum.

Regl zamanım mı geldi acaba.

Her zamanki gibi hormonlar da olabilir.

Bahar, çorbayı hafifçe üfleyerek soğuttu ve bana uzattı. İlk kaşıkta, sıcak çorbanın boğazımdan geçişi bana biraz olsun rahatlık verdi. Bu an, yaşadığım korkunç olaylardan sonra bana güven ve huzur veren nadir anlardan biriydi.

Çorba bitene kadar sessizce birbirimize bakarak, çılgın aşıklar gibiydik. Bu sessiz anlayış, kelimelere gerek kalmadan ne kadar önemli olduğumuzu anlatıyordu. Bahar, çorba kasesini tepsiden alarak geri mutfağa götürdü. Odada yalnız kaldığımda, bu anın ne kadar değerli olduğunu düşündüm. Onunla geçirdiğim her an, yaşadığım acıların üstesinden gelmemde bana güç veriyordu.

Bana sürekli böyle bakıcaksa hep hasta olup yaralanmalıyım galiba.

Bahar mutfaktan döndüğünde, yatağın kenarına oturdu ve elimi tuttu. "İyi misin?" diye sordu, gözlerinde hala endişe vardı. Başımı sallayarak, "Evet, daha iyiyim," dedim. Ama içten içe, hala yaşadıklarımın etkisini hissediyordum.

Bahar yanında sessizce otururken, hafiften elimle belini kavrayarak kendime çektim.

Bahar "Derin sakin ol, hastaneden yeni çıktın." dedi. Benden tam uzaklaşıcakken Baharı kendime daha çok bastırdım.

Onu şuan çok fazla arzuluyordum.

Offf bu karı beni deli ediyor.

Alnıma yediğim fıske ile kendime geldim Bahar benden uzaklaşarak oturduğu yerde doğruldu.

Yüzümde vatan gülüşü vardı resmen.

Gece boyunca, Bahar yanımdan hiç ayrılmadı. Onun bu kadar ilgili ve şefkatli olması, beni mutlu etti. Onunla birlikte olmak, içimdeki boşluğu dolduruyordu. Kendimi güvende hissettim ve huzurla uykuya daldım. Bahar’ın yanında olmak, bana yaşadığım her şeyin sonunda bir umut olduğunu hatırlattı.

Yasak Aşkın Gölgesinde (Öğretmen x Öğrenci GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin