Bahar'ın kollarında, kendimi her zamankinden daha güvende hissediyordum. Hava iyice kararmış ve soğumuştu, ama Bahar’ın sıcaklığı tüm bunları unutturuyordu. Onun yanında olmak, içimde garip bir huzur ve aynı zamanda engelleyemediğim bir heyecan yaratıyordu. Bahar, beni sıkıca sarıp kolları arasına aldığında, başımı omzuna yasladım. Kalbim onunla bu kadar yakın olmanın verdiği hisle hızlanmıştı.
"Artık geç oldu, uyuyalım mı?" dedim, sesim hafif titrerken.
Bahar, gözlerimin içine bakarak, sıcak bir tebessümle, "Sen nasıl istersen, prenses," dedi. O kadar doğal ve kendinden emindi ki, sanki uzun zamandır beni tanıyormuş gibiydi. Elini bana uzattı ve onu tutarak yavaşça ayağa kalktım. El ele odanın yolunu tuttuk, ama Bahar aniden duraksadı.
"Sen üstünü değiştir, ben birazdan gelirim," dedi.
Ne yaptım ben fazla mı evcilleştirdim.
Tam kapıdan çıkmak üzereyken bir an duraklayıp içimde yükselen cesaretle, "Sorun değil, kal," dedim. Bu kelimeler ağzımdan çıktığında ne kadar dürüst olduğumu fark ettim. Bahar’la bu kadar yakın olmayı istiyordum.
Bahar, şaşkınlıkla arkasını döndü ve bana bakarak, "Emin misin?" diye sordu.
Kafamı sallayarak onayladım. "Evet, eminim, sonuçta görmediğimiz bir şey değil." Dedim gülerek.
Odaya doğru adım attığında, gözlerim dolaptaki pijamaları arıyordu. Kıyafetimi çıkarıp pijamamı üzerime geçirirken, Bahar’ın gözlerinin beni izlediğini hissediyordum.
Yanaklarımın kızardığını fark ettim, ama bu sefer kaçmak ya da utanmak yerine, bu anın tadını çıkarmak istiyordum.
Bahar da yavaşça gömleğinin düğmelerini açmaya başladı. Onun kaslarını, göğsünü izlerken gözlerimi kaçırmaktan kendimi alıkoyamadım, ama yine de kalbim daha hızlı atmaya başlamıştı. Bir an için, derin bir nefes alarak yatağın içine girdim ve örtüyü üzerime çektim.
Bahar pijamasını giyip yatağın önündeki kanepeye doğru yürüdü. Üstüne bir battaniye çekip kıvrılırken, onu izledim. İçimde bir huzursuzluk vardı.
"Ne yapıyorsun?" diye sordum şaşkınlıkla.
Bahar, anlam veremeyen gözlerle bana baktı. "Ne oldu prensesim seni rahatsız ettiysem özür dilerim, yerde de yatabilirim önemli değil," dedi.
Kıkırdamaktan kendimi alamadım. Gerçekten Vahşi bir kaplanı evcilleştirmiştim.
"Saçmalama Bahar, belin tutulmamış mıydı? Gel buraya yanıma. Yatak yeterince büyük, rahatça sığarız."
Bahar şaşkın bir şekilde bana baktı. "Ama sabah istememiştin," dedi.
Derin bir nefes alıp başımı salladım. "Sabah sabahta kaldı. Şimdi yalnız uyumak istemiyorum."
Bahar, gülümseyerek kanepenin üstüne çıktı. "Prenses, fikrini değiştirmek yok," dedi ve yatakta boş olan yere atladı. Onun bu hareketi beni kahkahalara boğdu. Bahar da bana bakıp güldü. Yüzünde o çocuksu ifadeyi görmek, içimdeki bütün korkuları dağıttı.
"Çocuksun resmen sen," dedim.
"Sadece sana özel," diye yanıtladı Bahar, yüzündeki gülümseme hiç eksik olmadan. Elini yavaşça yüzüme doğru uzattı ve saçlarımı nazikçe kulağımın arkasına sıkıştırdı. Parmakları tenime değdiğinde, içimden bir ürperti geçti. Bahar, yavaşça bana doğru yaklaştı. Gözlerimi istemsizce kapattım. içimde beliren bu anı daha fazla uzatmak ister gibi.
Sanırım artık oluyor haydi bismillah.
Bahar’ın dudaklarının alnıma değdiğini hissettim.
Şaka mı istemediğim zaman sikecek gibi bakıyor ama şimdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak Aşkın Gölgesinde (Öğretmen x Öğrenci GxG)
RomansaDerin, sıradan bir öğrenci olarak başladığı okul hayatında, İngiltere'den gelen gizemli ve soğuk Bahar Arslan'ın öğretmeni olmasıyla dünyası altüst olur. Farklı geçmişlere ve karakterlere sahip olmalarına rağmen, aralarındaki çekim inkâr edilemezdir...