1 hafta sonra
Sabah erkenden uyandım, güneş yeni doğmuştu ama ben akşamki parti için şimdiden gergindim. Bir de Yaren’i uyandırmam gerekiyordu; dün gece eve yardıma geldi, birlikte evi süsledik ama iş bitmedi tabii.
Derin bir nefes alıp banyoya geçtim, elimi yüzümü yıkayıp kendime gelmeye çalıştım. Ardından Yaren’in uyuduğu odaya yöneldim. Kapıyı hafifçe aralayıp içeri girdim. Yaren, battaniyeye sarılmış, horul horul uyuyordu.
Yanına yaklaşıp omzunu dürttüm, “Hadi kaldır koca götünü, azıcık işimiz kaldı, onları da halledelim de bitsin bu iş.”
Yaren mırıldandı, “Dur ya… Beş dakika daha…”
Gözlerimi devirdim. “Kalk lan! Parti 7’de başlıyor. Daha bunun giyinmesi, süslenmesi falan var, hadi işimiz çok!” dedim ve hafifçe omzuna bir tokat attım.
Yaren nihayet oflayarak doğruldu. "Tamam tamam, kalkıyorum. Ama bir şartla, eğer kahvaltı hazırlarsan hemen yardıma gelirim."
Gülümsedim, "Bunu benden iyi kimse yapamaz, bekle sen." dedim ve aşağıya indim.
Sittin sene yataktan kalkmaz.
Tam mutfağa girecekken kapı zili çaldı. İçimden sövdüm, "Kim lan bu saatte ya? Daha parti başlamadı hangi enayi sabahın köründe geldi." dedim kendi kendime ve kapıya yöneldim.
Biraz zorbalık yapalım.
Kapıyı açtığımda karşımdaki sürprizle gözlerim fal taşı gibi açıldı. Kuzey ve Çiçek, ellerinde poşetlerle “Sürpriiiz!” diye bağırıyorlardı. İkisinin de boynuna sarıldım, "Hoş geldiniz lan, ne büyük bir sürpriz bu!" dedim mutluluktan havalara uçarak.
İçeri buyur ettim onları, tam o sırada Yaren de yataktan kalkmış, merdivenlerden aşağı süzülüyordu. “Vay be tam zamanında geldiniz,” dedi ve gülümseyerek onları süzdü.
Ben ona döndüm, "Sen nereden biliyorsun ki geliceklerini?"
Hain bana söylemedi mi.
Yaren pis pis sırıtarak, "Ben söyledim, bu partiyi onlar kaçırmazdı tabii ki," dedi ve gözüyle bana “Sürpriz bozan” ifadesi yaptı.
Hep beraber kahkaha attık. Kuzey bir an duraksayıp elindeki poşeti gösterdi, “Size kahvaltı için birkaç şey getirdik.
Çok şükür beni kahvaltı derdinden kurtarmıştı.
Çiçek hemen mutfağa doğru ilerledi, “Haydi Derin, kahvaltıyı birlikte hazırlayalım. Kuzey ve Yaren de kendine gelsinler, sonra yardım ederiz.”
Kahvaltı hazırlığına başladık, mutfakta Çiçek’le bir yandan tabakları dizerken bir yandan da eskilerden konuşuyorduk. "Hatırlıyor musun," dedim, "Lisede Kuzey okulun en popüler çocuğuydu ama seni görünce dili tutulurdu resmen."
Çiçek kahkaha attı, “Ya boş ver o günleri! Ama doğru, Kuzey beni görünce hep bir şeyler geveleyip dururdu. Neyse ki şimdi öyle değil,"
Kuzeyin gay olduğunu bilmesen ikisi net sevgili derim de neyse.
Kahvaltıyı hazırlayıp masaya koyduğumuzda, Yaren ve Kuzey de nihayet kendine gelmişti. Hepimiz masaya oturduk, dört kişilik harika bir sofra kurmuştuk. Masadaki eski anılar yeniden açılınca kahkahalar havada uçuştu. Kuzey’in eski sevgili maceraları, Çiçek’in yaptığı gaflar… Gözlerimizden yaş gelene kadar güldük.
Ne kadar özlemişim lisede beraber olduğumuz günleri.
Bir süre sonra, hep beraber süslemelere geri döndük. Kuzey ve Çiçek de yardıma katılınca işler çabucak bitti. Tamam, süslemeler halledildi; şimdi sıra hazırlanmakta. Kuzey arabasından çantasını getirip bize katıldı, Çiçek de kıyafetlerini çıkarıp odama geldi. Hep beraber hazırlanmak için odaya doluştuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak Aşkın Gölgesinde (Öğretmen x Öğrenci GxG)
RomanceDerin, sıradan bir öğrenci olarak başladığı okul hayatında, İngiltere'den gelen gizemli ve soğuk Bahar Arslan'ın öğretmeni olmasıyla dünyası altüst olur. Farklı geçmişlere ve karakterlere sahip olmalarına rağmen, aralarındaki çekim inkâr edilemezdir...