52. Bölüm

131 22 5
                                    

Bahar kısa bir süre sonra elinde bir tepsiyle odaya geri geldi ve yatağın kenarına oturdu. Tepside mis gibi kokan bir kase çorba vardı; yüzündeki sıcak gülümseme ise çorbanın buharı kadar sıcaktı.

“Aşkımm sana çorba yaptım, sıcacık. Soğumadan iç,” dedi.

“Teşekkür ederim, aşkım,” dedim ve yüzümde minnet dolu bir gülümsemeyle yanağına hafif bir öpücük kondurdum. Bahar’ın gözlerinde anında bir parıltı oluştu ve tebessümü daha da genişledi. Tepsiyi almak için uzandım ama Bahar hızlıca tepsiyi kendine doğru çekti.

“Hayır bebeğim, seni kendi ellerimle besleyeceğim,” dedi, gözlerinde hafif bir muziplik vardı.

Mommy??

“Aşkım, hiç gerek yok, kendim yapabilirim,” dedim hafif bir kahkaha atarak. Ama o gözlerini kısarak bana baktı.

"Bana itiraz etme, Derin,” diyerek kaşığı çorbaya daldırdı ve bana uzattı. Mecbur gülümsedim ve pes ettim. Çorbayı kendi elleriyle bana yedirmeye başladı.

“Bahar, ne kadar uğraştın bunun için?” dedim kaşığın ucundan çorbayı içerken.

“Senin için ne kadar uğraşsam az,” dedi gözlerimi kendine kilitleyerek.

Düştüm kaldıranı sikerim.

Bu küçük an, o kadar güzeldi ki, bahar gibi içimi ısıttı. Çorbayı bitirdikten sonra Bahar tepsiyi yatağın yanındaki komidine koydu. O an aklıma bir şey geldi.

“Bugün dersin yok muydu? Müdür kızmasın sonra,” dedim hafif endişeyle.

Kaşlarımı kaldırarak şaşkın bir ifadeyle yüzüne baktım. “Sakın bana ‘kendi yöntemlerimle hallettim’ deme, Bahar. Lütfen.”

Bahar hafif bir kahkaha attı. “Merak etme aşkım, öyle değil. Müdüre evimi su bastı dedim,” dedi gülerek.

Oh, derin bir nefes verdim. “Nerden aklına geldi böyle bir şey,”

Bahar kıkırdayarak omzuma hafif bir dokunuş bıraktı. “Ne yapayım, hayal gücüm geniş demek ki.”

Akşam olmuştu, dışarısı iyice kararmıştı. Bahar gözlerime bakarak muzip bir şekilde sordu. “Ne dersin, film izlemek ister misin?”

“Evet, iyi olur,” dedim yüzümde hafif bir gülümsemeyle.

Bahar ayağa kalkarak kollarını bana doğru uzattı. “O zaman seni aşağıya, sinema salonuna götüreyim, gel bakalım,” dedi ve beni kucağına almaya yeltendi.

Ama bu sefer izin vermedim, ellerini nazikçe ittirdim. “Aşkım, sağ ol ama kendim yürüyebilirim. Şu an kendimi daha iyi hissediyorum,” dedim kendimden emin bir sesle.

Bahar biraz ısrar edecek gibi olsa da, sonunda razı oldu. “Tamam tamam, madem öyle diyorsun.”

Yine de tedbiri elden bırakmadı, koluma girip bana destek oldu. Yavaş yavaş yürüyerek bodrum katına indik. İndikten sonra Bahar büyük kapıyı açtı ve odaya girer girmez gördüklerim karşısında gözlerim kocaman açıldı.

Sinema salonu devasa bir alandı; dev bir ekran karşı duvara kurulmuş, koltuklar yerine ise rahat yataklar yerleştirilmişti. Her şey koyu tonlarda tasarlanmıştı, tam Bahar’ın tarzı. Aydınlatma bile sanki bir sinema salonunun atmosferini yaratmak için özel olarak ayarlanmıştı.

“Burası... harika,” dedim büyülenmiş gibi etrafı incelerken.

Bahar gururla bana bakıp hafifçe gülümsedi. “Beğendiğine sevindim. Şimdi yerleş bakalım, ne izlemek istediğini seçelim.”

Yasak Aşkın Gölgesinde (Öğretmen x Öğrenci GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin