Evime girdiğimde içimdeki yorgunluk hissini biraz olsun geride bırakmıştım. Bahar Hoca’yla olan sohbetimin etkisi hala içimdeydi, ama şimdi ailemle vakit geçirme zamanıydı. Kapıyı açarak eve adım attım ve annemi mutfakta, babamı ise oturma odasında buldum.
Anneciğim, babacığım, merhaba!” dedim, gülümseyerek. Annem mutfakta, babam ise oturma odasında yerleşmişti. Onları görmek, beni mutlu etmişti.
Annem mutfaktan başını uzatarak, “Hoş geldin, Derin. Akşam yemeğini birlikte hazırlayacağız. Nasıl geçti günün?” diye sordu, gülümseyerek.
Hemen annemin yanına gidip sırtından kucakladım. “Vallahi bayağı yoğun geçti. Voleybol antrenmanları yorucuydu ama eğlenceliydi.” dedim, başımı annemin omzuna yaslayarak.
Annem, güler yüzle, “Süper! Ben de ev işleriyle uğraşıyorum, bildiğin gibi,” dedi.
Babama, mutfaktan ona seslenerek, “Gün nasıl geçti, babacığım?” diye sordum.
“İş yerinde sorunlar mı var?” diye sordum, merakla babamın yüzüne bakarak.
Babam, başını sallayarak, “Evet, iş yerinde bazı sorunlar çıktı ama hallolur. Yani öyle işte, klasik işler,” dedi, gülümseyerek.
Sıkıldığım bir ifadeyle, “Sıkıcı,” dedim, somurtarak. Sonra hemen gülmeye başladım.
Annem, “Yemek hazırlarken seninle sohbet etmeyi çok isterim ama sen gel, öncelikle kıyafetlerini değiştir,” dedi.
“Tamam, anneciğim. Hemen odamdan çıkıp geliyorum,” dedim ve yukarıya çıktım. Odaya girdiğimde, yatağa oturup Bahar Hoca’yı düşündüm.
Bahar Hoca'nın gülümsemesi, bana olan nazik tavrı, içimdeki heyecanı ve hisleri daha da güçlendirmişti. Yatakta yuvarlanarak yüzümde bir gülümseme belirdi. Bahar Hoca'nın “Evin iki sokak ilerisinde” dediği anı düşünürken yüzümün kızardığını fark ettim.
Annemin, “Derin, hadi kızım acele et!” diyerek aşağıdan seslenmesiyle kendime geldim. Hızla yatağımın üzerinden kalktım, günlük kıyafetlerimi giyip aşağıya indim.
Annem “Sahile gidecekmişsiniz. Yemeği bitirip oraya gitmek için hazırlanacaksın, değil mi?”
“Evet,” dedim, mutfakta tezgahın başına geçerek.Yemek hazırlarken annemle biraz sohbet ettik, bu sırada kahkaha attık ve bolca gülümsedik. Yemek hazır olduktan sonra masaya oturduk.
“Sahile gitmeden önce biraz hazırlık yapacağım,” dedim. Babam başını onaylayarak salladı.
Önce, dolabımın kapaklarını açarak, gece için uygun bir kıyafet seçmeye başladım. Bu akşam için seçtiğim kıyafet, kırmızı, hafif saten bir elbise oldu. Elbise, omuzları açıkta bırakıp bacaklarımın birazını sergileyen, zarif bir kesime sahipti. Elbisenin dikişleri ve kumaşı, hem rahat hem de şık görünmeme yardımcı olacaktı.
Aynada kendime baktım ve kırmızı elbisenin üzerine zarif bir gold renkli ince zincir kolye taktım. Makyaj yaparken, genellikle doğal bir görünümü tercih ettiğim için, bu akşam da hafif bir makyaj yaptım. Göz kapaklarımı ince bir farla aydınlattım ve gözlerime maskara sürdüm. Dudaklarımı ise nude tonlarda bir rujla renklendirdim. Saçlarımı ise topuz yaparak geride topladım. Üzerinde birkaç dal nazlı bukle bıraktığım saçlarım, hem dağınık hem de şık bir görünüm oluşturuyordu.
Odanın köşesindeki pufun üzerine oturdum ve ayakkabılarımı giymeye başladım. Ayakkabılarım kırmızı elbiseme uyum sağlayacak, zarif bir çift ince topuklu stilettolardı. Son olarak, ince bir parfüm sıkarak dışarı çıkmak üzere hazırlandım.
Annemi çağırarak, “Anne, ben hazırım. Hemen dışarı çıkıyorum,” dedim.
Annem mutfaktan seslenerek, “Tamam kızım, iyi eğlenceler! Umarım güzel bir akşam geçirirsiniz,” dedi, gülümseyerek.
Yavaşça aşağı indim ve oturma odasında babamın yanına doğru yürüdüm. “Baba, bana sahile gitmem için bir ulaşım bulmam gerek, senin beni oraya bırakmanı rica edebilir miyim?” dedim, biraz mahcup bir şekilde ama gerçekten bu isteğimi belirterek.
Babam gazeteyi bırakıp, “Tabii ki canım, sen yeter ki iste. Hemen arabayı hazırlayayım,” dedi ve gülümseyerek kalktı.
Dışarı çıkıp arabaya yöneldik. Babam arabanın kapısını açtı ve “Hadi, geç olmadan gidelim arkadaşlarını bekletme,” dedi, bana gülümseyerek.
Arabanın kapısına doğru yürüdüm ve kapıyı açarak içeri adım attım. İçerideki konforlu koltuklarda otururken, arabanın lüks detaylarına dikkat kesildim. Yumuşak deri koltuklar, geniş iç mekan ve pencerelerden dışarıya bakan şehir manzarası aklımı meşgul etti. Babam arabanın kapısını kapattıktan sonra sürücü koltuğuna geçti ve motoru çalıştırdı.
“Yola çıkalım mı?” diye sordu babam.
“Evet, gidelim. Kuzey ve kızlar sahilde bekliyorlar,” dedim, heyecanlı bir sesle.
Araba hareket ederken, pencereden dışarı bakıp akşam güneşinin yavaşça battığını izledim. “Sahilde güzel bir akşam olacak gibi görünüyor,” dedim, babama.
Babam gülümsedi, “Umarım öyle olur. Bu gece senin için özel bir akşam, iyi vakit geçirmeni isterim,” dedi.
Bir süre sonra, sahilin hareketli ışıkları ve kalabalığı gözükmeye başladı. Babam aracı park edip motoru kapattı.
“Sahilde dikkatli ol, iyi eğlenceler,” dedi babam, bana veda ederken.
“Teşekkür ederim, baba. Sanada iyi akşamlar!” dedim, arabadan inip kapıyı kapatarak sahil boyunca yürümeye başladım.
Sahil yolunda yürürken, arkamda babamın arabadan uzaklaştığını gördüm. Havanın hafif serinliği, elbisemin kumaşında hissettirdiği hafif dokunuş, bu akşamın güzel bir başlangıç olacağını düşündürdü.
Kuzey ve kızları bulmak üzere yürürken, içimdeki heyecanı biraz da olsa gizlemeye çalışarak, akşamın keyfini çıkarmak için sabırsızlanıyordum.
*
Bölüm bir tık kısa olmuş olabilir min 700 800 kelime sığdırmaya çalışıyorum acele ile yazılan bir bölüm mantık hatası yada yazım yanlışı olabilir.
<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak Aşkın Gölgesinde (Öğretmen x Öğrenci GxG)
RomanceDerin, sıradan bir öğrenci olarak başladığı okul hayatında, İngiltere'den gelen gizemli ve soğuk Bahar Arslan'ın öğretmeni olmasıyla dünyası altüst olur. Farklı geçmişlere ve karakterlere sahip olmalarına rağmen, aralarındaki çekim inkâr edilemezdir...