Şarap kadehimi hafifçe sallayıp içindeki kırmızı sıvının dalgalanışını izlerken, Bahar’ın yüzündeki gerginliği hissetmemek imkânsızdı. Yatın ön kısmındaki koltuklarda oturuyorduk, etraf sessizdi ama aramızdaki gerilim her şeyi dolduruyordu. Artık bu oyalanmaya bir son vermek istiyordum.
Artık her şeyi öğrenmem gerekiyordu.
"Artık anlatmanın sırası geldi, Bahar," dedim, bakışlarımı onunkilere dikerek.
Bahar derin bir nefes aldı, sanki içindeki ağır yükü dışarı bırakmaya hazırlanıyordu. "Sude olayında babamdan yardım istedim," dedi yavaşça. Gözleri uzaklara dalmış gibiydi, bir an için burada değil de bambaşka bir yerdeydi. "Babam yardım edeceğini söyledi, ama tek bir şartı vardı. O şart... hayatımı değiştirdi."
Bir yudum daha şarap aldı, belki de anlatacaklarının ağırlığını hafifletmeye çalışıyordu. "Babam, senden ayrılmamı ve hemen İngiltere'ye geri dönmemi istedi. Onun seçtiği adamla evlenmem gerekiyormuş. Beni özgürlüğümle tehdit etti, başımın çaresine bakmamı söyledi. Eğer onun dediğini yapmazsam hayatını daha da zorlaştıracaktı. O an ne kadar çaresiz hissettiğimi tarif edemem. Sevdiğim insanı bırakmak zorunda kaldım, sadece babamın eline mecbur kaldığım için."
Sözleri derinlemesine içime işledi. Bahar’ın bu kadar çaresiz kalmış olmasına inanamıyordum. "Neden hayatımı daha da zorlaşıcaktı?" diye fısıldadım.
Bahar'ın sözleriyle kalbimde hissettiğim ağırlık gittikçe artıyordu. Şarap kadehini dudaklarına götürüp bir yudum aldıktan sonra gözlerini bana dikti. "Benim babam," dedi, sesi hafifçe titriyordu ama kararlıydı, "İngiltere’nin en azılı mafyalarından biriydi."
Duyduğum şey adeta bir bomba gibiydi.
Gözlerim istemsizce büyüdü, içimden yükselen şaşkınlığı saklamam imkânsızdı. "Ne?" dedim neredeyse fısıldayarak. "Mafya mı?"
Bahar başını yavaşça salladı. "Evet, babam sadece bir iş insanı değildi. İngiltere’nin yeraltı dünyasının en karanlık isimlerinden biriydi. Onun bu karanlık işlerinin ortasında büyüdüm. Ama ben o dünyadan hep uzak durmak istedim. Babamın tek amacı, beni de bu dünyanın içine çekmekti."
Bahar elimi tutarak "Ve eğer senden ayrılmasaydım seni..."
Baharın gözünden yaşlar akmaya başladı. Yanaklarını avcumun içine aldım. "Tamam geçti, bak yanındayım sadece ikimiz varız," dedim.Şaşkınlık içinde kalmıştım. Bahar'ın hayatı o kadar karmaşıktı ki, ne diyeceğimi bilemiyordum. "Bu... çok fazla," dedim. "Sen... bunların hepsini tek başına mı yaşadın?"
Ve o zor günlerinde ben yanında değildim.
Bahar yanağında ki elimi tutarak "Dahasıda var," dedi. Gözlerinde aniden beliren o karanlık bakış, içimi ürpertti. "Düğün günü," diye devam etti, "gelinliğimi giymiştim, salona gitmek üzereydik. O an içimde bir şeyler koptu. Babamın, hayatım üzerindeki bu baskısını daha fazla kaldıramadım. Arabadan kaçtım. Kaçarken elime ne geçtiyse aldım; belkide bir tabanca."
Kalbim hızlanmıştı. Bahar'ın yüzündeki ifade bambaşkaydı şimdi. Sanki tüm geçmişi gözlerinin önünde canlanıyordu.
"Babam beni buldu. Bir anlığına göz göze geldik," dedi Bahar, gözlerinde hüzünle karışık bir kararlılık parlıyordu. "O an, hayatımın dönüm noktasıydı. O silahı ateşledim, babamın son sözleri… gözlerindeki o hayal kırıklığı. İnanabiliyor musun? Ben, kendi babamı öldürdüm, Derin."
Duyduklarım karşısında nefesim kesildi. Ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Bahar’ın bu kadar ağır bir geçmişi olduğunu asla tahmin edemezdim.
"Bunu neden yaptın?" diye fısıldadım, sesim titriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak Aşkın Gölgesinde (Öğretmen x Öğrenci GxG)
RomanceDerin, sıradan bir öğrenci olarak başladığı okul hayatında, İngiltere'den gelen gizemli ve soğuk Bahar Arslan'ın öğretmeni olmasıyla dünyası altüst olur. Farklı geçmişlere ve karakterlere sahip olmalarına rağmen, aralarındaki çekim inkâr edilemezdir...