8. Bölüm

923 44 3
                                    

Sabah alarmının sesiyle uyandım. Yataktan kalkıp okul kıyafetlerimi giydikten sonra aşağıya, kahvaltı yapmak için indim. Annem ve babamla birlikte kahvaltı ederken günlük konuşmalarımızı yaptık. Kahvaltıdan sonra çantamı alıp evden çıktım. Otobüs durağında beklerken kulaklıklarımı taktım ve en sevdiğim şarkıları dinlemeye başladım. Birkaç dakika sonra otobüs geldi ve ben de binerek okula doğru yola çıktım.

Okula vardığımda, sınıfa yöneldim ve her zamanki gibi ark sıralara oturdum. Birkaç dakika sonra Kuzey ve Yaren sınıfa girdiler. Evleri yakın olduğundan her sabah Kuzey, Yaren'i evinden alır ve birlikte okula gelirler. Kuzey kapıdan girer girmez, "Hey, günaydın Derin! Dün gece sahil harikaydı, değil mi?" dedi, gülümseyerek.

"Günaydın! Evet, gerçekten harikaydı," dedim, hafifçe gülümseyerek. Yaren, Kuzey'in yanında durmuş, bir yandan çantasını sırtından çıkarıyordu.

"Sahi, sen Bahar Hoca'nın seni eve bırakacağını söylemiştin, değil mi?" dedi Yaren, kaşlarını hafifçe kaldırarak.

"Evet, arabada çok eğlenceli bir yolculuktu," dedim, biraz utanarak. Kuzey, masama yaslanarak, "Bahar Hoca'nın seninle bu kadar yakın ilgilenmesi tuhaf," dedi.

Çiçek de sınıfa geldi ve konuşmamıza katıldı. "Bahar Hoca'nın seni eve bırakması gerçekten hoş bir jest. Nasıl biriydi?"

"Bahar Hoca gerçekten nazik biri. Yolculuk sırasında çok güzel sohbet ettik," dedim, yüzümde hafif bir tebessümle.

Kuzey, alaycı bir şekilde gülerek, "Bahar Hoca'nın böyle şeyler yapması pek alışılmadık. Dikkatini çekmeyi başarmışsın," dedi.

Yaren, Kuzey'in alaycı yorumuna katılarak, "Kim bilir, belki de seninle ilgileniyordur," dedi, göz kırparak.

"O kadar da değil," dedim, gülerek. "Sadece beni eve bırakmak istedi, hepsi bu."

Ders zili çaldığında, matematik dersimiz başladı. Çiçek her zamanki gibi tahtadaki soruları doğru cevaplıyordu. Onun bu konudaki yeteneği hepimizi etkiliyordu. Dersten sonra, Bahar Hoca'yı koridorda gördüm. Gözlerimiz buluştu ve bana doğru yürüdü.

"Derin, bir dakika benimle gelir misin?" dedi. Onunla kişisel odasına doğru yürümeye başladık. İçimde bir heyecan ve merak vardı, neden beni çağırdığını bilmiyordum.

Koridor boyunca sessizce yürüdük ve Bahar Hoca'nın odasına vardık. Bahar Hoca, kapıyı açarak içeri girmemi işaret etti. Masasına otururken beni dikkatle süzdü.

"Derin," diye başladı, yüzünde hafif bir gülümsemeyle. "Dün gece eve bırakırken biraz tedirgin görünüyordun. Nasılsın şimdi?"

Bir an duraksadım, ne diyeceğimi bilemedim. Sana karşı birşeyler hissettiğim için kendimi tuhaf hissediyorum diyemedim. "İyiyim, Bahar. Gerçekten iyiyim," dedim, hafifçe gülümseyerek.

Bahar Hoca, masasının üzerindeki kitapları düzeltirken gözlerini benden ayırmadı. "İngilizce derslerinde biraz zorlandığını fark ettim. Seni geliştirmek için ekstra dersler yapmayı öneriyorum. Ne dersin?"

Bu teklif beni şaşırttı ve aynı zamanda sevindirdi. "Gerçekten mi? Çok sevinirim. Yardımınıza ihtiyacım var," dedim, heyecanla.

"Harika," dedi Bahar Hoca, gülümsemesi genişleyerek. "Bu öğleden sonra okul çıkışında kütüphanede buluşalım. İngilizce konularını birlikte çalışırız."

Teşekkür ettim ve odadan çıktım, aklımda bir sürü düşünceyle. Sınıfa döndüğümde arkadaşlarım derse dönmüşlerdi ve onlara bu yeni gelişmeyi anlatmak için sabırsızlanıyordum. Öğleden sonraki dersler boyunca zihnim sürekli Bahar Hoca'nın bana olan ilgisi ve desteğiyle meşguldü.

Yasak Aşkın Gölgesinde (Öğretmen x Öğrenci GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin