30. Bölüm

344 34 16
                                    

*
Derinin bakış açısıyla

Sabah Yaren’in evindeki misafir odasında uyandım. Gözlerimi açmak istemiyordum. Bahar’a olan sinirim bir anda aklıma geldi. Yanımdaki yastığa baktım ve sinirimi atmak için yastığı yumruklamaya başladım. Ama bu da yetmedi.

Yastığın ne suçu vardı aq.

Kafamı geriye atarak sırt üstü yatakta uzandım ve tavana bakmaya başladım. Tam o sırada Yaren, kapıyı çalmadan içeri girdi.

Aramızda böyle şeylere pek yer yoktu zaten.

“Derin, kalk kanka! Okula geç kalıyoruz!” dedi, yatağın kenarına oturarak.

Ya ne okulu.

“Gitmek istemiyorum ya, Yaren. Siktir et okulu,” dedim nazlanarak.

“Haydi ama, kalk artık. Bahar’ı mı düşünüyorsun hâlâ?” dedi, kolumdan tutup beni yataktan kaldırmaya çalışarak.

“Bahar’ın yüzünü görmek bile istemiyorum,” dedim, direnerek. YALAN.

Ya olum ben bu kadını hayatta unutmam ki ne bok yiyeceğim.

Yaren, beni yataktan çekip çıkarmayı başardı. “Sikerim Bahar’ını, kalk gidiyoruz. Hem kahvaltı yaparız önce,” dedi.

Kim kimi sikiyorlar lan hayırdır amk.

Tamam yani biraz tripliyim falan ama sikemezde.

Okul kıyafetim yoktu ama bu pek sorun olmazdı herhalde. Birlikte evden çıktık ve okula yakın bir kafede kahvaltı yaptık.

Okula geldik ve ilk ders Bahar’ın dersiydi. Bahar’ın yüzünü görmek bile istemiyordum. Sınıfa girdim ve arka sıraya geçtim. Bahar sınıfa girdiğinde göz göze geldik ama hemen başımı çevirdim.

Ders boyunca Bahar beni görmezden gelemedi. Ara sıra yanıma gelip bir şeyler söylemeye çalıştı ama ben onu dinlememeye kararlıydım.

"Derin, bu soruyu sen cevaplar mısın?" dediğinde bile yüzüne bakmadan, “Hayır, bilmiyorum Bahar HOCAM” dedim.

Bahar’ın yüzündeki üzüntüyü görmek içimi biraz burktu ama bir yandan da ona kızgındım. Hemen affedemem bana ters, biraz ağır başlı olmak iyidir.

Beni neden bu kadar itiyordu, anlamıyordum. Bahar, dersin sonunda yanıma geldi.

"Derin, bir konuşabilir miyiz?" dedi, yumuşak bir sesle.

"Beni siktir et, Bahar Hocam. Konuşacak bir şey yok," dedim, sırtımı ona dönerek.

Zaman istemiyor mu al işte zaman daha ne istiyor amq, Yeteri kadar üzdü beni.

Bunu demek istemiyorum ama ama...

Umarım bunu yapacağıma pişman olmam.

"Bence ayrılma vaktimiz geldi de çattı, sen yoluna ben yoluma," dedim. Gözünden yaşlar yanaklarında süzüldü.

"Buraya geldiğinde birbirimiz için neysek, bundan sonra da oyuz." Dedim. Bu duruma dayanamadım ve onun yüzüne bakmadan hemen orayı terk ettim.

Koridorda adımlarım hızlandı, kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Gözyaşlarım süzülmeye başladı ve hemen telefonumu çıkarıp Yaren’i aradım.

Telefonu açar açmaz, "Yaren, nerdesin?" dedim, sesim titreyerek.

"Kantindeyiz, Derin. Çiçek ve Kuzey de burada," dedi Yaren, endişeli bir tonla.

Hemen kantine doğru koştum. Onları gördüğümde gözyaşlarım daha da arttı. Çiçek hemen yanıma koştu. “Ne oldu Derin?” diye sordu, gözlerimdeki yaşları görünce.

"Bahar… Bahar’dan ayrıldım," dedim kekeleyerek. Kelimeleri zar zor çıkarabiliyordum ağzımdan.

Yaren, Kuzey ve Çiçek bana destek olmak için etrafımı sardılar. Yaren omzuma dokunarak, “Boşver kankam, olur böyle şeyler. Sen takma kafana,” dedi.

Kuzey de hemen araya girdi. "Derin, biz buradayız. Senin için ne gerekiyorsa yaparız," dedi.

Çiçek ise, “Bahar’ın seni üzdüğünü biliyorduk ama bu kadarını beklemiyorduk. Sadece güçlü olman gerek,” diye ekledi.

O gün okulda birlikte takıldık. Onlar yanımda olmasa belki de daha kötü hissedecektim. Bana moral vermeye çalıştılar, komik hikayeler anlattılar. Yaren, “Hatırlıyor musun, geçen yaz sahilde nasıl çılgınlar gibi eğlenmiştik?” dedi, gözlerini parıldatarak.

Biliyorum konu ile alakasız ama sırf aklımdan Bahar çıksın diye yapıyorlar.

O an için bile olsa, biraz güldüm. Ama içimdeki acı geçmiyordu. Bahar’a olan sevgim ve yaşadıklarımız aklımdan çıkmıyordu.

Tamam yani ben ayrılmış olabilirim ama soğuk yapıp benden uzaklaşan o.

Böyle şeyleri sevmiyorum, özellikle birilerin benden bir şeyler gizlemesi.

Birileri dediğimde sevgilim, aşkım, bebeğim dediğim kişi. Bu beni daha çok üzüyordu.

Son ders yine Bahar’ın dersiydi. Derin bir nefes alarak sınıfa girdik ve her zamanki yerimize, en arkaya oturduk. Herkes Bahar hocanın gelmesini bekliyordu ama onun yerine stajyer hoca Mine içeri girdi. Birbirimize baktık, herkes şaşkındı.

Mine hoca, "Arkadaşlar, sizlere üzücü bir haberim var," dedi sakin bir sesle. Herkes merakla dinlemeye başladı.

Bahar ile ayrıldım bundan daha üzücü bir haber olamaz.

“Bahar hocanız artık aramızda olmayacak,” dedi Mine hoca. Sınıfta derin bir sessizlik oldu.

Ne?

Yanlış mı duydum ben.

Kelimeler içimde yankılandı. Bahar hoca artık burada olmayacak mıydı? O an ne düşüneceğimi bilemedim. Kalbim daha da ağırlaştı.

"Kendisi İngiltereye dönme kararı aldı, yeni ingilizce hocanız gelene kadar sizinle ben ilgileneceğim." Dedi Mine hoca.

İngiltere mi? Ne diyor lan bu amk.

Onun için bu kadar mı değersizim.

Beni bırakıp gerçekten gitti.

Hemde arkasına bile bakmadan.

*
Arkadaşlar bir çok kişi 28. Bölümü okumadan 29'a geçmiş küçük bir sıkıntı var galiba o bölümün yayınlandığına dair bildirim gitmemiş zaman atlaması gibi gözükmesin onu da okuyun.
Teşekkür ederim <3.

Yasak Aşkın Gölgesinde (Öğretmen x Öğrenci GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin