46. Bölüm

190 35 1
                                    

Bahar’ın dudaklarında kaybolmuşken, her şeyi unutmuştum. Zaman durmuş gibiydi. Kalbim hızlıca atıyordu, ellerim boynunda, onun sıcaklığına tamamen teslim olmuştum. İkimiz de o anın içinde kaybolmuşken, bir anda kulaklarımda patlayan bir ses yankılandı. Şaşkınlıkla başımı kaldırdım ve gökyüzünde renk cümbüşü gördüm.

“Havai fişek mi?” dedim nefes nefese. Kafamı hızlıca Bahar’a çevirdim. Gözlerinde muzip bir gülümseme vardı. O an anladım, bu tesadüf değildi.

Bahar gözlerini kısarak bana baktı, “Sana sürprizim,” dedi sessizce, dudaklarında belli belirsiz bir tebessümle.

Şaşkınlıkla gözlerimi açtım, “Bunu sen mi ayarladın?” dedim, nefesim hızlanmıştı. Havai fişeklerin parlak renkleri gözlerimizin önünde gökyüzünü aydınlatıyordu. Her bir patlamada içimdeki heyecan daha da artıyordu.

“Tabii ki,” dedi Bahar sakin bir şekilde. “Bu gece senin için her şey özel olmalı, sadece bir akşam yemeğiyle sınırlı kalamazdım.”

Bir an bile düşünmeden Bahar’ın kollarından sıyrılıp yatın kenarına doğru koştum. Daha iyi görebilmek için gözlerimi gökyüzüne diktim. Renkler, ışıklar, her şey büyüleyiciydi. Havai fişekler karaya yakın bir yerden fırlıyordu, ama o an neredeyse umurumda değildi. Tek düşündüğüm bu anın, Bahar’ın bana yaptığı bu sürprizin mükemmelliğiydi.

"Bahar, bu... bu inanılmaz!" diye bağırdım heyecanla.

Bahar da arkamdan yürüyüp yanıma geldi ve belime sımsıkı sarıldı. Başını omzuma yasladı, sıcak nefesi boynuma dokundu. “Evet, tıpkı senin gibi inanılmaz,” dedi hafif bir sesle. Sesi o kadar yumuşaktı ki kalbimde bir sıcaklık dalgası hissettim.

Bir an sessizlik oldu, sadece havai fişeklerin patlama sesleri vardı. Gözlerim bu renk cümbüşünden bir an bile ayrılmadı. Ama Bahar’ın sıcaklığı beni tamamen sarmıştı, o sarılışıyla her şeyden çok daha değerliydi. Başımı yavaşça ona çevirdim, bakışlarımız birleşti.

"Gerçekten... her şey mükemmel," dedim, sesi titreyen bir fısıltıyla.

Bahar, başını hafifçe bana yaklaştırdı ve dudaklarını benimkilerle buluşturdu. O an yeniden birbirimize sarıldık. Dudaklarımız bir kez daha birleştiğinde, sanki dünya bizim için dönmeyi bırakmıştı. Havai fişekler, bu anı daha da büyülü kılıyordu. Öpücüğümüz, her şeyin üzerinde bir anı taşıyordu. Kalbim göğsümde atıyordu, Bahar’ın tutkulu öpücükleri beni iyice sarhoş ediyordu. Bu an, bu his... her şey tarifsizdi.

Bir süre daha öyle kaldık, havai fişekler birer birer patlarken, biz sadece birbirimize odaklanmıştık. Zamanın nasıl geçtiğini fark edemedim bile. O an, hayatımda her şeyin yerli yerinde olduğunu, sevdiğim kadının kollarında olduğumu bilmek bana yetiyordu.

Havai fişekler sona erdiğinde, Bahar’la birbirimizden yavaşça ayrıldık. Gözlerim dolmuştu, ama bu sefer mutluluktan. Bahar’ın gözlerinde de aynı duyguyu gördüm. Elini yüzüme koydu, başparmağıyla hafifçe yanaklarımı okşadı.

"Bu gece hep hatırlanacak, değil mi?" dedi, sesi yumuşaktı ama derindi.

"Hatırlanmaz mı?" dedim gülümseyerek.

"Ama bu gece daha iyi hatırlanabilir..."

Gözlerimi Bahar'ın dudaklarına odaklayarak "Beni takip et,"

Bahar’ın elini sıkıca tuttum ve yatın güvertesinden aşağı doğru birlikte inmeye başladık. İçimde bir heyecan dalgası vardı, kalbim göğsümde hızlıca atıyordu. Bahar'ın bana olan bakışlarını hissediyordum, ama sormadan, sessizce peşimden geliyordu.

Yasak Aşkın Gölgesinde (Öğretmen x Öğrenci GxG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin