B. 19💥

776 77 101
                                    

Elini karnına atıp okşadı sanki bebeğini sever gibi.

Azcık daha ağlıyım miniğim. Babanın yanında ağlamıycaz ya artık. Şımarmak yok ona hakkı yok annenin. Sen şımar büyüyünce o kadar güzel sever ki baban aklın şaşar  bebeğim. Beni... Çok güzel severdi.

_______________________________________

Bu Bölümde piskolojik ve fiziksel azda olsa şiddet vardır. Rahatsız olucaklar o bölümü atlaya bilirler ✌

_______________________________________

Bahçe kapısının sesi ile oraya adımlayan Polat şiş gözlerle karşılaştığında anlık duraksadı. Bebeği yürümekten değil ağlamaktan geliyordu. Kendine ettiği küfürler eşliğinde ona doğru gitti.

Güzelim...

Öpmek için yeltendiğinde Toprak onu savuşturdu. Bebeği ona çok kırgındı hem dünden, hemde tüm yaşanılanlardan dolayı.

Çok terliyim de öpme yani. Duş alıp geliyim ben.

Hemen toparlandı Polat. Bişi yapmalıydı bişi... Gitmek için yeltenen adamın beline doladığı ellerine boynuna kondurduğu buseler eşlik etti.

Özür dilerim Toprağım. İncittim seni şimdi affetme sırası sende sanırım güzelim.

Toprak gözyaşlarını daha fazla tutamadı. Omuz silkip kırgınlığını dike döktü.

Ben yalandan affetmiş gibi yapamıyorum Polat, ama öğretirsin onu da yaparım.

Toprak... Yapma bebeğim.

Toprak hızlıca önce odaya ardından banyoya girip kapıyı kilitledi. Duşun altında biraz daha ağlayıp çıktı duştan.

Beline sardığı havlusu ile çıktığında ellerini başının arasına almış üzgün bir Polat beklemiyordu.

Giyinme odasına doğru hamle yaptığında aniden kucağında buldu kendini eşinin.

Öldür ama böyle uzak olma bana nefes alamıyorum!

Sen bana günlerdir öylesin Polat. Biliyorum... Anlıyorum bebek için benim yanımda olduğunu. Onun hiç bir günahı yok.

Toprak ne saçmalıyorsun yavrum. Bu mümkün mü? Ben sana geldim bak gözlerime güzelim. Kızgın, kırgın öfkeli ama yine senin kollarındayım her zaman öyle olucak.

Sevmiyorsun ki beni artık. O tokatı anladım dedin ama canıma okuyorsun dayanamıyorum.

Bebeğim... Ağlama güzelim. Haklısın yemin ederim ağzıma sıç hakkın gık demem. Yeterki üzülme böyle. Çok seviyorum seni aşkım deli gibi seviyorum.

Aniden Polatı itip ayağa kalktığında Polat yine başaramadığını düşünüyordu ki banyoya koşan eşi ile aklı başına geldi.

Buz gibi terlemişsin Güzelim. Hemen bir ılık duş alıp dinlen. Ben kahvaltımızı odaya getiricem.

Elini uzatıp kucak isteyen güzel bebeğine aşkla baktı ve hızlıca kaldırdı yüzünü yıkadı.

Duş istemiyorum aşkım. Giyinip uzansam bişi yemekte istemiyorum.

Aşkın yer dillerini. Nasıl istersen bitanem. Gel ince bir tşört giy uzan biraz. Su suyunda burda yok limonlu su yaparım şimdi ben taze nanede atarım misss.

Etrafında pervane olan adama aşkla baktı. Ondan gidemezdi çok seviyordu.

Birazcık bize sarılsan olur mu babası. Miniğimiz dokunuşunu özlemiş.

Hımmm dün gece ikinizide öpmelere doymadım ama bu fırsatı kaçıramam.

Yanına uzanıp karnına değen dudakların varlığına şükretti.

Vazgeçmedin bizden teşekkür ederim sevgilim.

Asıl ben tüm aptallığıma rağmen beni sevdiğin için teşekkür ederim.
.
.
.
Şiddet 💥

Baya temiz adam dövücez rahatsız olacaksın kaç✌

Denetimden bir hafta sonra

Askeri hapishanenin soğuk koridorlarında sert ayakkabının o tok sesi yanlılanıyordu.

Demir kapının önünde rütbeli bir subay gelen kişiye baş srlamı vetip ayrılmadan önce,

Bu benim için çok kıymetli, teşekkür ederim.

Size can borcum var komutanım, küçücük bir iyilikle ödenmez.

Ardından bu kez onun ayak sesleri yankılandı koridorda.

Veli titreyerek bakıyordu karşısındaki sert yüze. Yanı başında tetikte bekleyen diğer rütbeli askerlerden de tanıdık yüzler gözüne çarptı.

Osman: Var mı özlediklerin ha? Onlar bir selamına koşa koşa buraya geldiler ama Veli!

Veli konuşamıyordu yolun sonuna geldiğini biliyordu.

Osman: Çok azını getire bildim. Üzülme ama hepsi en çok canını yaktıkların. Oğlum yok üzüldün mü? Cık... Bana vekalet verdi aklın kalmasın onu aratmam!

Osman: Bak bu komutanın yükselmek için altına yattığın ve ilk terfinde taciz iftiralarınla boğuşmak zorunda kalan eski Teğmenin. Hiç bir masraftan kaçınmıyorum bak kıymetimi bil!

Osman: Bak bu atışlarda dereceyi kaptırıcağını anlayınca trafik kazası süsü ile aylarca yatağa bağlı yaşam mücadelesi veren mevki daşın. Çok şükür aslanlar gibi kalktı ayağa.

Osman: Uzatıp eğlenceyi bölmek istemiyorum beyler ilk ben nede olsa herkese Tümgenerali ile it dövmek nasip olmaz.

Odadaki 5 kişide bir ağızdan emredersiniz klmutanım! Dedi.

Veli: Bilmiyordum... Pişmanım... Ahhh.

Osman kalıplı bir adamdı. Polat babasının kopyası sayılırdı. Ard arda indirdiği yumruklarla savunan adamı yakasından öyle bir tutuyordu ki. Hack yatmaz oyuncağı gibi her yumrukla yenisini yemek için geri Osmanın önüne düşüyordu.

Osman deli bigi bayılana kadar dövdü adamı. Omzuna değen elle sıyrıldı girdiği tıranstan. Bir kez daha kendini mevkisini unuttuğu bir an daha hatırladı o an.

Töröristlerce kaçırılıp oğlunun fotoğrafları gösterilerek o itin onu karım yapıcam sözleri ile kendini kaybetmiş o şerefsizi döve döve öldürmüştü. Durdurala bilmesinin tek yolu o itler kurşun sıkmıştı Komutana.

Osman: Eyvallah Binbaşım... Ayıltıp herkes tadına vararak dövsün bu... Neyse. Sonrada istediğinizi yapın ölüsüne.

Araştırdıkça bu itin vatanı satan bir kansız olduğunu öğrenmek şaşırtmamıştı onu. Başına gelenin fazlasını hak ediyordu.

💥bitti

Osman yakındaki lavaboya girip kapıyı kilitledi. Oğlu ve daha nicelerine yapmadığı pislik kalmamıştı o itin. Ellerini yıkarken çalan telefonuna tebessümle baktı.

Vedat: Hayatım bittiyse işin seni bekliyorum çayın hazır ve... Hak etti!

Osman: Hak etti hayatım...

Bölüm Sonu...

Yeni bölümde görüşmek üzere ✌

RütbelimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin