Rütbelim

B. 39

Oooo koca bebeğim kızından ayrılınca iyice duygusal oldun.

Tamam haklısın bugün böyleyim idare ediceksiniz komutanım.

Komutanın akşam yiycek o dillerini haberin yok yavrum.

Yersin canım kocam.

Polat giderken Toprak araba ve eskort araç uzaklaşana kadar bekledi. İçindeki o sıkıntıyı bir türlü atamıyordu.

_______________________________________

Toprak huzursuzdu, bu masadaki herkesin dikkatini çekmişti.

Hikmet: Oğlum neyin var? Polatla mı kapıda bişi oldu?

Osman: Çekiyim mi kulağını haytanın?

Yok Polatla bir sıkıntı yok çok şükür. İçimde bir darlık var atamıyorum.

Vedat: Kötü düşünme güzel oğlum. Hayır dileyelim, hayır olsun.

Ben eve geçiyim en iyisi. Levom akşama bizdeyiz pastanızı kapıp gelin.

Levent: Tamam abicim bizde geçeriz eve yarım saate zaten.

Herkesle vedalaşıp Toprak evlerine doğru yola çıktı.

Evin kapısının önünde askeri araç gördüğünde yüreği sıkışmıştı. Bunun iki anlamıda kötüydü. Polatın başına bişi gelmişti.

Şöför er: Komutanım siz durun ben bakıp geliyim.

Dur orda asker! Ben bizzat öğrenirim.

Yüzbaşıyı karşisinda görmeyi beklemiyordu Toprak. Selam veren adam konuya girdi hemen.

Yüzbaşı: Komutanım küçük hanım okulda diye direk geldim. Polat Albayımın içinde bulunduğu araç korteji kaza yapmış.

Sağ mı? Şehit mi?

Toprak tüm metaneti ile konuşmuştu.

Yüzbaşı: Çok şükür sağlar komutanım. Kaybımız yok, yaralımız var. Polat Albayımın kolunda kırıklar olduğu için ameliyata alındı. Ben bizzat haber vermek istedim.

Teşekkürler Yüzbaşım, Tümgeneralime de haber iletildi mi?

Yüzbaşı: Sizin onayınız olmadan telaşlandırmak istemedik.

Adam cesaret edemedik diyemezdi ya. Toprak izin isteyip eve girdi. Kapıyı kapattığında dizleri titriyordu. Sağdı sevdiği yaşıyordu.

Telefonda Tüm aileye bilgi verip hızla hastaneye doğru yol aldı aracıyla. Levent okul çıkılınk bekleyip Batı ile birlikte Aslıyı okuldan alıcaktı.

Çok korkmuş çok ağlamıştı levo. Abisi için endişelensede güçlü durması gerekiyordu.
.
.
.
Ameliyat başarılı geçmiş bir kaç tane platin konularak ameliyat sonlandırılmıştı.

Doktor: Binbaşım herşey yolunda birazdan odaya alırız Albayımı. İlerleyen süreçte gelişmeleri konuşuruz.

Teşekkür ederim doktor.

Dönüp rahat bir nefes almıştı. Ailesine tuvalete gidiceğini söyleyip biraz olsun yalnız kalmak istedi.

Allah'tan tuvalette yalnızdı, yada öyle sanıyordu. İçerden minik bir çocuğun ağlama sesi geliyordu. Kabinleri tek tek kontrol eden Toprak içerde minicik kolu alçılı bir oğlan çocuğu bulmayı beklemiyordu.

Merhaba küçük adam. Burda tek başına ne yapıyorsun?

Adem: menim çişim geydi. Kimse yoktu hıçk... Çiş kaçınca kızıyolar hep. Koyum acıyo hıçk... Çiş kaçıcak şimdi.

Kaçmaz kaçmaz küçük adam. İzin verirsen ben düğmeli açarım sende yaparsın tuvaletini.

Adem: Yaydım edeymisin gerçekten?

Ederim tabi gel bakalım. Benim adım Toprak senin adın ne ufaklık?

Adem: Ohhhh yayatladım ha. Adem men memyun oydum.

Bende memnun oldum Adem. Annen baban nerde seni onlara götürmeli istermisin?

Dudakları büzülmüş ağladı ağlıycaktı minik oğlan.

Adem: Yokki öyömüş onlay. Yurtta kalıyoyum men. Şok yaramaz olduğum için öymüş oynay müdüy abi öyle dedi.

Ben o müdürün... Gel bakalım senden kim sorumlu bulalım birlikte.

Kapıdaki emir erine Çocuğu ve durumunu anlatıp sorumlu kişiyi bulmasını söyleyip kantine geçti Toprak.

Minik arkadaşına tost ve kakaolu süt ısmarlamış karşılıklı oturuyorlardı ki. İçeri genç bir adam girdi oldukça öfkeliydi.

Müdür zaten yaralı çocuğu hiç düşünmeden kolundan tutup kaldırıp bağırmaya başladı.

Müdür: Seni küçük ucube yine nereye kayboldun! İlim gücüm yok peşind geziyorum.

Çek lan o elini! derhal!

Toprak öyle bir konuştuki kantin inledi. Adamda korku ile elini çekti çocuktan. Adem koşup Toprağın bacağına sığındı.

Müdür: Bu bu çocuk benim sorumluluğumda. Sen kimsin de bana bağırıyorsun?

Emir eri ve bir kaç asker Toprağın etrafında güç gösterisi yapıyordu tam da bu anda. Adam tırssada geri adım atmadı.

Müdür: Mafya bozuntusu seni çekil! Polis polis yok mu?

Toprak bilerek ona temas etmesini ve kendine dokunmasını sağladı. Bundan güç bulan adam yanasına yapışınca gömleği hafifçe yırtıldı. Toprak gülümsüyordu.

Polis: Neler oluyor burada ayrılın!

Memur bey bu adam koruması altındaki çocuğu darp ediyordu. Müdahale edince Bana saldırdı.

Bu arada şikayetçiyim. Binbaşı Toprak Kahraman ben.

Polis selam durmuş müdüre yandın bakışı atıyordu.

Yüzbaşı: Ayrıca şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları olan bizleri Mafya olmakla itham etti.

Müdür: Ben yapmadım bilmiyordum.

Polis: Gerekli adlı işlemler başlatışıcak efendim. Buyrun müdür bey gidelim. Yalnız komutanım birileri gelene kadar çocuk.

Adem benim himayemde memur bey. Eşim burda yatıyor bilgileri mevcut kolay gelsin.

Yüzbaşı: Komutanım odaya alındı efendim.

Gidelim mi Adem?

Adem: Vayyyy kahyaman asker!

Hahaha evet askerim ufaklık.
.
.
.
Odada oturmuş Polatın uyanmasını bekliyorlardı. Oda iki kişilik olarak değiştitilmişti. Aslı ve Doğu evde durmamış hastaneye gelmişti.

Şimdi Adem'in yatağının üzerinde üçü koyu bir sohbettelerdi.

Polat zorluklarla gözlerini araladığında buğulu gözlerle ona bakan eşini görmüştü.

Günaydın sevgilim.

Günaydın yavrum, Aslı ... Küstü mü bana?

" Korktum babişim ama küsmedim sana çok geçmiş olsun "

- öperim geçer olur mu Dayıcım?

Olur canlarım benim. Siz öpün hemen geçer.

Adem: Topyak meni kimse öpmedi ondan mı geçmiyor?

Ben öperim Adem, hemencecik geçer.

"Adem bende öperim. Keşke benim kardeşim olsan. Annecim Adem benim kardeşim olamaz mı? "

Polat ve Toprak gözgöze geldiklerinde çoktan karar vermişlerdi. Bu kaza onlara bir mucize bir hediye vermişti.

Bölüm Sonu....

Yeni bölümde görüşmek üzere 👋