B. 26

544 76 93
                                    

Levo levom gel aslanım kalk bişi yok geçti oğlum.

Levent: Ko-mu-ta-nım... Be-n.... Bi-şi... Bi-şi yap-ma-dım.

Polat şefkatle saçını okşadı oğlanın korkudan kekeliyordu. Öfke ile Döndü adama.

Bu güne kadar hiç ayrıcalıklı olmadım üst teğmenim ama and olsun seni burda barındırmıycam! Şu günahsız çocuğun ahını senden fitil fitil getiricem!

_______________________________________

Polat odada dört dönüyordu. Levent  Toprağın güvenli kollarında iç çekerek ağlıyordu. Levent Toprak için burda edindiği kardeşi olmuştu.

Tabiki askerlik sonrası onu asla yalnız bırakmayı düşünmüyordu. Levent yetimhane büyümüş ordan ayrılır ayrılmaz askere yazılmıştı.

Biliyordu devlet yardımı olmasa beş parasız askerliğini yapamıycağını. Toprak ve Polat ona aile olmuştu aslında.

Levent: Polat komutanım...

Söyle Levom, söyle aslanım.

Levent: Kimsesizim diye mi herkes beni itip kakıyor? Ama benim günahım yok ki hep böyle oluyor. Okulda da hep dövüyolardı. Hıçkkk benim çok canım acıyo burası çok acıyor. Bazen.... Ben ölmek istiyorum.

Levom bak bakım bana kardeşim. Biz varız sakın unut kötü şeyleri. Burda o it dışında kötü davranan var mı?

Polat dişlerini sıkıyordu. Yok desin diye dua ediyordu. Bu çocuğa yapılanları görmemiş olmaya dayananazdı.

Levent: Yok Toprak abim burda çok mutluyum. Abiler hep seviyor kayırıyor beni gerçek. O adam bir tek.

Polat derin bir nefes almıştı. Toprak biliyordu sevdiğinin merhametini.

Tabiki Levom sen kıymetlisin oğlum. Hem be konuştuk biz. Kim bakıcam bizim minik cadımıza? Terhis sonrası bizimlesin.

Levent mahçup parmakları ile oynuyordu.

Levent: Onu acıdığınız için dediğinizi biliyorum komutanım. O daha can yakıcı.

Bana bak Levent! Sen iki yüz verince sapıtma! Acınacak bir durumun yok. Bende Toprak abinde seni çok seviyoruz. Yoksa kim senin bu yaramaz halini çeker?

Levent: Toprak komutanım bu kocan şimdi sevdi mi dövdü mü beni?

Hahahaha sevdi Levom sevdi. Git yüzünü yıka gel. Gelirken de bize güzel çay al. Levom tatlı tatlıda al.

Levent: Yemek haneden bugün kemal paşa çıkıcaktı hemde kaymaklı. Immmm... Derim komutanım istiyor iki tabak ama biri benim.

Senin koş getir canım çekti.

Allah'ım iki tatlı aşığı ile kaldım baş başa!

Levent koşarak gitti yemekhaneye. İkili baş başa kalmıştı.

Ne o sevgilim? Pişmansan çok geç kaçamazsın.

Kaçmam gülüm kaçmam. Offff canım çok sıkkın babamı arayayım mı?

Ara sevgilim, binbaşı izinde onuda ara haberdar et. Yok önce onu arayalım bilgi verelim.
.
.
.
Bir haftanın sonunda bugün Binbaşı izinden dönüyordu. Üst teğmende ogün hastalık izni alıp kaçmıştı resmen. Bugün o gündü ve Polat oldukça gergindi.

Hadi sevgilim sen gidip askerlerle ilgilen. Ben rütbe olarak ondan üstünüm bana hiç bişi diyemez.

Emin misin? Levent yanında içerde otursun. O it canını sıkar çocuğun tutamam kendimi.

Yok senin yeni postayla meşkul o. İyi anlaştılar hayatım. Sen alma postanı hem kalabalık daha iyi değil mi?

Toprak varya iki cilveye yapturamıycapın bişi yok yavrum. Kalsınlar tabiki, tembihlerim ben. Kızım üzme anneyi bitanem tamamı?

Aşkım bak yine tekme attı. Çok akıllı bir kızımız var. Cevaptamı veriyorsun sen babana?

Verir akıllı bıdığım. Muahhh dikkat et.

Polat gittikten yarım saat sonra Levent gerginlikle kapısına gelmiş, Birol denilen adamın görüşmek için izin istediğini iletmişti.

Gelsin Levent bekliyorum.

Birol Leventin ardından selam verip, piç bir sırtışla içeri girdi.

Birol: Komutanım tanışmamız hiç hoş olmadı. Kibrime yenildiğimi kabul ediyorum. Lütfen yeni bir başlangıç...

Toprak elini kaldırıp sözünü kesti adamın.

Polat komutanım size taktı teğmen! Burdan dönüş yok ki,  sen bizim için kıymetli birini incittim suçsuz yere.

Birol bir anda koltuğa oturup bacak bacak üstüne attı. Toprak öfkeliydi ama sakın kaldı.

Birol: Ben adım attım komutan bey, birazdan sizde benim kim olduğumu öğreneceksiniz!

Tam o sırada telefon çaldı. Toprak telefonu cevapladı. Yüzü değişken Birol keyifle gülüyordu.

Toprak emredersinizlerle konuşurken telefonu kapatmadan sonunda oynadığı oyunu bitirmeye karar vermişti.

Yarbayım askeriyenin içindeki hirarşiye dışarıdan menfaat doğrultusunda bir müdahale olmadını yadırgam sebebim bizzat Tümgeneral Osman Kahraman'ın öğretisi ve yetişmesi gereğidir.

.......

Ah hayır efendim isim benzerliği değil bizzat Yüzbaşı Eşimin babasıdır kendileri.

......

Lütfen efendim askeriyede ki hirarşiye saygım sonsuz dizinde konuşmanın başında belirttiğiniz gibi.

........

Bizzat sizin içinde nazlanıcağımı belirtmek isterim. İyi günler komutanım!

Birol duydukları ile dikleşti. Bunu beklemiyordu kesinlikle. Ava giderken avlandı.

Kalk lan it! Kımıldamadan hazır olda dur! Köşede dur tek ayak üstünde derhal!

Birol: Ama komutanım....

Hamileyim diye rahatsan hiç olma sana gücüm yeter!

Birol yutkunup köşede tek ayak üstünde durdu.

Alo babammm...

Osman: Oyyy kıymetlim benim. Torunundan sende afiyettesiniz inşallah!

Keyfim yok babacım. Onun için aradım.

Osman: Toprağım de babana ne oldu? O it Teğmen mi sıktı canını?

Hı hı... Yarbay..... Aradı kızdı bağırdı bana ya. Birde bu şefo nun babası zenginmiş miş miş işte. Bende dedimki benim babam da Osman sana bunu ödetir dedim.

Osman: Ödetme yeni kainat... Tövbe... Oğlum o iş bende Bu itin tütmesi çavuş oldu belasını beller Kocan artık.

Birol bembeyaz olmuş ve bayılmıştı.

Baba bu bayıldı! Ben buna dokunmam mikrop kaparım. Gece çıkıcaz yola biz ne getiriyim?

Osman: Siz gelin dikkatli ha! O ite sürme elini.

Tamam babacım. Anneme sevgililer.

Kapıdan Polat girdi. Yerde yatan adama bakıp eşine döndü.

Çok mu korktu puşt?

Hı bayıldı dokunmadım ben iğğğ.. Yarbaya şikayet etmiş piç. Babacım onunda ağzına...

Toprak kızımız duyuyor küfür yok!

Tamam aşkım.


Bölüm Sonu.....

Ankara dönüşü nizamiye de eğlence var 🙀🤣🤣🤣

Yeni bölümde görüşmek üzere✌

RütbelimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin