b. 27

501 78 76
                                    

Osman: Siz gelin dikkatli ha! O ite sürme elini.

Tamam babacım. Anneme sevgililer.

Kapıdan Polat girdi. Yerde yatan adama bakıp eşine döndü.

Çok mu korktu puşt?

Hı bayıldı dokunmadım ben iğğğ.. Yarbaya şikayet etmiş piç. Babacım onunda ağzına...

Toprak kızımız duyuyor küfür yok!

Tamam aşkım.

______________________________________

Levent bir kaç saate yola çıkıcak ikiliye çaktırmamaya çalışsada üzüldüğü çok belliydi.

Hayırdır Levom tatlınada dokunmamışsın, hastamı oluyorsun?

Levent: Yooo Polat komutanım, hem ben çok dikkat ediyorum Toprak komutanımla prensesine geçer Allâh korusun.

Toprak elindeki görevlendirme yazısını Levent'e uzattı.

Hadi aslanım Binbaşıya imzalatta çıkalım bir an önce. Aşkım yemeği dışarda yesek hiç uğraşmasak.

Levent: Binbaşı sorarsa ne görevi komutanım? Siz izinlisiniz ya bir hafta.

Toprak bıyık altından gülüyordu oğlana. Leventese anlamıyordu tabi neler olduğunu.

Levom bu senin görev yazın oğlum. Zaten terhise 4 ay var. O it burdayken seni burada bırakırmıyız hiç.

Levent: Polat komutanım.... Ama aile buluşması ya hani.

Gözleri dolmuştu çocuğun. Polat kalkıp elini omzuna attı. Sırtını patladı.

Biz diyoruz artık aileyiz, bu diyor aileniz! Haydi yol uzun hit ver kağıdı. Çantanı yap.

Levent: Emredersiniz komutanım.

Levom... Kalın kazak al yanına. Yoksada ordan alırız merak etme.

Levent: Param var ya Toprak abim. Harcarahım duruyor montum ince montta alalım. Hastalanırım seni hasta ederim hihhh.

Elini tahta masaya vurmuştu. Gerçekleşmesinden korkarak. Koşarak çıkmıştı ardında boğazı düğümşenmiş ikiliyi bıraktığından bir haber.

Polatımmm....

Şşşttt doldurma gözlerini hemen. Ben yarın onu alıp dolabını donatırım sen merak etme. Dönünce de hem ona hemde kıza oda lazım güzelim.

Ağlamıycam, ağlamıycam... Ankara'da toplu ağlarım.

Levom gelince hemen çıkalım mı eve gidip dinlenmek istermisin?

Hazır valizler, hediyeler... Çıkarız yorulursan arkada yatarım ki.

Muahhh... Yatarsın bebeğim.
.
.
.
Vedat : Oyyy çok özlemişim çok. Hikmet kocaman olmuş ya bizim torun.

Hikmet anneleri karnını severken gözünden akan yaşıda siliyordu. Demir bey kenarda elleri ile oynatan Levent'in çekildiğini göre biliyordu.

Demir: Levent demek bizim yeni oğlumuz sensin ha şimdi? Toprak oğlum emin olamadım ben ama.

Levent aniden başını kaldırdı. İstemezdi tabi adam niye istesin ki.

Hımm niye babacım?

Demir: Demiyor hiç geliyim Demir babamın yanına oturup halini sorayım diye, sevmedi mi bizi acaba?

Levent: Sevdim çok sevdim. Hiç böyle aile ortamım olmadı çekindim. Birde Tümgeneral oturuyor orda şeyy.

Osman: Sana baba oturuyor sanane mevkimden? Sıpa gel lan buraya sarılıcam.

O gece Levent hayatında ilk kez sevilip bir aileye sahip olmanın zevkini iliklerine kadar hissetti.

Ertesi gün  Polat'ın halledip kapatması gereken bir hesap vardı.

Aşkım ne gerek var, gitme görme işte.

Hep bu tedirginlikle yaşanmaz bebeğim. Gidip yüzleşicem korkma hiç bişi yapmam o pisliğe.

Sözüne güveniyorum kocam. Bizde Levom için alış verişe gideriz annemlerle.

Yorulma güzel gözlüm.
.
.
.
Büyük binanın önünde durmuş içeri girmek için kendini hazırlıyordu. Dönem kapıdan girip güvenlik kontrolünden geçti.

Önündeki danışmaya adını söyleyip Olcay Şahanla görüşmek istediğini iletti.

Kız: Randevunuz varmıydı beyefendi, randevunuz yoksa...

Çalan telefona kibarca izin isteyip baktı. Sertçe yutkundu kız. Emredersiniz diyip kapattı.

Kız: sekreteri bizzat size eşlik edecek Polat bey kusuruma bakmayın.

Estağfurullah, randevum yoktu ama görüşmek istiyceğinden emindim.

Sekreter: Hoş geldiniz Polat Bey Olcan Bey sizi bekliyor ben eşlik edeyim önden buyurun.

Teşekkürler...

Asansör, kata çıkış ve 25. Kattaki özel odanın önündeydi şimdi Polat yıllardır gazetelerde gördüğü yüzü canlı canlı görücekti nihayet.

Nezaketi bir kenara bırakıp direk girdi odaya...

Olcay Bey kendisinden kısa olsada kalıplı bir adamdı. Yüzünü istemsizce incelerken başını hafif sallayıp odaklandı Polat.

Olcay: Bu başıma gelen en güzel süprizi sanırım. Hoş geldin... Oğlum.

Israrlarını karşılıksız bırakmak istemedim diyelim Olcay Bey.

Olcay bozulsa da oğlunu canlı kanlı karşısında görmenin keyfi ile takılmadı.

İkili konuşmadan uzun uzun birbirlerini süzdü. Sonunda sessizliği Polat bozmuştu.

Yeterince arkamda dolaştığını düşünmüyor musun? Hele ki son...

Dişlerini sıkıyordu öfke ile. Aklına gelen yaşanmış olayları hala hazmede bilmiş değildi.

Vedat iyi ile ilgili Babamın başını belaya sokmaya çalışman. Benim için bardağı taşıran son damla oldu. Gelip yüz yüze bu işi bitirmek istedim.

Olcay yutkundu sertçe. Bu konuya daha ılımlı yaklaşmak istiyordu, belkide hala bir şansı vardı kim bilir?

Bölüm Sonu....

Levomla alışveriş daha önemli uzatmadım 🤣🤣🤣Kısaca bağlar geçeriz.

Yeni bölümde görüşmek üzere✌

RütbelimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin