B. 37

438 69 31
                                    

Levent: Sen benim sahip olduğum ilk babasın. Senin yerin tam burası ve oraya kimseyi almam baba diye!

Mesajı netti, o adamı görmek istemiyordu.

Elini tutup kalbinin üzerine koymuştu. Polat onun avuçlarının içini öpüp sarılışını yeniledi.

Aile olmak için kan bağına değil, gönül bağına ihtiyaç vardı.

______________________________________

Kısa süre sonra Polat anlaştıkları gibi söze girdi.

Güzellerim tatlıyı unuttuk tatlıyı! Kalk Batı kalk gidip alıp gelelim.

Levent: Başınızı belaya sokmayın o adam için. Gidin ve gönderin onu. Gelirken de profiterol alın tamam mı?

Batı önünde diz çökmüş gözleri buğulu oğlanın yanaklarını sevdiyordu şefkatle.

Batı: Söz kısa sürücek bebeğim. Seni seviyorum Leventim.

Levent: Üfff ağlıycam kimi kime emanet edeyim sağ salim gelin bana tamam mı?

Akıl küpüm benim asker sözü Levom. Yavrum bu bızdık sana emanet ağlamasın.

Tamam sevgilim dediği gibi gönderin onu.

Batı: Emredersiniz komutanım!
.
.
.
Askeri inzibat almıştı adamı. Nezaretinde olduğu bloğun önüne gelinceye kadar ikili tek kelime konuşmamıştı.

Kapıdaki görevli Üst teğmen selam verip durumu özet geçmişti. Tüm kamera sistemi onlar gelmeden 15 dakika önce kapatılmıştı. Bir saatleri vardı.

Asker sen çıka bilirsin, nezaretin kapısını da aç.

Er kokudan ikiletmemişti komutanı. Koskoca Albay çık diyorsa çıkıcaktı.

Karşılarındaki adam orta yaşlı sıradan bir tipti. Gelenleri tanıdığı yüz ifadesindende belliydi.

Ünal Güneş seni dinliyoruz!

Ünal: Bir hafta sürdü komutan! İsteseydim o... Canını yakmak isteseydim yapardım.

Batı: Bok yakardın! Deneseydin ya şerefsiz!

Batı sakın koçum, söz verdik.

Ünal: Akıllı, bilgili, yakışıklı çocuksun o katilde ne buldun? Yetmedi birde ondan çocuk....

Yüzüne yediği yumrukla yere yapışmıştı adam. Polat elini peçeteye siliyordu.

Yalnız Söz verdik dediysek gelipte karşımıza canımıza sövdürücez demedik akıllı ol elimde kalma!

Ünal: Bu suç kamera var sizi şikayet edicem askerliğinizi yakıcam! Onu onu koruyamıycaksın böylece hehehe...

Şşşşt yaşarsan yani ben yaşamana izin verirsem yaparsın moruk. Şimdi derdin ne ne bok yemek için çıktın o girdiğin sıçan deliğinden?

Ünal: O mutsuzdu... Keyifle izledim yapa yalnız oluşunu hıhıhı.... Tıpkı beni biriciğimden ayırıp yapa yalnız bıraktığı gibi bende onu yalnız bıraktım. Para verdim dövdürdüm, dedikodular hıhıhı çıkarttım ben yaptım.

Batı üzerine atlamak istediğinde Polat onu durdurdu.

Batı adam deli baksana oğlum. Araştırdım da tedavi görüyormuşta bu kadar delirmiş beklemiyordum.

Ünal: Karımı aldı o karımı! Çok çok sevmiştim oysa karnındayken adını bile ben ben verdim ya!

Ünal: Öldürdü o doğmasa yaşardı karım. Şimdi onuda bebeği öldürücek! Hihihi çok kötü çok acı çekicek Kocası.

Batı: Çok kötüsün minik bir bebekten nefret edecek kadar kötüsün sen.

Tamam oğlum hadi çıkalım. Teğmenim ambulans gelsin alın kapatın hastaneye!

Batı : Çıkar kaçar bu deli! Ona oğluma da zarar verir izin vermem!

Ellerini Batının omuzlarına koyup hafifçe sıktı.

Kontrol edicem döz abicim. Şimdi sana her zamankinden daha çok ihtiyacı var onun hadi kardeşim.

Batı: Hak etmedi be abi o pamuk kalpli çocuk hiç birini hak etmedi!
.
.
.
Ellerinde kutu kutu tatlılarla eve döneklerinde Levent hasar kontrollü yapıyordu. Polatın parmak boğumlarında hafif kızarıklık dışıbda bişi yoktu.

Utanarak yaklaştı Polat'a izin alır gibi çeketinin ucunu tuttu.

Levom...

Daha cümlesi bitmeden göğsüne yapışıp gözyaşı döken oğlana sadece sarıldı. Şimdi buna ihtiyacı vardı.

Bir süre ağladı sonrasında yüzünü elinin tersiyle ile silip mutlulukla gülümsedi.

Levent: Ben değersiz değilim. Teşekkür ederim ailem olduğunuz için şimdi tatlı yiycem ve bu konuyu konuşmak istemiyorum!

Batı: Balım... Sadece profiterol yok. Az az ye şekerin yükselmesin. Bak çikolatalk pasta da var hemde bol parçacıklı.

Offff çok fenasınız ya kilo alıcaz gördün mü levom! Hainler!

Beline dolanan kollar, boynundaki yumuşak öpüşlerin sahibi tabiyki Polattı. Levent nasıl istiyorsa öyle olucaktı.

Her zerrene aşığım adam.

Levent: Batım şişko olsamda seversin beni dimi?

Batı : Cık... Sevmem yavrum.

Levent: Niye ki! Hani çok seviyordun?

Batı: Sevmek yetmez çünkü balım. Her hücrene, hep parçalana ayrı ayrı aşığım. Yer zaman beden fark etmez seni sevmem için.

Levent: Batımmmm Polat abimi ne güzel örnek alıyorsun aferin kocacım.

Batı: Komutanım benden çalıyor bir kere ben daha romantiğim bebeğim.

Zevzek işte diyorum ben!

Hadi ya tatlı krizim geldi benim! Polat çok çok canım çekiyor keşke yine hamile olup canına okuya bilsem!

Büzme o dudaklarını adam yiycem şimdi. Hem sen iste her türlü okursun canıma yavrum.

He ben huysuzum öyle mi Polat!

Yavrum ne alakası var şimdi! Sen dedin ya...

Toprak gülerek bakıyordu eşine.

Toprak bittin sen gel buraya!

Toprak yine gülerek kaçıyordu mutfağa doğru. Eşine naz yapması için hamile kalmasına hiç gerek yoktu. İstediği zaman yapardı o ona aitti!

Bölüm Sonu....

Adam delirmiş aşk çok tuhaf bir duygu, sağlıklı mı sağlıksız mı?

Yeni bölümde görüşmek üzere ✌

RütbelimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin