B. 44

348 66 49
                                    

Ademi ikna edemiyceğini anlayınca odadan sessizce çıktı. Adem yeniden kilitledi kapıyı. Omuzları çökmüş bir şekilde indi alt kata.

Aşkımmmm....kötü... Kötü bişi olmuş. Ben gidip konuşurum oğlumla.

Yavrum şimdi değil hepiniz bir oturun bişiler konuşmam gerek sizinle.

______________________________________

Yukardaki konuşmanın tamamını aktardığında Doğu mahçup önüne bakıyordu. Levent ve Batı öfkelerini dizginlemekte zorluk çekiyordu.

Batı: Sen... Sen bunu en sevdiğim dediğine nasıl nasıl yaparsın?

Batı anlamadan dinlemeden bağırma çocuğa.

Batı: Dinliyorum oğlum hadi izah et!

- Bilmiyorum niye öyle bahsettim bilmiyorum. Niyetim onu üzmek incitmek değildi. Kızlar... Öyle laf lafı açınca.

Levent: Sende aaa ailemizin özeli, Adem'in en hassas noktası niye bundan bahsetmeyeyim mi dedin?

Levom biraz sakin.

- Ben Adem kadar akıllı değilim tamam mı! Kıskandım onu o giderse ben gidemezsem beni bırakıp başka şehre giderse diye hırs yaptım. Belki dedim Amcam ona okul parası vermezse...

Bu sevmek değil Doğu. O senin için gece gündüz ders çalışıyor. Sana bize layık olabilmek için görmüyormusun?

- Görüyorum amca herkes Adem'i görüyor kimse beni görmüyor bu ailede ama.

Levent: Oğlum görünür olmanın yolu bu değil. Sevdiğimiz insanın canını yakarak olmaz.

- Çocukçaydı tamam mı bilerek planlayarak yapmadım. Benim ya Doğu! Karşınızda saf kötülük duruyor gibi bakmayın bana canım acıyor. Kimseye de söylemedim Adem'in evlatlık olduğunu! Benim için sorun değil bu yinede onunla evlenirim ki.

Adem: Artık benim için Büyük bir sorun bu Doğu. Üzgünüm ben seninle devam edemem. Benim için aslında içinde tüm bunları biriktirip benimle paylaşmadan yüzüme gülen biri ile yapamam.

- Adem hayır yanlış anlıyorsun. Öyle değil çok seviyorum seni. Kıskandım deli gibi kıskanıyorum seni.

Merdivenlere yönelen Adem'in peşinden gitmek istediğinde bu kez önünde hiç beklemediği biri duruyordu. Annesi....

Levent: Biliyormusun oğlum sen Adem'i hiç hak etmiyorsun. Şimdi doğru eve gidiyoruz yürü.

- Anne lütfen!

Levent: Çok özür dilerim abilerim. Oğlum ve ailem adına çok utanıyorum.

Levom yapma onlar genç düzelir.

Batı: İyi akşamlar abim görüşürüz.
.
.
.
O gece iki evde hüzün hakimdi. Doğu'nun pişmanlığı apaçık ortadaydı ama kıtılan bir kalp öyle kolay tamir olmuyordu. İkisinin de zamana ihtiyacı vardı.

Doğu sabaha kadar pişmanlık ve özür dolu mesajlar yollayıp durdu. Ademse bir süre daha ağlayıp gece yaptığını da alıp anne babasının yanında huzurla uyudu.
.
.
.
Bir haftadır odasından hatta yatağından çıkmayan Adem yine uyuyordu. Yüzüne kondurulan yumaşak öpücüklerle homurdandı yattığı yerde.

Adem: Anne... Öpme uyuycam.

" Hemen uyanmazsan istediğin tğm çikolataları dağıtırım bücür"

Aniden gözünü açıp karşısında ablasını görünce boynuna atladı. Öpücüklere boğdu hasret kaldığı yüze.

Adem: Aslım canım sana çok ihtiyacım vardı. Vdnim için mi geldin?

" Elbette senin için bücürüm. Konuşucaz ama önce şu odayı havalandır da temizlesinler öğğğ ergen kokuyor. "

Adem : Sen geldin ya herşey yoluna girer.

Uzun uzun sohbet ettiler abla kardeş Doğu hergün kapıya geliyordu özür dilemek için. Yine o gün geldiğinde Aslının geldiğini görüp sevinmişti ki,

"Benimle gelmek ister misiniz? Yeni bir başlangıç, uzaklaşmak iyi gelir ikinizide."

- Hayır olmaz Sen sen ablamsın, se  Aslısın Aslımsın! Bizi birleştirmek yerine ayırmak kopartmak istiyorsun.

" Doğu ablacım sakinleş. Zor bir dönemden geçiyorsunuz "

- Bitti mi Adem? İlk yanlışımda beni bizi bitirdin mi? Sevmiyormusun artık beni?

Adem: Doğu seni çok seviyorum. Ama kırgınım benimle korkularını konuşmadın kafanda kurup benden nefret ettin.

- Ben hiç senden nefret etmedim. Bak tüm ailemiz senin yanında sana, destek oluyor. Annem yüzüme bile bakmıyor Aslım... O gelmiş bir merhaba bile demeden seni götürmenin planını yapıyor.

Adem: Öyle değil Doğum... Şimdide sen yanlış anlıyorsun.

- Seni seviyorum Adem çok mutlu ol. Bak meğer yapayalnız olan hep benmişim.

Arkasını dönüp gitti Doğu. İki kardeş ardından gitseler de yetişemediler hızla eve girdi Doğu.
.
.
.
İki koca gün çıkmadı Doğu odasından. Yemedi ,içmedi uyumadı. Levent artık endişeleniyordu. Aslı kaç kez kapısına gitti tek kelime konuşmadı onunlada.

Adem en son dayanamadı evine gitti. Kapısını çaldı seslendi cevap vermedi. Kısa bir süre sonra kilidin açılma sesi geldi.

Adem korkarak içeri girdi. Korktuğu kadar vardı. Şişmiş çökmüş gözleri ile perişandı sevdiği çocuk.

Adem: Doğum...

- Hoşgeldin... Korkma intihar etmedim, düşündüm ama edemedim. Seni böyle bir yükün altına sokamazdım. İyiyim gördün şimdi gide bilirsin.

Adem hızla gidip sevdiği çocuğa sarıldı. Kirli saçları umurunda olmadan öpüyordu sevdiğini.

Adem: Çok kızgınım öfkeliyim ama senden gidemiyorum şapşal!

- Pişmanım ama acıdığın için yanımda olmana dayanamam Adem.

Adem: Benimle evlenirmisin? Yani okul bittiğinde iler hazır olduğunda.

- Ciddi ciddi bu pespaye halimle bana evlilik mi teklif ettin?

Adem: Benim için her halin çok güzel sevgilim. Cevap ver şimdi

- Evlerim şapşalım çok pişmanım çok özür dilerim sevgilim.

Adem: Tamam önce duş alıp, yemek yiye sonrada odanı temizleyelim benimkinden beter olmuş.

Bölüm Sonu....

Kızmayın ikiside çocuk sayılır 18 herşey için acemiler🥺 

Sonraki bölüm Final❤

Son kez Yeni bölümde görüşmek üzere👋

RütbelimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin