Sevsen Ya Beni (BXB)

14

Güzel şeyler oluyor

Ve ben güzel şeyler yaptığıma inanıyorum

Umarım pişman olmam..

Yukardaki hiçbir şey bu bölüme ait düşüncelerim değildir

Hadi biraz insanların arasında yer alalım

________________________________

Babamın yanına gitmemizin üzerinden iki gün geçmiş Diyarbekir eski hareketliliğine bir nebzede olsa geri dönmüştü.. Aşiret aracıyla sokaklardan geçerken insanların korkuyla baktıklarını görüyordum..

Nişan alışverişi için tutturan annelerimize karşı boynum kıldan ince olduğu için çarşıya gidiyorduk korumalarla birlikte..

Nişan bohçası falan hazirlamak gerekirmiş.. Bohça için ne gerekirse atıyorlardı arada fikrimi sormaları dışında çocuğunlukla onların tercihine bırakmıştım..

Kuyumcuya girip birkaç set almalarini izlerken burnuma gelen kahve kokusuyla midem kazınmışti . Kaç saattir alışveriş yapıp duruyorduk yemek yemeği dahi unutmustuk

-Ana yemek yesek mi artık ya kahvede içeriz hem

Ana dememle ikiside bana dönmüştü dün hanım ağanin ısrarıyla onada ana demeye başlamıştim.. Miran nin yanında ona ana dediğimde Miran şaşırmış şekilde bana bakıp gülümsedi hoşuna gitmişti sanırım.

- Vallahi doğru diyon Selim , Miran bizi almaya gelmeden önce bir yere daha uğrayıp gidip yemek yiyelim

Kuyumcudan çıktığımızda çarşının köşesine doğru yürüdük epey bir süre, kuytu köşelerde olan çamaşırcilari gördüğümde yüzüm kızarmaya başlamıştı ne yani çamaşır mi alacaktık daha şimdiden..

İçeri girmek istemediğimi söylediğimde annem kolumu cimcikleyip" Kocan için alacağın şeyleri biz mi seçelim oğlum delirme hayde gir sen bundan utanıyorsan daha çok işimiz var senle " kulağıma fısıldadıklariyla domatese dönerken mecbur girdim dükkana..

Heryer dantel işlemeli çamaşırlarla doluydu , normalde düğün alışverişinde alınırdı çamaşır falan niye şimdi gelmiştik ki..

Delal ana koluma girip tezgaha yaklaşırken " Oğlum zaten eksikti kıyafetlerin onlarda aradan çıksın dedim. Düğün alışverişinde yine buraya gelmekle uğraşmayalim alalım ne gerekliyse. "

Başımı sallayıp onayladım bir kerede kurtulayım bari ,çalışan kadın dantelli takımları çıkarıp önümüze koyduğunda bu şeylere nasıl çamaşır dediklerini anlamamıştim bu kapatmazdi ki hiçbit yerimi...

- Ana bunların normali yokmu yani en azından daha kumaşı olanı

Delal ana benim fısıltıyla söylediklerime gülüp " kızım bize bir de pamuklulardan getiresin 20 tane " annem tezgahda beğendiklerini bana gösterdiğinde gözlerim büyümüştü bunlar ipti sadece seçtiği geceliklerde belimi bile örtmezdi..

- Ana bari kapatsın azıcık bune böyle ben üşürüm hasta olurum bunlarla

Koluma vurup " Sen kocanın içini ısıt oda seni ısıtır zaten oğlum " dalga geçiyordu bide offf  " ana sende al istersen hani babamda çıkacak ya yakında lazım olur " bu sefer kızaran o olurken Delal ana bizim atışmamiza gülerek:

" Doğru sanada alalım Zelal adam kaç aydır içerde gözü gönlü açılsın " anam kızarmış suratıyla " Aman canım ne gerek var biz yaşımızi başımızi aldık oğlanda evleniyor ayıp canım " kaşım kalkarken :

" Ana fark ettiysen Miran senden üç yaş küçük yaşını başını aldıysanız o zaman benimde almama gerek yoktur dimi ama " ikili bakışırken anam pes etmişlikle" iyi iyi banada alalım , yeter ki al şunlardan " onada bir kaç set alıp  mağazadan çıkmıştik .

Delal ana arada anneme takılıyor gülüyorlardi elimizdeki diğer poşetleride korumalara verip yemek yemeğe gittik.

Kahvaltı yapılan bir yermiş burası rahmetli kayınbabam vefat etmeden önce gelirlermiş kaynanamla.. Herkes iyi bahsediyordu Mirza Karan 'dan ..

Kahvaltımizi yapıp kahvelerimizi yudumlarken göz altı sürmeli  çingene giyimli bir kadin masamıza yaklaştı elim usulca belimdeki silaha giderken kapıdaki adamlara göz attım kadını elleri  silah kabzasinda bir şekilde izliyorlardi..

Çingene kadın - Ağam siz Miran ağanın müstakbel eşisiniz değil?

Delal anaya baktığımda başını salladi " He öyleyim sen kimsin bacım  " acı bir tebessümle bana bakıp " ben falci Rojda  ağam, fal bakiyorum epeyde doğru çıkar gorulerim istermisin sanada bakayım " fala pekde inanmazdım ama içimden bir ses baktır diyordu .

Kahvem bitmişti zaten  fincanın altındaki tabağı üstüne kapatıp salladım ardından ters çevirip koydum..

- Soğumasını bekleyelim bakalım

Anamlara  bakış attığımda gülümseyip onlarda fincanlarini çevirdi.. Üçümüzünde falına bakmasıni istiyorduk..

Rojda : Efendim o soğuyana kadar el faliniza bakalım mi ?

Vakit geçmesi için iyi fikirdi sağ elimi ona uzattığımda dikkatle incelemişti bir süre " Ağam uzun bir ömrün olacak , sakin bir insan gibi görünüyorsun dışardan sessiz saf ama için karmaşa ve kaosla dolu zeki birisin öğrendiğini unutmazsin " himmlayip elimi çektim kendime " Eh kısmen tutturdun Rojda .

Bak bakalım soğudumu fincan" parmağı ile kontol edip başını salladı dua ederek fincanı çevirdiğinde gözleri sonuna kadar açılmışti ne vardiki ?

- Ağam beş dal görürüm ama biri kırılmış yani ölmüş diğerleri ise fincanın tepesine kadar çıkar büyümüşler o dallar serpilmişler...

Yorumlamak gerekirse soyunuza beş can katılacak biri erkenden ölecek tanrı sizden aldığı bir can karşılığında 4 can nasip edecek

Kadının fısıltıyla söylediği sözler ürpermeme sebep olurken annemler " Fal işte amann Allah in bileceği iştir kader oğlum takma kafana" anamlar kendi fallarina baktirmayip benimkinin parasını verip yolladı çingeneyi.

Elim karnıma giderken daha var olmamış bebeğim için ağıtlar yakacaktim az daha..

Korku tüm bedenimi ele geçirirken yanıma oturlup omzuma atılan kolla yerimde ziplamiştim ,kim olduğuna baktığımda Miran bana endişeyle bakmıştı.

- Selim noldu yavrum niye bu kadar korkmuşsun , ana birşey mi oldu ben gelmeden önce

Anamlar in bakışlarını üzerimde hissederken gözlerimden akan bir damla yaşla başımı Miranin göğsüne yasladim , korku yavaş yavaş bedenimi terk etsede hala gergindim ... Miranin güvenli kolları arasında dahi faldan çıkan şey beni ürpertiyordu..

- Oğlum birşey yoktur bir falcı Selim'in falına baktida onun şeyi var üstünde yavrumun

Miran başını sallayıp anlima bir öpücük kondururken etraftaki insanlar bizi izliyordu..

- Miran eve gidelim kendimi kötü hissediyorum

Benim fisiltimla hesabı isteyip kalkmıştik ben ön koltuk için Delal anaya ısrar etsemde o anamın yanina oturmuştu bende öne geçmiştim haliyle...

Yol boyunca Miran beni konuşturmaya çalışmışti ama halim yoktu içimde garip bir his vardı...

Konağa geldiğimizde Mirandan izin isteyip odama geçtim saat daha öğlen ikiydi ama uyku çökmüştü üzerime...

_________________________________________

Evet

Fala inanmam

Ama falsizda kalmam

Neyse

Aklımda hala o malum bölümü oturtamadim ...

Görüşürüz aşkolar