Selim'i ağlatma isteği var
Evet evet onu ağlatmaya doyamadım..
Napim fazla tatlı ağlarken ki görüntüsü aklıma düşüyor
____________________________________
Babamın yanından ayrıldıktan sonra ağama köye gitmek istediğimi söylemiştim başta işimiz var desede daha da meraklanmiş ısrar etmiştim..
Geçenlerde karakolda askerlerle konuşurken birinin evinin yakildigindan bahsediyorlardi tahmin etmek zor değildi bahsettikleri ev benim bizim evimizdi..
Köye giriş yaptığımızda resmen terk edilmiş görünüyordu evimin daha doğrusu yıkıntılarınin önünde durduğumuzda kalbime saplanan ağrıyla yere çöktüm küller uçuşuyordu rüzgarın etkisiyle bir tanecik eşya bile sağ çıkmamışti..
Sakin olmaya çalışaraj babamın askerlerin onu götürmesinden önce toprağa gömdüğü kasetleri ve silahının olduğu üstü kapali olan çukura doğru yaklaştım burdaydi.
Karıştırmam imkansızdı çünkü ben doğduğumda babamın hayır olsun diye diktiği ağacın yanına gömmüştük..
Ağama dönüp kazma kürek istediğimde adamlara topraği kazmalari için emir vermişti .Beni yerden kaldırıp üstümü sirkelediginde yakılmış ağacımin yanında durduk toprağın kazilmasini izledik..
Ağacımi bile yakmışlardi günahı yoktu ki onun ne cani varlıklardi insanlar .
- Ağacın hiçbir suçu yoktu ağam neden onuda yaktilar ki onunda bir canı yokmuydu ev yakilsa dahi cansızdi yaşattığı anılar haricinde..
Bu kadar mı kötüydüm halbu ki ne kimsenin namusuna elimi dilimi uzattim nede bir iffetsizlik yaptım..
Sadece yaşamak istedim çokmuydu bana hayatımı yaşamak bile halbuki bu canı rabbim verdi bana insanlar değil...
Beni kollarının arasına alsada üzüntüm geçmiyordu.. Ağlamak istiyordum haykırmak günahsızim diyemem ama yaşamak bile yasakmiydi bana sadece istemedim diye..
- Yavrum sen hiçbir şey yapmadın onların içleri çürümüştü.. Kalbini tek bir atışı için ölürüm Selim ağlayacaksan şimdi benim kollarımda ağla..
Beni iyice sarmaladiginda toprağı delen kazmanin sessiyle birlikte benim hıçkıra hıçkıra ağlamalarım sessizliği bozuyordu...
Agamin göğsüne yasladigim başımi kaldırmadan içimdeki irini ,acıyı ağlayarak çıkarıyordum sanki..
Kazma sesleri kesilene kadar ağlamaya devam etmiştim ardından ıslak gözlerimle topraktan çıkarılanlari bir bir incelemiştim neyseki bize kalan şeyler vardı...
Babamın kendi dövdüğü hançeri ve tabancasını belime taktığımda Miran tek kaşını kaldırıp baktı bana beklemiyordu sanırım silah kullanmamı..
- Bazen avlanirdik babamla ağam ordan bilirim silah kullanmayı şu küçük kutuda mermiler olmalı versene bi
Adamdan aldığım kutuyu açıp baktığımda tamami içindeydi..
Kasetleri de alıp araca bindiğimizde emanetleri almanın huzuru ile yol boyunca uyumuştum..
Eve geldiğimizde hanım ağa ve annem bizi kapıda karşıladı " Hoşgeldiniz oğullarım, dünürüm nasıldı?" Hanım ağanin sevecen tavrıyla gülümsedigimde beni sıkıca sarmalamişti.. Annem gibiydi yaklaşımı sıcaktı ve safti...
- İyiydi ana Devran bey , iznimizi aldık geldik nişani iki hafta sonraya erteliyoruz ama o hapisten çıkana kadar sabredicez.
Hanım ağa başını sallayıp onu onayladı sonra kaşları catildi ne olmuştu ki .
- İnsan kayınbabasına beyli meyli konuşur hele bak hele kaç yaşına geldin örf adetide öğrenemedin mi oğlum?Kaç yaşında adamdır baba diyesin ha baba diyemiyorsan amca diyesin bey nedir ?
Miran yine garip acı çeker bir yüz ifadesiyle bana bakıp anasina döndü bir sıkıntısı vardi ama anlamadım..
- Ana vallahi ben şahsen baba diyemem amcayada dilim varmaz
- Niyeymiş o ne diyecen abimi diyecen kayınbabana he benim ağa oğlum edebinde mi yoktur hala karşı çıkarsın!
Avludaki koltuklara oturduğumuzda hala kızıyordu hak vermiyor değildim ağam neden babama karşı böyleydi ki yoksa diğer ağalarla bir tuttu diye alınmışmiydi ..
-ANA ! Yeter aramizda altı yaş var altı gidip amcami diyim efendim derim en fazla amca diyemem.. adam abim yaşında babam 20 sinde evlenmiş çocuk yapmış olsaydı abim yaşıt olurdu on-
Arkadan gelen kahkahalarla Miran nin lafı kesilmişti tabi biraz komikti resmen babamla yaşıt sayılırdı...
Baran: Ahhh uzun zamandır bu kadar gülümsemiştim ee abi şimdi kayınbaban dinç adamdır diğer damatlarin aksine siz arkadaş gibi takilirsiniz ha ne dersin ?
Miran sehpanın üzerindeki bibloyu aldığı gibi ona fırlatıp üstüne cullandı sanırım cidden kafaya takmışti yaş meselesine
Onları ayırmaya çalışırken Miranin dirseği çeneme çarpıp nevrimi kaydirmisti.. sendeledigimde hanım ağa gelip beni tutarken Miran Barani yere bırakıp çeneme baktı ağrıyordu tabi belkide moraracakti pişmanlıkla bakıp dokunduğunda ağrıyan yere acıyla inlemiştim cidden acıyordu ..
Sanki acımı hissetmiş gibi yüzü buruşurken beni kucaklayıp koltuğa oturttu çalışanlardan buz isteyip çenemi incelemeye devam etti..
Yerden ağzı kanlar içinde kalmış şekilde kalkan Baran bana bakıp " Kusura bakma enişte benim yüzümden birde dayak yedin " Miran ona öfkeyle baktığında geri çekilip içeri kaçmıştı..
Getirilen buzu dikkatle çeneme değiştirdiğinde soğukluk içimi ürpertmişti...
Annemler yemek hazirliycaz diyerek ortadan kaybolduğunda Miranla baş başa kalmıştık.. Sessizdi birşey söylemeden çeneme kitlenmiş bir şekilde duruyordu öylece..
- Miran.. küçük birşey dert edilecek kadar ciddi değil..
Ona seslenmemle bir rüyadan uyanmış gibi irkildiginde dudaklarımı büzdüm ciddi anlamda kendini suçlu görüyordu sanırım..
- Ağam kalbimi nasıl hazırlandığını bilseydin yaşının hiçbir öneminin olmadığını görürdün.. Lütfen bu yaş olayınida bu çeneme çarpma olayinida takma kafana..
- Ben hırsıma ve sinirime yenik düşüp sana zarar verdim Selim görüyorsun sinirli bir adamım ama sana asla isteyerek zarar vermem !
Asla ne kadar sinirli olursam olayim asla yapmam bunu.. Yapamam...
Ağrıyan çenemi umursamadan buzlu poşeti tutmaktan soğumuş elini avcumun içine alıp öptüm masumane ve saygımi içeren bir öpücüktü bu..
Annem ne zaman babam yorgun bir şekilde gelse ki bu çoğu zaman oluyor önce masaj yapar ardından yaptığı işe ve ona olan saygısından avcunun içine bir öpücük bırakırdı..
Babamın demircilikten yer yer siyahlaşmiş ellerine hiç gocunmadan öpücüklerini bırakırdi..
Miran ağa saygımi kazanali çok oluyordu.. Sevgi zaten onu ilk gördüğümde yeşermişti ya kalbimde usul usul ,onunla birini sevmeyi öğrenmişti..
Dudaklarımi avcuna bastirmamla oda anlimdan öpmüştü.. Buz gibi olmuş elinin aksine dudakları öptüğü yeri yakmişti sanki..
____________________________________
Gülüşü güzel bir adamın, ceylan gözlü oğlanıydi Selim..
Garip bir havası vardı bu bölümün
Bende garip bir gündeyim zaten
Neyse güzel bir bölümdü bence..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevsen Ya Beni (BXB)
Fantasyköyünün tek doğurgani olan Selim Ve onun baş belası Miran ağa ağa kurgusudur Sevme beni kitabımın karakterlerinden Miran Karan ağa ile biriciği Selim ağa nin sevdalanma hikayesidir Kitap 1980' lerde geçiyor O zamanın kültürel ve sosyal olayların...