(101) Tenimdeki Ay Işığı
Gümüş saçları Antuan'ın koluna dolandı ve başını onun omuzuna koydu. Daha bir saat evvel ben orada ağlıyordum. Tamam, bunu düşünmeyecektim.
"Sapphire kontrol edebildin mi?"
"Bu tamamını kontrol edebileceğimden daha güçlü bir dalgaydı." Konuşurken kuyruğunu sallıyor ve saçı gibi gümüş yoğunlukta olan kuyruğundan mavi parıltılar sızıyordu.
"Tamam, buradan çıkınca bakarım sağ ol."
"Rica ederim Antuan, senin için bir şeyler yapmaktan hoşlanıyorum," dedi cıvıldayarak ve su aygırının üzerine doğru oturdu. "N'aber yakışıklı, küs müyüz?" Su aygırı derin homurtular çıkardı ve denizkızı kuyruğunu sallanıp onu neşelendirmeye çalıştı.
"Her şey yoluna girdi mi?"
"Az önce bir şey mi oldu?" Naiads'la aynı anda konuşunca gülümsedik. Farklı renkli gözleri sürekli oraya bakmamı sağlıyordu.
"Önce sen?"
"Her şey yoluna girdi sayılır. Valeri ceza aldı ama bundan mutlu olmadım. Adalet yerini buldu işte. Buraya nasıl geldiğimi biliyor musun?"
Naiads, Sapphire'e baktı ve başını salladı. Anlaşılan o Antuan'a sormuştu ve canlısı da benim canlıma söylemişti. "Ailenle anlaşırsın umarım."
"Umarım," dedim büyük bir boş vermişlikle. İçimde yıkılan binaların enkazını kaldırmadan öğrendiğim her şey, molozların üzerine inşa edilmeye başlayan yeni binalar oluyordu ve ne kadar sağlam bir yapı olacağından emin değildim. "Ee bunu şu an konuşmak istemiyorum sorumun cevabını alayım?"
"Denizde bir patlama meydana getirdin haberin yok mu?"
"Ne? Patlama mı? Yani atladıktan sonra bir takım öfkem açığa çıktı ama ne kadar patlama olmuş olabilir ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BASİLLAN
FantasíaFantastik bir evrenden, başka bir fantastik evrene geçmekten daha kötü bir şey varsa; o da kocam olmayan birinin yatağında uygunsuz bir şekilde uyanmamdı. Üstelik karısı olduğumu ve karnımda çocuğunu taşıdığımı iddia ederek. İlk geldiğim evrende zam...