6.Bölüm "BEKLENMEYEN YOLCULUK"

72.7K 3K 353
                                    


Gözümün önünde sağa sola sallanan elle irkilerek kendime geldim. Bu kadar derinlere dalmaya gerek yoktu, kötü bir durumda olsalar bizim haberimiz olurdu. Benim olmasa bile en azından abimin kesinlikle olurdu. Abim annemin üzülmesine hiç dayanamadığından haberi alır almaz annemin yanına giderdi. Bunun üzerinden değerlendirirsek hâlâ benim yanımda olması sorun olmadığını gösteriyordu.

"Nerelere daldın kızım?" dedi Merve kaşlarını çatarak.

"Bizimkileri düşünüyordum," dedim dürüstçe.

"En son ne zaman gördün onları?" diye sordu Beyza bu sefer.

"Yaz tatilinin son haftası. Çok olmadı yani," diye cevap verdim burukça gülümseyerek.

Merve bilmişçe kafasını sallayıp, "Özlemek için yeterli bir süre," dedi.

Konuşmayı, "Burada kalmak zorunda değilsin ki. İstiyorsan git onlarla yaşa," diyen Beyza devam ettirdi.

Her ne kadar aynı durumda olmasak da, benim de onun gibi şu anki durumum her gün kavga dinlemekten daha iyiydi.

"Oraya gidersem burayı daha çok özlerim. Onlarsız yaşamaya alıştım. Ama burası... Doğduğumdan beri buradayım."  Annemler gittiğinden beri abime de çok bağlanmıştım. Eğer gidersem şu an annemleri özlediğimden kat kat fazlasını abime hissederdim.

"Sen annenle mi kalıyorsun, babanla mı?" diye sordum Beyza'ya hitaben.

"Yaz tatilinde babamın yanında kalıyorum," diyerek yanıtladı.

"Başka şehirde mi?"

"Hayır, ama okul varken gidip gelmek zor oluyor." Pek babasına düşkün bir kız değildi anlaşılan.

"Şu an hâlime şükrediyorum," dedi Merve dikkatleri üzerine toplayarak. Ederdi tabii, aile yaşantısını bilmiyordum ama bizim sorunlarımızdan onda yoktu. "İyi yaparsın," dedi Beyza. Sonra da kolundaki marka saate bakarak, "Zil birazdan çalar, hadi kalkalım," dedi. Merve ile ben de başımızla onaylayarak yerimizden kalktık.

Beyza ile ben çantamızı tekrardan omzumuza takarken Merve'nin çantası yoktu. Bizden önce gelip sınıfa bırakmıştı anlaşılan.

Okulun kapısından içeri girerken zil çaldı. Biraz tempomuzu arttırdık. Sınıflarımızın olduğu kata geldiğimizde Merve'nin sınıfının önünde durduk. Bize "İyi dersler," dedikten sonra sınıfına girdi. Ardından biz kendi sınıfımıza doğru ilerlemeye devam ettik.

Zaten açık olan sınıf kapımızın içinden geçtikten sonra hemen hemen herkes gelmişti. Okuldan günden güne arkadaşlarım çoğalıyordu ama sınıftan Beyza hariç kimseyle tanışmamıştım.

Sıramıza geçip oturduğumuzda Beyza'nın telefonuna bildirim sesi geldi. O da doğal olarak açtı baktı tabi. Açmasıyla suratına kocaman gülümsemesinin yerleşmesi bir oldu. Yoksa sevgilisi mi vardı? Yok artık. Olamazdı. Gerçi ben nereden bileceksem? Daha yeni tanışmıştık ve ben onun hareketlerinden sevgilisi olup olmadığını anlayamazdım.

"Kimdenmiş?" dedim kinayeli bir sesle. "Bir arkadaş," dedi gelen mesaja cevap yazarken. Aynı zamanda öğretmenler zili çalmaya başlamıştı. Bir arkadaş? Ne kadar da açıklayıcı olmuştu öyle.

"Nasıl bir arkadaş?" diye sordum ısrarla. Yazdığı mesajı yolladıktan sonra bana dönüp "Sevgilim olma ihtimali yüksek bir arkadaş," dedi. Heh, şimdi olmuştu.

Çocuğun tam fotoğrafını göstermesini isteyecekken herkesin ayağa kalkmasıyla hocanın geldiğini idrak edip, bizde ayağa kalktık. Hoca selam verdikten sonra oturmamızı söyledi ve oturduk.

TAKINTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin